Fotoğraf: AA
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Barın, Amasra’daki iş cinayetine dair savcılığa başvuru yaptı.
Başvuruda, olayın meydana geldiği ocakta, işçi eksikliği, metan sorunu, kömür tozu sorunu başta olmak üzere çok ciddi ve ağır ihlallerin söz konusu olduğunu belirttiler.
Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına dün iletilen dilekçede, iş cinayetinin meydana geldiği ocağın, 14 Ekim 2022 saat 18:15 itibarı ile “suç mahalli” olmasına rağmen, şüphelilerin halen etkin şekilde tasarrufta bulunduğu bir alan olduğu ifade edildi:
“Şüpheli sıfatını taşıyacak kişilerin buraya müdahalesi engellenmeli. Halen kamu gücünü kullanabilen kişiler olmaları, idari ve diğer yetkilerini kullanarak delil karartma ihtimallerinin yüksek olması, gerçekleşen işçi katliamının toplumda çok büyük infial yaratması nedeniyle tutuklanmaları, aynı gerekçelerle haklarında gerekli diğer emniyet tedbirlerinin alınması gerekmektedir.”
Savcılık dün ocakta inceleme yaptı, bugün de keşif için maden ocağına gidecek.
“TTK yetkilileri suç mahallinden uzaklaştırılmalı”
Dilekçede, madenlerde daha önce meydana gelen iş cinayetlerine dair soruşturma süreçleri hatırlatıldı:
“Soruşturmada şüpheli sıfatında olma olasılığı olan kişilerin etkin bir şekilde ocak içerisinde bulundukları ve tüm sürece müdahale ettiklerini gözlemledik. Soma, Ermenek ve Karadon'da yaşanan maden katliamlarına ilişkin soruşturma/kovuşturma süreçleri göz önüne alındığında;
“Sulh Ceza Hakimi ve bağımsız bilirkişi heyetleri vasıtası ile keşif yapılması, bu süre boyunca başta Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ve Amasra Taş Kömürü İşletme (TİM) Müessesesi müdürlüğünde yetkili pozisyonda bulunanların tamamının suç mahallinden uzaklaştırılması; idari görevlilerin soruşturma yapmasına izin verilmemesi ve delillerin kaybolmaması için soruşturma makamı tarafından önlem alması gereklidir.”
“Bağımsız bilirkişi” talebi
Savcılığa yapılan başvuruda, soruşturmada bağımsız uzmanların görev alması gerektiği ifade edildi:
“Keşif sırasında bağımsız bilirkişiler (maden havalandırması konusunda uzman, maden iş sağlığı güvenliği konusunda uzman, elektrik konusunda uzman, maden jeolojisi konusunda uzman) bulundurulması;
“Bilirkişilerin gerek bu işletme gerekse başka işletmeler ile bağlantısının olmamasının sağlanması;
“Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile irtibata geçilerek bağımsız bilirkişilerce olay yerinde keşif sırasında gözlem yapılmasına, uzman mütalaası alınmasına imkan tanınması gereklidir.”
Riskler biliniyordu, önlem alınmadı |
Dilekçede, iş cinayetiyle ilgili şu değerlendirme yer aldı: “İşçi sayısındaki eksiklikler, metan sorunu, kömür tozu sorunu başta olmak üzere Sayıştay, TKK faaliyet raporlarında ve birçok kurum ve kuruluş tarafından çeşitli yıllarda defalarca tespit edilmiş ve raporlanmıştır. Bu eksikliklerin yaratacağı riskler bilinmesine rağmen uzun yıllar boyunca giderilmemesi özellikle şüphelilerden üst düzey yönetim kadrosunda bulunanların kusur ve sorumluluklarını arttırmaktadır. Yeraltı maden işletmeciliği yüksek risk barındıran bir çalışma alanıdır. Risklerin yüksek olması, ortaya çıkması muhtemel risklerin çok daha özenli bir şekilde planlanması, riskleri gözönünde bulundurarak üretim faaliyetinin yürütülmesi, güncel teknolojik olanaklardan yararlanma ile bu alandaki riskler çok rahatlıkla minimize edilebilir ve ortadan kaldırılabilir. Dünyanın birçok ülkesinde yeraltı maden işletmeleri faaliyetlerine devam etmekte, fakat ülkemizde olduğu gibi işçi ölümleri olmamakta ve benzer nitelikte maden katliamları yaşanmamaktadır. Bu durum, Enerji Bakanlığı, TTK, TKİ başta olmak üzere kamu kurumlarının, işçi sağlığı ve iş güvenliğini merkeze almayan, güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerden faydalanmayan sadece daha fazla üretim ve kar amaçlı hareket ettiklerini, olası riskleri ve işçi ölümlerini umursamadıklarını göstermektedir. TTK, SGK ve Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurumu'nda bölgenin denetiminden sorumlu görevlilerin sorumluluklarını yerine getirmemiş olması da bu katliamın nedenlerinden biridir. Gerekli denetimler ve alınması gerekenler tedbirler yapılmış olsa 41 maden işçisi yaşamını yitirmemiş olacaktı. Şüphelilerin, az sayıda işçiyle çok daha fazla üretim yapmak ve kar hırsı nedeniyle göz göre gelen bu işçi katliamını umursamadıkları, hiçbir önlem almadıkları açıkça görülmektedir.” |
Şüphelilerin tutuklanması istendi
ÇHD’nin Savcılıktan talepleri şöyle:
“Belirlenecek şüpheliler ve soruşturma sırasında ortaya çıkacak faillerin tespiti ile tutuklanmalarına;
Delillerin toplanabilmesi ve delillere erişim yetkileri bulunan şüphelilerin delil karartmasının engellenmesi için şüphelilerin maden sahasına girişinin yasaklanmasına;
Teknik inceleme için gerekli olan bilgi ve belgelerin öncelikle maden işletmesine ait idari bina içerisindeki örneklerine vakit kaybetmeksizin el konulmasına, aynı zamanda TTK ve ilgili kurumlardan onaylı örneklerinin temin edilmesine karar verilmesini talep ederiz.”
Toplanmasını talep ettikleri bilgi ve belgeleri de şöyle sıraladılar:
- Maden içerisinde kayıtların tutulduğu tüm bilgisayarlara ait harddiskler,
- Gaz sensörlerinin takip edildiği ayrı bir izleme ünitesinin varlığı halinde gaz izleme kayıtlarına dair dijital verilerin tutulduğu bilgisayar harddiskleri,
- Madendeki yönetim ve sorumlulukları gösterir yönetim şeması,
- Maden işletmesi hakkında yapılan yönetim toplantılarının ne sıklıkta yapıldığının ve ne şekilde kayda alındığının tespit edilmesinin ardından kayıt altına alınan tüm toplantı tutanakları,
- Maden işletmesindeki emniyet birimi tarafından yapılan toplantıların ne sıklıkta yapıldığının ve ne şekilde kayda alındığının tespit edilmesinin ardından kayıt altına alınan tüm toplantı notları,
- Toplantı notlarının e-mail aracılığı ile paylaşıldığının tespit edilmesi halinde ilgili kişilerin e-mail kayıtları (e-mail hesaplarına erişilebilmesi için hesap bilgilerinin ayrıca ifade sırasında sorulmasını ve tüm geçmiş arşivinin bir örneğinin alınması),
- Maden içindeki tüm dinamit atımlarının kaydedildiği topçu defterleri,
- Havalandırma defteri,
- Tüm teknik nezaretçi defterleri,
- Varsa şayet daimi nezaretçiler tarafından tutulan defterler,
- Acil durum eylem planı,
- Acil Durum Yönetim Şeması,
- Güncel ve geçmiş dönemlerdeki uygulama projeleri,
- Varsa eğer revize uygulama projeleri,
- Varsa eğer ek revize uygulama projeleri,
- Güncel maden havalandırma haritası,
- Güncel maden elektrik haritası,
- Maden içerisindeki erken uyarı sistemi kayıtları,
- Maden içerisindeki iletişim sağlanmasında kullanılan telefon, telsiz, megafon vs sayısını, yerlerini gösterir haritalar ile bunların iletişim kayıtları,
- Maden içerisindeki gaz sensörlerinin listesine, sensör kayıtlarına ve sensörlere ait sensör haritası,
- Madende kullanılan veya kullanılmak üzere hazır bulundurulan metan, karbonmonoksit ve oksijen maskelerine ilişkin faturalar ile bakımlarının yapıldığını gösterir kayıtlar,
- Geçmiş dönemlere ait imalat haritaları,
- Aylık ilerleme haritaları (varsa eğer hakediş dosyalarında mevcut olabilir),
- İş teftiş kurulu raporları,
- Madende çalışan tüm işçilerin işe başlama tarihlerini gösterir kayıtlar ile vardiya listelerine ait kayıtlar,
- Madende çalışan tüm işçilere ait varsa iş güvenliği eğitimi sertifikaları,
- Sayıştay’ın 2019 yılı TTK Genel Müdürlüğü Amasra Tim Denetim Raporunun dosyaya celbi ile rapordaki tespitler doğrultusunda varsa hazırlanan/güncellenen ve TKİ’ye sunulan planlar,
- 5 Ekim 2022 tarihli Sayıştay Başkanlığı Enerji Grup Başkanı İbrahim Özkarcı ve uzman denetçiler Fatih Yoleri, Salih Temirci, Ümit Özçentik ile TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve beraberindeki ekibin Amasra TİM’de (Amasra Taş Kömürü İşletme Müessesesi) yeraltına inerek -300 / -350 kotları arasında yaptıkları incelemeye ilişkin rapor ve kayıtlar.
(AS)