Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grup başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu "Toplumsal barışın bir parçası olacaksa biz genel affa 'evet' deriz" dedi.
Partisinin Batman il kongresinde konuşan Kılıçdaroğlu ekledi:
"Bu sorunu çözmeye talibiz, kardeşlik içinde çözeceğiz. Sağlıklı, güçlü bir ekonomi politikası izleyerek çözeceğiz. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye yaratarak çözeceğiz. İktidara geldiğimizde bu bölgede, kesinlikle ama kesinlikle hiçbir özelleştirme yapılmayacaktır. Devlet gelip burada fabrika kuracaktır."
Kılıçdaroğlu "Seversin veya sevmezsin ama bu millet oy verdi mi, belediye başkanı yaptı mı? Evet. İfadesini alacaksanız, hukuku adam gibi çalıştırıp davet edersin gelir ifadesini verir. Peki, eline kelepçe vurup sıraya dizip boy boy fotoğrafını çekmek dünyanın hangi modern ülkesinde var. Cebinde yarım limon çıktı diye küçük çocuğu tutuklayıp hapse atacaksın. Bunu kabul etmiyorum. Bu çocuklar bizim çocuklarımızdır. Çocukları suçlamayacaksın. Ona taş attıran mekanizmadan kurtaracaksın" dedi.
PKK "af istemiyor", hükümet önermiyor, CHP karşı
CHP PKK'lilere yönelik af tartışmaları sırasında konuya farklı yaklaşımlar gösterdi. CHP lideri Deniz Baykal affın çözüme katkı sunmayacağını, ancak barış sağlandıktan ve PKK kesin olarak silah bıraktıktan sonra uygulanabileceğini savunuyor; hükümetiyse bunu pazarlık konusu etmekle suçluyor. Öte yandan 1996 Tunceli raporunda kısmi af çözüm önerisi olarak sunuluyor.
Hükümet af önerisinde bulunmadıklarını söylüyor. PKK yönetimiyse af kavramına karşı. Murat Karayılan Eylül 2009'da Fırat Haber Ajansı'na verdiği röportajda şöyle dedi:
"Biz genel affı tartışmıyoruz. Kim kimi affedecek. Beni affedecekler mi? Onbinlerce faili meşhul cinayetten bahsediyoruz. Onları kim affedecek. Af çift taraflı olmalı. Her iki taraf birbirini affetmeli ve Türk devleti Kürt halkından özür dilemeli."
"Parti politikamız değil"
CHP'nin afla ilgili açıklamaları şöyle:
3 Ekim 2009'da CHP genel sekreter yardımcısı Algan Hacaloğlu basında çıkan ve parti içinde yeni bir "Kürt raporu" hazırlandığını söyleyen haberleri yayınladı. Haberlerde raporda "PKK'lilere genel af" önerildiği yazarken Hacaloğlu bunun parti politikası olmadığını, "hiçbir şekilde bu politikaları kabul etmediklerini" belirtti.
29 Mayıs2009'da Mehmet Ali Birand'a verdiği söyleşide Baykal şöyle dedi:
"Bazen maalesef işin altyapısı oluşturulmamışsa terör aslında silahlı mücadele konusunda af hızlandırıcı bir etki yaratıyor. Yani af ancak bir nihai çözüm olarak, yani silahı ve şiddeti, terörü kesinlikle gündemden çıkarma kararını almışsak, bu konuda artık Türkiye bir uzlaşmayla siyaset yapma aşamasına gerçekten gelmişse, bu inandırıcı bir şekilde ortaya konmuşsa, silahlar ve cephaneler teslim edilmişse, dağlardaki insanlar inmişse ve silaha başvurulmayacağı konusunda içtenlikli bir tartışma özeleştiri yapılıp bir gerçek ortaya çıkmışsa hiç kuşku yok böyle bir aşamada Türkiye bir barış ve kucaklaşma projesi olarak affı düşünür."
12 Mayıs 2009'daki parti grup konuşmasında şöyle dedi:
"Terör hiçbir şekilde bir siyasi mücadele yöntemi olarak görülemez ve terörle mücadele yöntemi olarak af yönteminin kullanılması da şaşkınlıktır. Türkiye bu şaşkınlığı birkaç kez yapmıştır. (...) Ama silahı şimdilik susturalım, sen af çıkar, sonra bakarız yaklaşımına girmek yanlıştır."
Ekim 2007'de başbakanın "Amacımız silahları bıraktırmak" sözünü eleştiren Baykal şöyle dedi:
"Müzakere masası, silahları bırakın' gibi söylemlerin altında bir af iması yatıyor olabilir. Af iması topyekûn terör terk edilmeden çok tehlikelidir. Bu söylemler sadece af değil, bazı 'demokratik açılımlar vaadini' de barındırabilir."
Ekim 2006'da NTV'ye verdiği demeçte Baykal şöyle dedi:
"Bölücülük iddiasından vazgeçildiğinin samimi bir sekilde ortaya konması durumunda ve terörün artık belini doğrultamayacağı bir ortamda bizce de genel af düşünülebilir."
Nisan 2006'da Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik tasarısı tartışılırken Baykal, PKK lideri Abdullah Öcalan'a "af getirildiğini söyleyerek karşı çıktı.
"Kucaklaşmak istiyoruz"
20 Ekim 2002'de, Diyarbakır'da düzenlediği bir seçim mitinginde Baykal şöyle dedi:
"Şu geçmişi aşmalıyız, geçmişin ipoteğinden kendimizi kurtarmalıyız. On beş yıllık acı olayları, kaybettiğimiz 30 bin evladımızı, o günleri, sıkıntıları, o dağdaki, ovadaki birbirine karşı çıkarılmış insanları düşünüyoruz. Bir barış dönemi, bir af dönemi, kardeşlik dönemi açmak, kucaklaşmak istiyoruz. Bunu başaracağız."
22-24 Ekim 1996 tarihli CHP Tunceli Raporu'nda şöyle deniliyor:
"Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi ve Türk Ceza Yasası'nın 312nci maddeleri kapsamında olup doğrudan teröre karışmamış tüm tutuklu ve hükümlüler için kısmi genel af çıkartılarak ülkede hoşgörü ve iç barış ortamına geçişin zemini yaratılmalıdır."(EÜ)