Demirdöğen, "Basın özgürlüğü konusunda titizliğini bildiğimiz Sayın Cumhurbaşkanı, gazeteci kökenli Başbakan, bakanlar ile geleceği yönetme iddiasındaki siyasetçiler bu oyuna daha fazla seyirci kalmamalı ve gereğini yapmalıdırlar" dedi.
Kaymakam görevini kötüye kullandı
ÇGD, iletişim özgürlüğüne ve haber alma hakkına ağır darbe vuran Datça Kaymakamın derhal görevden alınmasını isteyerek, yerel yetkililere de şu çağrıyı yaptı: "Emniyet, Kaymakamın devlet yönetimini kişisel bir husumete döndürmesine alet olmaktan kurtarılmalıdır. Yargı temsilcileri, yerel iktidar elitinin dayanışması adına gazete ve gazeteciyi yok etme anlayışını paylaştıkları görüntüsünden sıyrılmalıdırlar."
Linç olarak nitelendirdiği bu uygulamaya seyirci kalmayacağını bildiren ÇGD Genel Başkanı Dedmirdöğen, "ÇGD, üyesi olduğu Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FİJ)'i bilgilendirdi ve uluslar arası bir dayanışma kampanyası başlatılması için gerekli çağrıyı yaptı" dedi.
"Bugün bana, yarın size"
Gazeteciliğe 1985 yılında babasının yanında muhabirlik yaparak başladığını söyleyen gazeteci Sinan Kara ise, 1999'da yerel "Datça Haber" gazetesini kurduğunu açıkladı.
Bir yandan yerel gazete ile bölgede insanları bilgilendirirken diğer yandan da Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirliği yapmaya başladığını bildirdi. Kara, bu çalışmalar sırasında Datça'daki devlet ve yerel yöneticilerin rahatsızlık duymaya başladıklarına dikkat çekti. Bunun üzerine hakkında komik gerekçelerle çok sayıda dava açılmaya başlandığını vurguladı. Gazeteci, "Bugün ben Sinan Kara'ya, yarın sizlere" dedi.
Gazeteci Kara'ya açılan davalar
Sinan Kara'nın yaşamını değiştiren haber ve sonrasındaki gelişmeler ana başlıklarıyla şöyledir :
* İftar Yemeği: Datça Kaymakamı 26.12.2000'de Fakir Fukara Fonu'ndan siyasilerle Devlet Erkanı'na iftar yemeği verdi. Buna ilişkin haber "Datça Haber" gazetesinde yayımlandı. Haberin yayımından sonra Sinan Kara polis marifetiyle savcılığa çağrıldı. Savcı "terör örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla ifadesini aldı. İzmir DGM "takipsizlik kararı" vererek oyunun birinci aşamasını önledi. İşin şaşırtıcı yanı 1991 yılından beri ilçede yaşayan Kara'ya "terör örgütü" suçlamasını yönelten ve ifadeyi alan savcının da Kaymakam Bey'in iftar yemeğinde bulunmasıdır.
* Geçmişe yönelik araştırma: İftar haberini "terör örgütü" bağlantısı kurarak yıkamayan idare, bu kez geçmişe yönelerek gazeteyi susturmanın yollarını aradı. Geçmiş yılları kapsayan araştırmada bulunan tek koz gazetenin iki adedinin idareye teslimi zorunluluğunun yerine getirilmediği iddiası oldu. Gazeteler teslim edildiği halde bir yıl sonra dava açılması ve evrak istenmesi şaşırtıcı olmasına karşın Ocak -Aralık 2000 tarihleri arasında gazete teslimi işlemi yapılmadığı gerekçesiyle açılan davada Kara'ya 4 ay 16 gün hapis cezası verildi. Dava Yargıtay aşamasında.
* Defterler incelemede : 22.01.2001 tarihinde gazeteyi takip defterine işlemediği gerekçesiyle Kara'ya bir ay hapis cezası verilmiş ve bu caza para cezasına çevrildi.
* Yine gazete teslimi : 4 Nisan 2001 tarihinde gazetenin iki adedini vermediği gerekçesiyle Sinan Kara 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu ceza Yargıtay tarafından da onanmıştır. Basın Yasasında yapılan değişiklikle Kara son anda cezaevine girmekten kurtulmuş ancak bu kez 30 milyar lira gibi ödenmesi mümkün olmayan bir para cezasına çarptırılmıştır. Üç aylık ceza için cezaevine girmesi durumunda infaz yasasına göre 42 gün hapis yatıp çıkması mümkün olan Kara, 30 milyar lirayı ödeyemezse 3 yıl hapis cezası alabilecektir.
Burada bir şaşırtıcı nokta da, Basın Yasası'na eklenen Ek Madde 10'un uygulanmamasıdır. Bu madde para cezasının yerel basında 1/3 olarak uygulanmasına olanak vermektedir. Ya yargının bu maddeden haberi yoktur, ya da oyun ağırlaştırılmak istenmektedir.
* Savcı'dan tehdit : 21.6.2001'de Datça Cumhuriyet Başsavcısı'nın Öğretmenevi'ne polislerle gerçekleştirdiği baskının haber yapılması üzerine (Bu haber Radikal ve Hürriyet Gazetelerinde yer aldı) Kara, Kazım Yılmaz İlköğretim Okulu'nda halkın önünde savcı tarafından tehdit edildi.
Savcı bu haberden dolayı öfkesini bir başka haberi vesile sayarak gösterdi. 16.6.2001 tarihli "Datça Haber", "Hürriyet", "Posta" ve "Milliyet" Gazetelerinde yer alan "Deniz kumuyla villa" haberini hazırlarken görüştüğü müteahhidin rüşvet önerisini geri çeviren Kara hakkında Başsavcı "tehdit" iddiasıyla dava açmıştır.
Deniz kumuyla villa yapan müteahhide para cezası uygulanırken Kara hakkındaki dava ise devam ediyor.
* Mert Çiller Davası: Kamuoyunun yakından tanıdığı Mert Çiller, Datça'da bilinen "barda kavga" vakalarına bir yenisini eklemiş, Sinan Kara da olayı sorduğu Mert Çiller'in yatına saklanması üzerine beklediği barda "olay yerini terk etmesi ve hediyeler karşılığında Mert Çiller'i unutması" teklifini reddedince saldırıya uğradı. Karakola davacı olarak gitmiş ancak ertesi gün "sanık" olmuştur. Saldırıya uğrayan ve rüşvet teklif edilen Kara hakkında yine aynı savcı tarafından açılan "tehdit" davası 3.10.2001 tarihinde sonuçlanmış, Kara'ya bu kez de 1 yıl hapis cezası verildi. Yargıtay aşamasında.
* Müftü de davacı: 25.7.2001 tarihinde Datça Müftüsü'nün inşaat halindeki camiye yapılan yardımlarla kendisine makam arabası aldığı haberi Sinan Kara tarafından hazırlandı ve ulusal gazetelerde yer aldı. Müftü'nün açtığı "yayın yoluyla hakaret" davası devam diyor.
* Kaymakam'ın Köpek Haberi : 17.08.2001'de Datça Kaymakamı Savaş Tuncer, köpeğiyle denize giren bir sanatçıyı polis marifetiyle uyarmış, olayı soran Kara'ya da "Köpeklerin denize girmesi yasak ve haramdır" demecini verdi. Haber yine ulusal gazetelerde yer alınca Kaymakam "hakaret davası" açtı. Dava devam ediyor.
* Kara aleyhine imza kampanyası: 25.9.2001 de Muğla Valisi'nin köy bütçesinden 140 bürokrata yemek verdiği haberi üzerine Datça'daki devlet çalışanlarının da katıldığı, Kara aleyhine imza kampanyası başlatıldı.
* İlan bedeline tehdit davası: 5.10.2001 tarihinde "Datça Haber" gazetesinde yayımlanan bir ilanın bedelini isteyen Kara, parasını alamadığı gibi "tehdit" davası açılarak 2 yıl 26 gün hapis cezasına çaptırıldı. Dava Yargıtay aşamasındadır.
* Gazeteye kilit: Datça Kaymakamı'nın başvurusu sonucu, evini gazetenin merkezi olarak göstermesi gerekçe yapılarak 15.11.2001 tarihinde "Datça Haber" gazetesinin yayını durduruldu. Ayrıca Kara'ya 6 ay hapis cezası verildi. Kara, gazetesini yayımlamaya devam ettiği için 15 ay daha hapis cezası alarak, toplam ceza 21 aya yükseldi.
* Gazeteciye kimlik sorgusu: Yerel gazetenin künyesinde ismi bulunmasına ve gazeteci olarak yargılanmasına karşın Kara, Kaymakam'ın talimatı üzerine 24.11.2001 tarihinde "gazeteci olduğunu belgelemesi" için emniyete polis marifetiyle götürüldü.
* Suç duyurusuna takipsizlik: Basın Yasası'nda "evin bir bölümünün gazete idarehanesi olarak kullanılamayacağına" ilişkin hüküm bulunmaması nedeniyle Kara gazetesini yayımlamaya devam etti. 19.3.2002 tarihli sayısında da İsmet İnönü'ye ait olan "Bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o ülke düzelmez" sözünü yayınladı. Kaymakam bu sözlerle kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş ancak ilk kez bir suç duyurusunda "takipsizlik" kararı verildi.
* "Basmayın" talimatı: Suç duyurusundan sonuç alamayan Kaymakam, 3.5.2002 tarihinde Marmaris'te bulunan matbaalara "resmi yazı" göndererek "Datça Haber" gazetesinin yayımının durdurulduğunu bildirdi ve basılmamasını istedi.
* Adres değişikliği de olmaz: Sinan Kara gazetesini yayınlayabilmek için bir işyeri kiralamış ve adres değişikliğini Kaymakamlığa bildirdi. Bu bildirim ne yazık ki yeterli sayılmayarak Kara hakkında 20-100 milyar lira para cezası istemiyle "en yeni" dava açıldı.
* Eski Kaymakamdan da 3 ay: Sinan Kara bir önceki Kaymakam'ı hicvettiği karikatür nedeniyle de "hakaret" iddiasıyla 3 ay hapis cezası aldı. Bu dava da Yargıtay aşamasında. (EÖ/BB)
Sinan Kara'ya ulaşmak için http://www.sinankara.com