Tasarının yasalaşması halinde, cezaevinde hak talebinde bulunmak için eylem yapan hükümlülere idarenin yanıtı ceza vermek olacak. Sessiz direniş ya da açlık grevi yapan, zorla çalıştırılmaya karşı çıkan, marş söyleyen, slogan atan, hücrelerde ilaç bulunduran hükümlüler, suçlu sayılacak ve ziyaretçi yasağından hücre cezasına kadar bir dizi yaptırımla karşılaşacak.
Çalışmak zorunlu
Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkındaki Kanun Tasarısı, hükümlülerin çalıştırılmasını zorunlu kılıyor. Tasarının 27. maddesinde, "Hükümlü, kurumda, işyurtları veya atölyelerde çalışmakla yükümlüdür" deniliyor. Söz konusu çalışma zorunluluğu, meslek edindirme gerekçesine dayandırılıyor.
Tasarının, 62. maddesi hükümlülere "tek tip elbiseyi" dayatıyor. Söz konusu madde şöyle: "Kişisel elbisesini giymesine izin verilmeyen hükümlüye, yazlık ve kışlık olmak üzere iklime uygun, sağlığa ve çalışmaya elverişli hükümlü giysisi verilir; hükümlünün giysiyi giymesi zorunludur."
"Tek tip elbise zorunluluğunun" gerekçesi ise, "Kendi zevkine göre elbise giyilmesi hükümlüler arasında disiplin bozulmasına yol açabilir, firarları kolaylaştırabilir" şeklinde açıklanıyor.
Ölüm orucu eylemcilerine zorla müdahale
Tasarı, ölüm orucu eylemcilerine zorla müdahalenin yasal zeminini hazırlıyor. Tasarının 82. maddesi, "Hükümlüler, hangi nedenle olursa olsun, kendilerine verilen yiyecek ve içecekleri sürekli olarak reddettikleri takdirde; bu hareketlerinin kötü sonuçları ile bırakacağı bedensel ve ruhsal hasarlar konusunda ceza infaz kurumu tabibince bilgilendirilirler" şeklinde.
Söz konusu madde, ölüm orucu eylemcilerinin hastaneye kaldırılarak, zorla müdahaleye uğramasını öngörüyor.(NK/BB)