Brezilya’nın Amazon bölgesinde düzenlenen Dünya Sosyal Forumu, ikinci gününde de canlı tartışmalarla sürdü. Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Latin Amerika’nın dört muhalif devlet başkanıyla birlikte katıldığı Forum’da “Ömrünü doldurmakta olan dünya Davos’ta toplanırken, Belem’de yeni bir dünya, yeni bir çağ doğuyor” dedi.
Her gün yüzlerce seminer ve atölyenin düzenlendiği forumunun ikinci gününde, Greenpeace ve Heinrich Böll Vakfı, Latin Amerika’da nükleer enerji konusunu masaya yatırırken, DTP Lice Belediye Başkanı Şeyhmus Bayhan, tanınmayan halklarda kurumsallaşma üzerine bir konuşma yaptı.
Halkların Kolektif Hakları
‘Halkların Kolektif Hakları’ alanında düzenlenen toplantıya Bayhan’ın yanısıra Bolivya’dan Kızılderili halk temsilcileri ile Uruguay’dan, Katalonya’dan, Cezayir’den ve Galiçya’dan konuşmacılar katıldı.
Bayhan, Kürt halkının yürüttüğü kültür ve anadil mücadelesinin önemini ifade ederek, özgür, katılımcı ve cinsiyet eşitlikçi bir yerel yönetim modeli oluşturmaya çalıştıklarını belirtti. Uruguay’dan katılan Perla Alvarez Britez ise ’94 yılından beri sürdürdükleri dil ve kültür eksenli mücadeleyi anlatıp, Uruguay devletinin yerel halklara uyguladığı yasakçı politikaları eleştirken, Bolivyalı konuşmacılar kendi yerel yönetim modellerini ve yaşam felsefelerini dile getirdiler.
‘Devletsiz toplumlarda sosyal özgürleşme ve değişim faktörü’ başlıklı panelde konuşan Mezopotamya Sosyal Forumu aktivisti Barış Dikilitaş ise, tanınmayan halkların, kendi mücadelelerinde milliletçiliğe de karşı durmaları gerektiğini söyledi. Etnik anlamdaki özgürleşmenin önünde bir tuzak oluşturan milliyetçiliğin yeni sol politikalarla aşılabileceğini belirten Dikilitaş, devletsiz halkların yürüttüğü mücadelenin teorik, pratik ve söylem olarak hegemonyadan kopmasının, toplumsal özgürleşme açısından bir zorunluluk olduğunu ifade etti. “Kürt kadın hareketi bu açıdan iyi bir örnek oluşturuyor” diyen Dikilitaş konuşmasını, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Sarmaşık Derneğinin yoksulluğa karşı yürüttüğü sosyal politikaları ve oluşturulan yiyecek yardımı, burs ve meslek edindirme çalışmalarını anlatarak bitirdi.
Aynı toplantıda konuşan Bask ve Katalonya temsilcileri, baskı altındaki halkların yürüttüğü mücadelenin antikapitalist perspektiften kopmaması gerektiğinin altını çizdiler.
Chavez Davos’a meydan okudu
Forumun ikinci gününün önemli toplantılarından biri de devlet başkanlarıyla gerçekleştirildi. “Latin Amerika Halkalarının Entegrasyon Olasılığı” ismiyle, Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Devlet Başkanları Hugo Chavez (Venezüella), Evo Morales (Bolivya), Rafael Correa (Ekvador) ve Fernando Lugo (Paraguay) katıldı. Coşkulu bir kalabalığa seslenen liderler Davos’ta toplanan Dünya Ekonomik Forumu’na meydan okudular.
Liderler ekonomik krize karşı kendi alternatiflerini de ortaya koydular. Lula, Brezilya Hükümeti’nin 2010 yılına kadar evsizler ve fakirler için 1 milyon yeni konut inşa edeceğini ve yine 2010’a kadar Brazilya’nın yarı kamu şirketi olan enerji tekeli Petrobras’ın, 170 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi.
Ekvador Devlet Başkanı Correa ise sürmekte olan ekonomik krize ve küresel baskı odaklarına karşı durmak için ülkeler arasındaki işbirliğinin önemine değinerek, devletlerin bu süreçteki rolünün sosyal adaleti sağlamak için planlamaya yönelmek olması gerektiğini belirtti. Correa bu anlamda sosyalist modeli savunmanın bir zorunluluk olduğunu ve sosyal forumların, “içinde yaşadığımız akıl dışı sistemin açgözlülüğüne karşı”, çözümün bir parçasını oluşturduğunu vurguladı.(EE/EÜ)