Arabalara yerleştirilen iki bomba ve bir intihar saldırısında dün Cezayir'de en az 67 insan öldü. Sabah vakitlerinde hemen hemen aynı zamanda gerçekleşen saldırıların hedefi başkentteki anayasa mahkemesi ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) bürosuydu.
Dün akşam El-Kaide'nin Kuzey Afrika uzantısı, web sitesinde yaptığı açıklamayla saldırıları üstlendi. Açıklamada BM bürosu "uluslararası kafirlerin yönetim merkezi" diye tarif edildi.
Yabancılara yönelik saldırılar
Yakın zamana kadar Cezayir'de şiddet eylemlerinden yabancıları değil rejimin sembollerini hedef alan Selefi Çağrı ve Muharebe Grubu (GSPC) sorumlu tutuluyordu.
İçişleri Bakanı Nureddin Yezid Zerhuni "Saldırıların arkasında GSPC'nin olduğundan eminiz" dedi.
Saldırıda 10 BM çalışanı öldü, bazıları da hala kayıp. 2003'te Bağdat'ta BM merkezine yapılan saldırıda 22 kişi ölmüştü.
Hükümet ölü sayısını 26, yaralı sayısını da 177 olarak açıkladı ama hastane kayıtları en az 67 ölü olduğunu gösteriyor.
11 Aralık tarihinin "11 Eylül" olaylarını andırdığı için seçilmiş olabileceği yorumları yapılıyor. 11 Aralık ayrıca Cezayir'in Fransa'dan bağımsızlığını kazanma mücadelesinde de önemli bir tarih. 1960'da o gün Charles de Gaulle'ün ülkeye yaptığı ziyaret kitlesel protestolara yol açmıştı.
Cezayir medyası ilk patlamada hayatını kaybedenlerin çoğunluğunu otobüste seyahat eden öğrencilerin oluşturduğunu yazdı.
"Terörle mücadele" başarısız
Hükümet isyancılara karşı eğitilmiş askeri birlikler ve ileri teknoloji silahlarla mücadele yürütüyor. Kasım'da dört sivil ve iki isyancı öldü; Ekim'de 60 kişi hayatını kaybetti.
Fakat dün yaşanan saldırılar güvenlik güçlerinin Nisan'da başbakanlık ofisine yapılan saldırının liderini öldürdükleri için isyancı örgütleri bitme noktasına getirdikleri görüşünü boşa çıkardı.
Fransa cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) saldırıları kınayan açıklamalar yaptı.
Cezayir'in doğal gaz rezervleri, özellikle Fransa'dan önemli yabancı yatırım gelmesini sağlıyor fakat bazı bölgelerde yoksulluk ve işsizlik oranları yüzde 70'i bulabiliyor.(EÜ)
* Bu haberi the Guardian'dan Türkçeleştirerek derledik.