Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, 1 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen hak ihlallerine dair raporunu açıkladı.
Saraçhane ve Beyoğlu’ndaki polis müdahalesi ve ardından gelen gözaltılar, polis operasyonları ve tutuklamalara dair bilgi veren ÇHD, 1 Mayıs’a dair 3 ayrı iddianame hazırlandığını, halen 41 kişinin bu sebeple tutuklu olduğunu açıkladı:
“Hakkında tutuklama kararı verilmiş 82 kişiden 41’i, avukatların itirazları, savcının bir kısım tahliye talebi, tensip incelemeleri ve tutuk inceleme duruşmalarında tahliye edildi. Halihazırda 41 kişi, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak istediği için çeşitli suçlamalarla tutuklu.”
“Temel hakları ihlal edildi”
Açıklamada, yargılanan ve tutuklanan kişilerin, temel haklarının ihlal edildiği belirtildi:
“Son AYM kararı ve öncesinde verilen birçok AYM ve yüksek mahkeme kararları uyarınca 1 Mayıs’ta halka açılması gereken Taksim Meydanı’na ulaşmak isteyen bu kişilerin 1 Mayıs tarihinde barışçıl protesto hakkı ve ifade özgürlüğü, 1 Mayıs’tan bu yana ise haksız tutuklamalar ile kişi özgürlüğü ve güvenliği, eğitim, çalışma, adil yargılanma gibi temel hakları ihlal edildi.”
“Polislerin ifadesi dahi alınmadı”
Raporda, operasyon, gözaltı ve tutuklama kararlarının siyasi saikle verildiği ifade edildi, ihlaller şöyle sıralandı:
· Gözaltına alınan kişilerin neredeyse tamamı kendi ikametgahları ya da faturaları kendi isimlerine kayıtlı olan evlerden gözaltına alınmış olmasına rağmen İç İşleri Bakanınca yapılan açıklamada “kaçtıkları yerlerden” ifadesi kullanıldı.
· Polis kamerasıyla çekilmiş ev baskını görüntüleri servis edildi.
· İstanbul Valisi adeta yargıya talimat verir gibi “Yarına kalsa yanına kalmayacak” şeklinde tehdit mesajı yayımladı.
· Hak ihlallerini uygulayan, bir kişinin gözünü kaybetmesine neden olan, nezarethanede işkence suçu işleyen memur ve amirlerden hiçbiri hakkında gözaltı işlemi uygulanmadı, hatta bu kişilerin henüz ifadesi dahi alınmadı.
· Tutuklama gerekçeleri arasında “daha önce benzer dosyalarının bulunması” gibi hukuka aykırı nedenler sayıldı, tutukluluk incelemelerinde “tutukluluk halinin sona ermesini gerektirir yeni bir bulgu bulunmadığı” gibi masumiyet karinesini ve tutuklamanın son çare olması gerekliliğini yok sayan gerekçeler sıralandı.
Hukuka aykırılıklar
ÇHD, bu ihlaller sonucu “soruşturma ve kovuşturma makamlarının tarafsız ve bağımsız olmadığı değerlendirmesini yaptıklarını” belirtti:
“Tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildikten sonra adli kontrolle serbest bırakılan bir kişinin dahi dosyada halihazırda var olan bir görüntünün ilk kez çıktısının alınması suretiyle, serbest bırakıldıktan 1 gün sonra yeniden yakalanması ve tutuklanması; aynı okul ve sınıfta okuyan kişilerden bir kısmının yalnızca öğrencilik gerekçesiyle serbest bırakılıp bir kısmının gerekçesiz şekilde tutukluluk halinin devam etmesi; 1 Mayıs günü barışçıl protesto hakkını kullanarak Taksim’e çıkan kişilerin bir kısmı hakkında olması gerektiği gibi takipsizlik verilerek diğer bir kısmı hakkında tutukluluğun devam ettirilmesi gibi bir çok hukuka aykırılık dosyanın hukuki niteliğine olan güvenin yok olmasına neden oldu.”
Üç dava açıldı, ilk duruşma tarihleri belirlendi
Raporda, 1 Mayıs ile ilgili hazırlanan iddianamelere dair de bilgi verildi:
“Bu operasyonlar ve tutuklamalar sonrası üç ayrı iddianame hazırlandı. Saraçhane Meydanına girmek isterken İbrahim Kaypakkaya siluetli flamalar gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanan 6 kişi hakkında tefrik kararı verilerek iddianame hazırlandı. İlk operasyondaki kişileri kapsayan ilk iddianame, İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Tensip ile tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek ilk duruşmanın 17 Temmuz’da yapılmasına karar verildi.
İkinci operasyon ile gözaltına alınan kişilere ilişkin hazırlanan iddianame, İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından delillerin toplanmaması gerekçesiyle iade edildi, Savcılık, bu iade kararına itiraz etti. İade kararına itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesi, Savcılığın itirazını yerinde buldu ve dosyayı İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi’ne geri gönderdi. İddianameyi kabul eden İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi, tensip zaptıyla tüm tutukluların tutukluluk halinin devamına karar vererek ilk duruşma tarihi olarak 3 Temmuz olarak belirledi.
Üçüncü operasyon ile gözaltına alınan kişilere ilişkin hazırlanan iddianame, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından delillerin toplanamaması gerekçesiyle iade edildi ve Savcılık, bu iade kararına da itiraz etti. İade kararına itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesi, Savcılığın itirazını yerinde buldu ve dosyayı İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’ne geri gönderdi. İddianameyi kabul eden İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi, tensip zaptıyla 11 kişi hakkında tahliye, 4 kişi için ise tutukluluk halinin devamına karar vererek ilk duruşmayı 4 Eylül 2024 olarak belirledi.
(AS)