Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul üçüncü bölge adayı Burak Yıldırım, Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği'nin (SPoD) hazırladığı "LGBTİ+ Haklar Sözleşmesi"ni imzalayan CHP'li ilk isim.
Sözleşmeyi şimdiye kadar (4 Mayıs) 29 milletvekili adayı imzaladı.
LGBTİ+ hakları konusundaki görüşlerini bianet'e anlatan Yıldırım, "Bu anlamda seçilsem de seçilmesem de hak arama mücadelemin bir parçası her zaman bu ilke üzerine kurulu olacak. Toplum olarak LGBTİ+'lara hem katkıları hem de katlandıkları nedeniyle çok borçluyuz. Diğer yandan kamusal alanı ve siyaseti istisnasız tüm kimliklere özgürce açmamız da gerekiyor" diyor.
“Dayanışmanın bir parçası olarak görüyorum”
Burak Yıldırım, SPoD’dan da beraber çalışma fırsatı bulduğu arkadaşları sayesinde bu taahhütname ve öncesindeki çalışmalarından haberdar oluyor.
Aday adaylığı sürecinde de adaylaşması ve seçilmesi durumlarında bu konuda neler yapabileceğini yine doğrudan SPoD'dan hak savunucularına soruyor. LGBTİ+ aktivistler böyle bir taahhütname çalışması olduğundan kendisine söz ettiklerinde ilk imzacılarından biri oluyor. Yıldırım süreci, "Özetle uzun süredir devam eden bir dayanışma kültürünün parçası olarak bu çalışmaya imzacı sıfatıyla dahil oldum" diye anlatıyor.
“LGBTİ+’ların hakları da mücadelemin bir parçası”
LGBTİ+ yurttaşların hakları tıpkı diğer insan hakları başlıklarında olduğu gibi Türkiye'nin karnesinin zayıf olduğu bir başlık. Yıldırım tam da bu nedenle harekete geçiyor, bu konuda da sorumluluk almak istiyor:
"Hem nicelik hem de nitelik olarak büyük; kamusal alana da bir çok kitleden daha fazla olumlu katkısı bulunan bir topluluğu ağır, şiddet içerikli ve öfkeyle yok sayan bir mekanizma ile karşı karşıyayız."
"LGBTİ+’ların var olmalarıyla barışamayan ve sağlıksız bir tutuma sahip siyasetçilerin domine ettiği bir siyaset kurumu hala ülkemiz için etkili karar alma mekanizmalarını işgal ediyorlar. Var olmaları, kamusal alanı paylaşmaları, örgütlenebilmeleri hukuki metinlerin aralarında engellenen LGBTİ+’ların toplumumuzun eşit ve özgür parçaları olarak yaşamalarını sağlamak tüm siyasetçilerin görevi olmalıdır."
"Siyaseti istisnasız tüm kimliklere açmalıyız"
"Peki seçilmez iseniz bu alandaki hak savunuculuğunuz devam edecek mi?" sorusuna da Yıldırım'ın yanıtı net:
"Bu anlamda seçilsem de seçilmesem de hak arama mücadelemin bir parçası her zaman bu ilke üzerine kurulu olacak. Toplum olarak LGBTİ+'lara hem katkıları hem de katlandıkları nedeniyle çok borçluyuz. Diğer yandan kamusal alanı ve siyaseti istisnasız tüm kimliklere özgürce açmamız da gerekiyor."
"Toplumun geri kalanıyla hak ve özgürlük çatışması olmayan her talebin tartışmasız karşılık bulması gerektiğine inanıyorum. Bu minvalde ilgili tüm yasal metinlerin revize ve reforme edilmelerinden başlayarak; “kimseyi geride bırakmadan” ortak ve toplumsal yaşam kültürünü oluşturmak için çaba göstereceğim."
"Elbette daha fazlası yapılabilir"
LGBTİ+ yurttaşların hakları konusunda muhalefetin söz söyleme oranları da oldukça az. Hatta bu konuda zaman zaman eşitlikçi kapsayıcı bir yaklaşım sergisleseler de çoğu kez bu yaklaşımlarından uzaklaşıyorlar.
Yıldırım, muhalefetin bu alandaki tutumunu da eleştiriyor:
"Bu konudaki eleştirileri inkar etmek mümkün değil, haklılık payını da reddetmemek gerekiyor. Yine de üyesi ve adayı olduğum Cumhuriyet Halk Partisi, yerel yönetimlerde açık kimlikli eşcinselleri seçilecek yerlerden adaylaştırıp kamu yönetimine dahil eden Türkiye'deki ilk siyasi partidir."
"Diğer siyasi partilerin tutumları ve uygulamaları ile karşılaştırıldığında yeterince takdir görmediğini de söyleyebilirim. Elbette daha fazlası yapılabilir ve mevcut durum tüm ilerici muhalefet adına idealden oldukça uzak. LGBTİ+ bireylerin siyasete katılımını destekleyecek parti içi mekanizmalar ne yazık ki eksik. Ancak öngörülebilir gelecekte bu durumun değişebileceğini düşünüyorum."
"Erdoğan sonrası siyaset büyük bir değişime girecek"
Yıldırım'ın aday olduğu İstanbul üçüncü bölgeden Meclis'e 36 milletvekilinin gitmesi bekleniyor. Seçim kampanyası sürecinde şimdiye dek 1 milyondan fazla adım atmış en az 30 bin kişi ile görüşmüş. Bu nedenle de "bölgedeki saha hakkında güncel bir yorum yapabilecek tecrübeye sahip oldum. Bu tecrübeye dayanarak seçimi oldukça rahat bir şekilde kazanacağımızı söyleyebilirim" diyor.
Türkiye'nin son 18 yılındaki tüm seçimlerde çalıştığını ve ilk defa bu seçimde seçmenlerde değişim iradesinin bu kadar güçlü olduğunu gördüğünü anlatan Yıldırım, son olarak şu noktalara dikkat çekiyor:
"İktidarın militarizm soslu gerici propagandasına rağmen herkesin ana gündemi ekonomik kriz. Hiçbir propaganda hafifleyen pazar poşetlerini ve küçülen porsiyonları seçmen nezdinde etkisiz hale getiremiyor. Diğer yandan Millet İttifakı ve diğer muhalefet partileri de iyi bir hazırlık süreci geçirdiler."
"Toplumda karşılık bulan bir alternatif plan oluşturabilirler. Seçim günü muhalefetin insan gücü sayısı iktidarın 2 katı kadar olacak. Eldeki verilerin tamamı 13. cumhurbaşkanımızın Kemal Kılıçdaroğlu olacağını ve Meclis'te çoğunluğun Millet İttifakı partilerinde olacağını gösteriyor."
"Erdoğan ve AKP seçimi kaybediyorlar. Erdoğan sonrası dönemde siyaset büyük bir dönüşüm sürecine girecek. Seçmenlerin oy verme alışkanlıkları altüst olacak."
"Oy verme motivasyonları tamamen değişecek ve daha talepkar bir seçmen topluluğuyla karşılaşacağız. Ezber ve kamplaşmış tercihler yerine çözüm ve cevap odaklı siyasi anlayış öne çıkacak. Siyasi partiler ve siyasetçiler bu değişimi kaçırırlarsa hiç ummadıkları başarısızlıklarla karşılaşabilirler; dönüşüm kaçınılmaz olduğu cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını tamamen şekillendirecek birkaç yıla hep birlikte şahit olacağız."
LGBTİ+ Hakları Sözleşmesi'nde neler var?LGBTİ+ Hakları Sözleşmesi’nde adayların seçildikten sonraki süreçte Meclis’te ve diğer siyasi alanlarda LGBTİ+ hakları alanında siyasetin belirlenmesinde LGBTİ+ hareketiyle birlikte çalışmaya, LGBTİ+’ların temel kamusal hizmetlere erişebilmeleri ve anayasal haklarından eşit olarak yararlanabilmeleri için gereken politikaların oluşturulmasına yönelik beyanlar içeriyor. Aynı zamanda sözleşmede LGBTİ+ hak ve özgürlüklerinin garanti altına alınacağına ve yasama döneminde LGBTİ+ haklarının korunması, iyileştirilmesi, Meclis gündemine taşınması için çalışacağına dair beyanlar da yer alıyor. İstanbul Üçüncü bölge hangi ilçeleri kapsıyor? İstanbul iline ait üç seçim bölgesi arasında üçüncü bölge olarak adlandırılan ilçeler şu şekilde: Arnavutköy, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca, Esenyurt, Güngören, Küçükçekmece ve Silivri. İstanbul’da il genelinde toplamda 98 milletvekili çıkaracak. 5 milyonu aşkın seçmenin bulunduğu İstanbul 3. Bölgede ise 36 milletvekili çıkacak. Partilerin Üçüncü Bölgedeki ilk iki sıradaki adayları kim? AKP: Numan Kurtulmuş, Özlem Zengin Yeşil Sol Parti: Çiğdem Kılıçgün Uçar, İskender Bayhan CHP: Engin Altan, Türkan Elçi, Erdoğan Toprak İyi Parti: Ersin Beyaz, Seyithan İzsiz MHP: Feti Yıldız, İsmail Faruk Aksu |
(EMK)