Mesele derin. Ünlü bir yazarın oğlu olarak kitap yazmak, "Che Guevera mitinin anlamsızlığı" üzerine kalem oynatmak ve o mitin nasıl doğduğunu anlatırken, sol mücadele tarihine gönderme yapmak.
Gazeteler yazmadı ama derin meseleye şunu da eklemekte de fayda var. Kitap New York'ta çok satılıyor, Güney Amerika'da eleştiriye uğruyor. Bu derin meselede üzerine en az düşünülen konu da, kitabın ne anlattığı.
Alvaro Llosa, "üzerinde Che tişörtüyle gezinenleri anlamadığını", "nasıl oluyor da dünyayı kana boğmak isteyen birisinin efsane olabildiğini" soruyor kitabında.
Llosa'nın merak ediyor gibi göründüğü sorunun cevabı, Venezüella'nın başkenti Caracas'ta yapılan 16. Dünya Gençlik Festivali'nde verildi, hem de ne oğul Llosa'dan, ne de Peru'daki Aydınlık yol hareketinin ülkeye kana buladığını, Zapatist hareketin mahkum edilmesi gerektiğini söyleyen baba Llosa'dan bahsederek.
Alvaro Llosa'ya cevap Caracas'tan geldi. Caracas'ta 144 ülkeden gelen yaklaşık 50 bin kişinin üzerinde Che Guevera tişörtü, EZLN ( Ejercito Zapatista Liberacion Nacional- Zapatista Halk kurtuluş Ordusu) bayrağı, Hugo Chavez resmi olduğu için değil; bugün "ölüm makinesi" olarak ABD'nin ve Başkanı George Bush'un gösterilmesinden dolayı.
Caracas'ı uzaktan seyretmek
"Bütün oteller dolu, bir arkadaşınızın yanında kalamaz mısınız" diye soruyor Buenos Aires'in Venezüella Konsolosluğu'nda çalışan kadın. Kalacak yer sorun, uçakta yer yok, Chavez'in önce Uruguay ardından da Arjantin'e yapacağı ziyaret derken Buenos Aires'e çakılı kalıyoruz; velhasıl kaderimize günde dört saat yayın yapan Telesur'u izlemek, Venezüella sitelerinde gezinmek ve Venezüella petrol şirketi PDVSA'da çalışan militan bir Chavist'in anlattıkları düşüyor. Tabii tarihten yardım almanın yanı sıra, Alvaro Llosa'nın "incileri" de Venezüella'da olup bitenler hakkında bize yardımcı oluyor.
16'ıncısı yapılan festival, Başkan Hugo Chavez'in konuşması, Che Guevera, Ho Chi Minh, Augistino Sandino, Fidel Castro ve Simon Bolivar'ın devasa büyüklükteki resimleriyle yürüyenlerin sloganları eşliğinde başlıyor.
Sloganlar farklı dillerden, ama hepsi ortak bir noktaya yöneliyor. "Faşist Bush dünyadan defol", "Chavez halkın dostu". Aslında pankartlara baktığınızda son yarım yüzyılda dünyada olup bitenler hakkında fikir sahibi olmanız da mümkün. Geçiş kortejinin en renkli grubu olan Vietnamlıların Ho Chi Minh pankartlarına baktığınızda, çoktandır varlığı unutulmuş Bağlantısızlar Bloğu'nun toplantısı olduğunu zannedebilirsiniz. Yine Sandino, Che resimleriyle anti-emperyalist mücadeleye, Chavez vesilesiyle de dünyadaki yeni umuda ilişkin tasavvurlarda da bulunabilirsiniz. Caracas bütün bunlara açık; Caracas umudun yeni başkenti gibi.
Dünya Öğrenci Gençlik Festivali'nde ( FMJE- Festival Mundial Juventud Estudiantes ) ilk gün, Faşizm, şovenizm ve gençlerin haklarının belirlenmesi, festival komitesinin seçimiyle başladı. İlk gün, Miami'de tutuklu olan beş Kübalı ile dayanışma toplantısı düzenlendi.
Emperyalizme karşı mücadele, AIDS, kadınlara yönelik şiddet, eğitim hakkı, uyuşturucu trafiği gibi birçok konu, aslına dünyada hakim olan düzenin sonuçları olarak gösterilirken, karşı mücadele araçları üzerine tartışmalar yapıldı.
Telesur ve Venezüella devlet kanalı Vive, Güney Amerika'daki uyuşturucu trafiğine ilişkin belgesel yayımlarken, uyuşturucu trafiğinin ABD'nin Güney Amerika'yı işgal planının parçası olduğu da ortaya konmuş oldu. Angola'dan Libya'ya, Nikaragua'dan Türkiye'ye -Telesur'da röportajı çıkan Halil, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinin bir şantaj unsuru olarak kullanıldığını ve Türk hükümetinin Irak'ta ABD ile işbirliğinin onursuzluğuna ilişkin açıklama yaptı- katılan gençlerin konuşmalarına yer verilen etkinlikler, Güney Amerika'da gelişmekte olan anti-emperyalist mücadelenin nitelikleri hakkında verilen konferanslarla tamamlandı.
1947'de Prag'da, 1962'de Moskova'da düzenlenen Dünya Öğrenci Gençlik Festivali en son Cezayir'de yapılmıştı. Festivalin yapıldığı ülkelerin isimlerini zikrettiğinizde bile, festivalin anlamı ortaya çıkıyor. Başlangıçta Sovyet Bloğu'nun etkinlik alanı, daha sonra yine Sovyet Bloğu ile birlikte Bağlantısızlar Ülkelerinin varlığını teyit eden festival, artık dünyada anti-emperyalist mücadelenin varlığını somut bir şekilde hissettiren Venezüella'da gerçekleşti. Festival kapsamında Venezüella'daki devrim sürecine ilişkin anlatılanlar, Telesur'la birlikte emperyalist hegemonyaya karşı verilen mücadele ve Venezüella'nın Küba'ya ucuz petrol sağlayan Karayip Planı düşünüldüğünde, Caracas'ta gerçekleştirilen festivalin bugün ve geleceğe ilişkin önemli bir kavşak noktası olduğu ortaya çıkıyor.
Telesur'da yayınlanan programda, 2002'deki askeri darbeyi atlatan, en son 2004'teki referandumu kazanarak güvenoyu alan Chavez hükümetinin aradan geçen süreçte yaptıklarına ilişkin bilgiler verildi.
Venezüella devrimi
Corporacion Casa ile 2004'te atıl olan işyerleri harekete geçirildi, ayrıca bu yasayla ülkenin tek ürüne (petrol) bağlı olan ekonomik gelişimi değiştirildi.
2004'te balıkçılık alanında, küçük iş yerlerinin açılmasıyla 200 bin aileye yeni iş olanakları sağlandı. Mercal programıyla , 3931 yeni konut inşa edilirken, 600 bin ailenin asgari gündelik ihtiyacının karşılanması sağlandı.
Çok uluslu tekellerin süpermarket zincirini kırmak için 31 yerel süpermarket ve yalnızca bunlara ilişkin üretim yapan çiftlikler açıldı, 6 bin kişiye iş olanağı, 1 milyon hektarlık atıl alanın üretime katılması bu programla birlikte gerçekleştirildi..
Mision Robinson'la okuma yazma bilmeyen 1 milyon 400 bin kişi alfabeyle tanıştı, 1 milyon 200 bin öğrenciye yeni okul olanağı tanındı.
Mision Bario ile, bedava sağlık hizmeti, küçük yerleşim yerlerinde sağlık ocağı açıldı. Çoğunluğu Küba'ya ucuz petrol karşılığı anlaşmayla gelen doktorların oluşturduğu gruplar ülkede bedava sağlık taraması gerçekleştirdi.
Plan Biblioteca ile 25 milyon kitabın bedava sunulması, Başkan Chavez'in "okunacak en iyi kitap dediği" Don Kişot'un ucuz baskısının bedava gerçekleştirilmesi, başkent Caracas'ın orta yerini bile bostan tarlasına çeviren yeni tarım politikaları, ucuz devlet kredileri, gönüllülerden oluşan devrimi savunma komitelerinin oluşturulması, Chavez hükümetinin aradan geçen beş yıllık süreçte yaptıklarının bir kısmı.
Velhasıl, bütün bu yapılanlar düşünüldüğünde, gençlik festivalinin neden Venezüella'da yapıldığı ve anti-emperyalist mücadele konusunda Venezüella'nın neden önemli olduğu da ortaya çıkıyor.
Oğul Llosa, "Che tişörtleriyle ortada gezinenleri anlamadığını" söylemişti. Dahasını söyleyeyim, başkan Chavez iki sene önce Buenos Aires'e geldiğinde üzerinde bir Che tişörtü vardı, üzerindeki tişörtü yalnızca Cumhurbaşkanı Nestor Kirchner'le görüşürken çıkarttı.
Llosa'nın kitabı, dünyadaki emperyal hegemonyanın başkenti New York'ta çok satmış; Caracas'ta festivale gelenlerin çoğunun o kitaptan haberi yok, ama üzerlerinde Che tişörtü vardı. Kısa bir zaman sonra aynı insanların Chavez tişörtleriyle gezinmesi de muhtemel, yıllar önce John Berger'ın "efsanelerin kurşun geçirmediğini" söylediği an, edebi dünyaya mal olan Che efsanesi -New York'taki kitapçı vitrinleri hariç- dünyanın her yerinde devam ediyor. (NK/TK)