Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), sembolik açılışını Sivas Kongresi’nin 105. yıldönümü nedeniyle 4 Eylül’de Sivas’ta yaptığı Tüzük Kurultayı bugün Ankara'da resmen başladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay salonuna eski genel başkanlar Altan Öymen, Murat Karayalçın ve Hikmet Çetin ile birlikte geldi.
CHP'nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise kurultaya katılmadı.
CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek oybirliğiyle Divan Başkanı seçildi.
Kurultayda en önemli tartışmaların ön seçim, genel başkan kontenjanının artırılması ve parti kurullarında görev alanlara dönem sınırlaması getirilen maddelerde yaşanması bekleniyor.
Sadece delegeler ile onur kurulu üyeleri ve eski genel başkanların davet edildiği kurultayın açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Özel yaptı.
Özel’in konuşmasından önce yeni yönetimin 10 ayda yaptıklarını anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Ardından kürsüye çıkan Özel, konuşmasına seçim öncesindeki çalışmalarını anlatarak başladı.
"CHP, Türkiye’nin birinci partisi"
Gölge Kabine kurduklarını belirten Özel, "Parti yönetiminde ve sonrasında yerel yönetim adaylıklarında kadınların ve gençlerin önünde duran kapının kilidini açtık" dedi.
CHP'nin seçimlerdeki başarısından söz eden Özel, "İttifakla girilen son üç seçimden daha yüksek bir oya ulaştık. 7 bölgede 412 belediye kazandık. Partimizi 47 yıl sonra yüzde 38 oyla birinci parti yaptık. Bugün şunu gururla söylüyorum ve her birinizin her yerde tekrarlamasını istiyorum. CHP, Türkiye’nin birinci partisi" diye devam etti.
Tüzüğün ortak çalışmanın bir ürünü olduğunu dile getiren Özel, şunları söyledi: "Bu tüzüğün hiçbir maddesi ya da bir bütün olarak tamamı, Genel Başkan açısından güvenoyu ya da güvensizlik oyu değildir. Tüzükte cinsiyet kotası ve gençlik kotalarında bazı düzenlemeler olacak. Yüzde 20'lik gençlik kotasını ikiye böleceğiz."
"Kadınların ve gençlerin önünü açtık"
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Geçen yıl 4-5 Kasım kurultayımız bizlere, önce yerel seçimlerde ardından genel seçimlerde birinci olma görevi vermiştir. Kurultayın hemen ardından yaş ortalaması 43 olan Parti Meclisimizle çalışmaya başladık. Yaş ortalaması 46 olan bir MYK oluşturduk, tecrübe ile gençliğin enerjisini bir araya getirdik. İki kurulun da yaş ortalaması benden düşüktür. İdari MYK ve Gölge Kabine’den oluşan 24 kişilik bir Merkez Yönetim Kurulu belirledik. Tüm bakanlıklara denk, onları takip edecek, ve politika üretecek, kadın-erkek eşit temsile dayalı bir Gölge Kabine oluşturduk. Bu partiyi kadınların ve gençlerin partisi yapacağız demiştik. Parti yönetiminde ve sonrasında yerel yönetim adaylıklarında kadınların ve gençlerin önünde duran kapının kilidini açtık.
"47 yıl sonra yüzde birinci parti yaptık"
Bu parti; 2018, 2019, 2023 seçimlerine ittifakla gitti. 2024’ün de ittifaksız kazanılamayacağına inanılıyordu. Bize, 'oturun anlaşın, ittifaksız kaybedersiniz' deniliyordu. İttifakı reddeden parti olmadık, sırf ittifak yapabilmek için de olmadık tavizler vermedik. Biz ittifakın partilerle değil milletin kendisiyle yapıldığında sonuç getirdiğini cümle aleme kanıtladık. Türkiye İttifakı’nı meydan meydan büyüttük.
Yerel seçimlerde adaylarımızı belirlerken üç şeye inandık. Kadınlara inandık, gençlere inandık, bilime inandık. 890 noktada önseçim yapılabilir diye örgütlerimize bildirimde bulunduk. 199 noktada önseçim yaptık. 106 mitingde sadece halkın gündemini konuştuk. Emeklileri, emekçileri, çiftçileri, başka ülkelerde hayal kurmaya mecbur bırakılan gençleri anlattık.
İttifakla girilen son üç seçimden daha yüksek bir oya ulaştık. 7 bölgede 412 belediye kazandık. Partimizi 47 yıl sonra yüzde 38 oyla birinci parti yaptık. Bugün şunu gururla söylüyorum ve her birinizin her yerde tekrarlamasını istiyorum. CHP, Türkiye’nin Birinci Partisi!
'Normalleşme CHP’ye yarıyor' kaygısına kapıldılar. Şimdi sertleşmek, kavga etmek, eski Türkiye’ye dönmek istiyorlar. Kusura bakmasınlar, eski Türkiye artık geride kalmıştır. Biz ne yaptıklarını görüyoruz ve oyuna gelmeyeceğiz. Biz, cesaret isteyen bu doğru yolda yürümeye devam edeceğiz.
"Filistin'in haklı davasını savunduk"
10 ayda 10 yurt dışı seyahatte partimizin uluslararası ilişkilerini geliştirmeye, güçlendirmeye, köklendirmeye gayret sarf ettik. İspanya'da yapılan Sosyalist Enternasyonel toplantısında başkan yardımcılığı görevine seçildim. Türkiye'de ana muhalefet partisiyiz ama yurt dışına çıktığımızda Türkiye'nin partisiyiz. Her fırsatta bunu tekrar ettim ve gereğini yaptım. Tüm yurt dışı temaslarda Türkiye'nin menfaatlerini savunduk.
Gazze'deki zulmü gündeme getirdik. Siyasi akrabalarımıza İsrail zulmüne karşı Filistin'in yanında durmalarını, Filistin'i tanımalarını yazdığım mektupla bildirdim. Ayrıca gerek Alman sosyal demokratların kongresinde, gerek Avrupa Sosyalist Partisi'nin toplantılarında, gerekse yurt dışında, önümde bulduğum her kürsüde Filistin davasını savundum. Çünkü, Filistin'in haklı davasını savunmak, Yaser Arafat'la Bülent Ecevit'in kurduğu ilişki, CHP'nin 1970'lerden beri gelen tutarlı, kararlı, dirayetli tutumunu sahiplenmektir, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasını sahiplenmektir.
"Yeni anayasadan söz edilemez"
Yarın bir sihirli değnek bu iktidarın başına değerse, yarın sabahtan itibaren bütün AİHM kararlarına, AYM kararlarına uyarlarsa, kuvvetler ayrılığını, başta yürütmenin meclis üzerindeki ve yargı üzerindeki tahakkümünü ortadan kaldırırlarsa, bu konuda geçmişteki hatalarını telafi eder, yeni yanlışlar yapmazlarsa, o zaman CHP yeni bir anayasa söylemine bir kez daha kulak kabartabilir. Ama Gezi tutukluları içeride yatıyorken, AİHM'in binlerce kararı uygulanmıyorken, Meclis'te ne el kaldırılacağına Saray'daki üst vekilden talimat alınarak hareket ediliyorsa, çıkarılan her bir kanun Saray'ın odalarında konuşuluyorsa burada ne demokrasiden, ne anayasadan, ne de yeni bir anayasa yapmaktan bahsedilemez. Biz, milletin verdiği sorumluluğun gereğini yaptı.
"Eski Türkiye geride kaldı"
1 Mayıs'ı yeniden Taksim'e kapattılar. AYM'nin kapı gibi kararına rağmen Can Atalay'ı içeride tutmaya devam ettiler. Asgari ücrete zam yapmadılar, emekliye haklarını vermediler. Çiftçiyi düşük taban fiyatlara mahkum ettiler. Halkın iradesini yok sayan kayyım politikasını ısrarla sürdürdüler. Atanmayan öğretmenlerden müfredata, hayvan hakları yasasından depremzedelere kadar tüm konularda kendi bildiklerinde, yanlışta ısrar ettiler. Bunların kendilerine de Türkiye'ye de hiçbir faydası olmadığını görmediler.
Normalleşme CHP'ye yarıyor kaygısına kapılıp, şimdi sertleşmek, kavga etmek, yani eski Türkiye'lerine dönmek istiyorlar. Hiç kusura bakmasınlar, onların dönemindeki eski Türkiye geride kalmıştır. Ne yaptıklarını görüyoruz. Onların oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz, cesaret isteyen bu doğru yolda yürümeye devam edeceğiz.
Biz iktidarın tek ve en güçlü seçeneğiyiz. İktidara yürüyen parti eski ezberlerle siyaset yapmaz, yapamaz. İktidara yürüyen parti demek, bir yanda vatandaşı harekete geçirmek, diğer yandan iktidarı müzakereye mecbur bırakmaktır. İktidar başarısız olursa geliriz, biz iktidar oluruz diye beklersek, daha çok bekleriz."
20 maddeye yakın değişiklik
Tüzük Hazırlık Komisyonu'nun çalışmasına göre CHP tüzüğünde 20'ye yakın maddede değişiklik bekleniyor.
Bu kapsamda, Genel Sekreter güçlendirilecek. Kurultaylarda Genel Başkan aday gösterilmeyecek. İstemesi durumunda aday olacak. Genel başkan adaylarının da delegenin yüzde 5 imzasıyla aday olabilmesi aday olacakların da en fazla yüzde 10 imza ile başvurusu yapabilmeleri sağlanacak.
Tüzük taslağına göre hâkim denetiminde ön seçim zorunlu olmaktan çıkarılıyor. Örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması ve örgüt denetiminde aday yoklamasının da dahil edildiği karma bir sistem öngörülüyor. Ancak parti içinde bir grup, hâkim denetiminde ön seçimin esas alınması gerektiğini savunuyor.
Tüzük taslağında, başta milletvekilliği olmak üzere bir kişinin parti kurullarında en fazla 3 dönem üst üste görev alabileceği ancak ön seçime girenler için bu koşulun aranmayacağı öngörülüyor.
Tüzük değişikliğinin ardından cumartesi ve pazar günü ise parti programında değişiklik hazırlığına dönük çalıştaylar düzenlenecek.
(RT)