"Kılıçdaroğlu klasik CHP seçmenini ürkütmek istemiyor. Ama Sezgin Tanrıkulu'nun tabanı ne kadar ki' gibi bir eleştiriden önce 'Böyle bir isim Baykal döneminde yönetime girebilir miydi?' diye sormak gerekiyor."
Ege Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Tanju Tosun eleştiriler bir yana, hafta sonu yapılan olağanüstü kurultayla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yeni bir döneme girdiğini söyledi.
CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun hazırladığı tek listeyle gidilen ve parti yönetimini büyük ölçüde yenileyen kurultayın ardından kadın kotasının eksik kalması ve Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorunu, Alevi sorunu gibi konulara girmemesi tartışılıyor.
"Kürt ve türban meselesi seçim sonrasına"
Tosun, Kılıçdaroğlu'nun "halka gitmek" vurgusunu şöyle değerlendirdi:
"Referans olarak halkı alıyor. Ama halkı burada bir söylem içine oturtuyor. Yoksa ideolojik anlamda halkçılığı telaffuz eden bir ifade değil. CHP'nin altı okundan biri olan halkçılıktan uzak bir anlam taşıyor. Daha çok 1970'lerdeki sola ilişkin bir referans bu."
Öte yandan Tosun, Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorunu ile birlikte başörtüsü sorununu seçim sonrasına erteleme gibi bir niyeti olduğunu sezdiğini söyledi.
"Konuşmasında dini özgürlükleri ve kimliğe yönelik açılımları pek telaffuz etmeyerek bu sorunları seçim sonrasına erteliyor. Buna karşın Sezgin Tanrıkulu gibi bir ismi CHP'ye getirmesi çok şey ifade ediyor."
"CHP'de yanaşma politikası bitti"
Tosun, 18 Aralık'taki kurultayın önceki CHP kurultaylardan farkının ne olduğu sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:
"Parti Meclisinin yapısına baktığımızda CHP'de özellikle üst yönetime gelmede 'yanaşma temelli anlayış'ın bittiğini görüyoruz. Artık 'onun adamı bunun adamı' gibi bir durum kalmamıştır. Bir anlamda biat ederek yükselme devri sona ermiştir. Artık gerçekten nitelikleri veri alınarak, toplumun sorunlarını çözmede kim başarılı olursa o kişi yönetime taşındı."
Kurultayda en az oyu alan Gürsel Tekin'in Önder Sav ve ekibi tarafından "hedef tahtası" haline getirildiğini belirten Tosun, "Tekin üzerinden bir hesaplaşma yapıldı" dedi.
Sav'ın "kadın kotası" itirazını "fırsat kollama" olarak değerlendiren Tosun, "Bundan bir sonuç çıkarabilselerdi amaçlarına ulaşacaklardı. Biraz kuzuların sessizliği gibi ama artık Sav da CHP'nin ellerinden kayıp gittiğinin farkında" diye konuştu.
CHP'nin bugünkü şartlarda tek başına iktidara gelmesinin mümkün olmadığını söyleyen Tosun, "Kılıçdaroğlu'nun vaatlerini sıraladığı 41 madde, ilk kez bu ölçüde AKP'nin anti-tezi olduğunu ilan etmesi anlamına geldi" dedi. (BT)