Sanık avukatları müvekkillerinin işkence iddialarının, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) yedek hakimliğince de tespit edilerek tutanağa geçirildiğini öne sürüyor.
Bakan'ın KHK genelgesi
Şubat ayında bir genelge yayımlayan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, KHK uygulamalarında keyfiyetten kaçınılmasını istemişti.
1990'da çıkartılan 430 sayılı KHK'nin 3/c maddesi uyarınca, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) kapsamındaki suçlardan yargılanan sanıklar gözaltı süreleri her seferinde 10 gün olmak üzere sınırsız sayıda uzatılabiliyordu.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) aykırı olan ve 40 günü geçen gözaltılar nedeniyle Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki yargılamalarda tazminat ödemek zorunda kalıyor.
Ankara, Diyarbakır sorguları
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin 26 Temmuz günü Hizbullah üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına aldığı Remzi Karaduman, Uğur Uşar ve Reşat Uşar iki gün sonra sorgu için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildi.
Zanlılar, sorgu sonrası 31 Temmuz'da Diyarbakır DGM'ye sevk edildi ve tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi'ne gönderildi.
Yedek hakim "ek süre" talebini reddetti
Ancak Diyarbakır DGM Başsavcılığı, Olağanüstü Hal Bölge (OHAL) Valiliği'nin isteğiyle aynı gün üç sanık hakkında 430 sayılı KHK uyarınca DGM Yedek Hakimliği'nden ek süre talebinde bulundu.
Yedek hakimlik ek gözaltı süresi için bilgi ve belge sunulmadığı gerekçesiyle talebi reddedince, DGM Savcılığı'nın 4 No'lu DGM'ye yaptığı itirazla Yedek Hakimliğin kararı kaldırdı.
Cezaevinden yeniden sorguya
Yeni kararla, üç sanık 10 gün süreyle cezaevinden alınarak tekrar emniyet müdürlüğüne götürüldü. Avukat Vedat Karaduman, cezaevinden alınmadan önce görüşme fırsatı bulabildiği müvekkillerinin Ankara ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde işkence gördüklerini iddia ettiklerini söyledi.
Su sıkma, haya burma, elektrik iddiaları
İddialar üzerine Karaduman 1 Ağustos'ta Cumhuriyet Başsavcılığı'na müvekkillerine işkence ve kötü muamele yaptıkları gerekçesiyle polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Bunun üzerine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı,mağdurların, ifadelerinin alınması için, Emniyet Müdürlüğü'nden savcılığa getirilmelerini talep etti.
Aynı gün savcılığa çıkarılan sanıklar Ankara ve Diyarbakır'da gözaltında bulundukları süre içerisinde tazyikli su sıkma, haya burma, yüzüstü yatırıp sırtlarını tekmeleme, sırtüstü yatırıp karınlarına basma, ayak, cinsel organ ve göğüs uçlarından elektrik verme gibi işkencelere maruz kaldıklarını öne sürerek şikayetçi oldular.
Suç duyurusu üzerine savcılık soruşturma başlatırken, sanıklar 430 sayılı KHK uyarınca yeniden işkence iddialarında bulundukları Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Tutanaktan: yorgun, bitkin...
Müvekkillerinin işkence iddialarının, ek gözaltı süresine itiraz eden DGM yedek hakimliğince de tespit edildiğini belirten avukat Karaduman, "Hakim beyin ek gözaltı süresini reddettiği kararda müvekkillerimle ilgili, 'sanıkların yorgun bitkin ve yürüyemeyecek halde olduğu görüldü. Gereğinin taktir ve ifası için Cumhuriyet savcılığına...'diye bir ifade de bulunuyor. Yedek Hakimliğin bu tespiti adı konulmamış bir suç duyurusu ve işkencenin tespiti anlamına geliyor" dedi.(MZ/NM)