Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu'nun hapishanelerde uygulanan tecrit tretman modeline ilişkin yaptığı çalışma sonucu hazırlanan raporu bugün (19 Şubat) Beyoğlu'nda yapılan toplantıyla açıklandı.
Toplantıya Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'ndan (DİSK) İsmail Yurtseven, Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği'nden (TMMOB) Torez Dinçöz, Avukat Behiç Aşçı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Gençay Gürsoy da katıldı.
ÇHD İstanbul Şube Başkanı Serhan Arıkanoğlu hayata dönüş operasyonlarıyla başlayan süreçte bugüne kadar ölüm oruçlarıyla 122 insanın yaşamını yitirdiğine ve 600'den fazla kişide kalıcı ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklar olduğuna dikkat çekti.
Arıkanoğlu Adalet Bakanlığı'nın geçen yıl 22 Ocak'ta 45/1 sayılı genelgeyi yayınladığını ancak genelgenin uygulanmadığını saptadıklarını söyledi. ÇHD hazırladığı raporu Meclis'e ve ilgili bakanlıklara da sunacak.
2006'da Avukatlar günü olarak kutlanan 5 Nisan'da ölüm orucuna başlayan ve tecritin kaldırılmasını talep eden avukat Aşçı 2007'de Bakanlığın genelgesini olumlu bir adım olarak görüp ölüm orucu eylemini sona erdirmişti.
Aşçı: Bakanlık bizi oyalamasın
Avukat Aşçı "Genelgede yüzlerce madde içinde sohbet hakkının uygulanmaması dikkat çekici. Artık Bakanlığın bizi oyalamasının hiçbir anlamı yok. Bu sorun çözülmeli. Kabul edilebilir hiçbir gerekçe kalmadı. Genelge ölüm oruçlarına ara verilmesini sağlayan bir genelge. Adalet Bakanlığı'nın bunca aydını, demokratik kitle örgütünü, sanatçıyı aldatmasını yakışıksız buluyorum" dedi.
Genelge, tutuklu ve hükümlülerin hiçbir koşula bağlanmaksızn, haftada 10 saat olmak üzere 10 kişiyle sohbet etme hakkını düzenliyor. ÇHD'nin raporunda yer verdiği töne çıkan tespite göre 45/1 sayılı genelgenin yayınlanmasından sonra, aradan 1 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, tutuklu ve hükümlülerin aleyhine olan genelgeler uygulanırken tecritin kırılmasını sağlayacak olan 45/1 sayılı genelgenin sohbet hakkını düzenleyen bölümü uygulanmıyor.
25 avukat ile 120 tutuklu ve hükümlüyle yapılan ayrıntılı görüşmeler sonucu ÇHD'nin önerileri şöyle:
- F Tipi ceza infaz modelinin başlı başına kişilerin fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı gelişimlerinin önünde engel olan tecrit/tretman modeli terk edilmeli ve cezaevi idarelerinin mevcut yasal düzenlemeleri de aşarak bu sorunu ağırlaştırması engellenmeli.
- Kişilerin sosyalleşebileceği alanlara, tretmana bağlı olmaksızın, çıkmasının olanakları yaratılmalı.
- Cezaevlerinin denetlenmesi, izlenmesi, yaşanan ve yaşanabilecek sorunların çözümü için etkin izleme, müdahale yetkilerine sahip “izleme kurulları” oluşturulmalı.
- Cezaevlerinde uygulanacak infaz modelleri, bilimsel verilerle oluşturulmalı. Ağır disiplin cezalarına son verilmeli.
- Kötü muamele ve işkence iddialarına ilişkin etkin soruşturma yürütebilecek mekanizmalar oluşturulmalı.
- Tüm tutulanların sağlık hizmetlerinden etkin şekilde faydalanması sağlanmalı, cezaevinde tedavisi mümkün olmayan kişilerin hastaneye sevki sağlanmalı.
- Temel ihtiyaçlarının karşılanması konusunda keyfi uygulamalara son verilmeli, yemek, içme suyu, sıcak su ve ısınma konusundaki sorunlar ortadan kaldırılmalı.
Toplantıya destek verenler:
Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Platformu üyesi (TUYAP), Erdal Bayrakoğlu, Mehmet Esatoğlu, Grup Yorum, Özcan Yaman, Avni Saglam, Ruhan Mavruk, Tiyatro Simurg, Tavır Dergisi. (EZÖ/TK)