Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında tutuklu yargılanan çocuklar serbest bırakılmaya devam ediyor. Ancak pek çoğu yaşadıkları travmalar nedeniyle beden ve ruh sağlığı sorunları yaşıyor, uyum güçlüğü çekiyor.
Çocukların çocuk mahkemelerinde yargılanmalarını ve cezalarının yarı oranında azaltılarak tahliyelerini sağlayacak düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından serbest kalan Yüksekovalı çocuklarla Yüksekova Haber Genel Yayın Yönetmeni Erkan Çapraz görüştü.
A.N., F.B, Y.E. ve F.E. en büyük sorunlarının cezaevinde oldukları için kesintiye uğrayan eğitimlerini sürdürmek olduğunu, geri döndüklerinde uyum sorunu yaşadıklarını anlattılar. Çocukların tümü, geçerli bir kanıt ya da tanık olmaksızın tutuklandıklarını, baskı ve işkence gördüklerini, halen yargılanmakta olan çocuklardan çoğunun da cep telefonlarındaki mesajların şifre olarak yorumlanması nedeniyle suçlandıklarını söylüyorlar.
Çocuklar cezaevinde, tutuklanmadan önce "tam olarak hakim olmadıkları" konularda okuma fırsatı bulmuşlar. "Boş zamanlarımızı, Kürt sorunu, Kürt Tarihi ve siyasi süreç hakkında kitaplar okuyarak zaman geçirdik." diyorlar.
"Vücudumda sigara söndürdüler"
Düzenlemeyle birlikte Yüksekova ilçesinden 10'un üzerinde gencin serbest kaldığını belirten A. N. 8 ay önce ablasının evine giderken olayların yaşandığı caddeden geçerken gözaltına alındığını söylüyor. "Gözaltına alınırken Yüksekova'da polisler vücudumda sigara söndürdü. Zırhlı araçla emniyete götürülürken silah dipçikleriyle vurdular bana. Önce Hakkari , Ardından Bitlis, son olarak da Van F Tipi Cezaevinde tutuklu kaldım. Hakkımda hazırlanan iddianamede benim için 6 yıl hapis isteniyor. 9'uncu sınıf öğrencisiyim. Yakalanırken birinci dönemdi, devamsızlık nedeniyle sınıfta bırakıldım." diyor.
"Düzmece msn görüşmeleri delil olarak kullanıldı"
F.B. bir gece yarısı evlerine düzenlenen baskınla gözaltına alınmış. Gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü Hakkari TEM Büro'da ağır hakaretlere maruz kaldığını söylüyor.
"Burada bana delil olarak msn görüşme notları gösterildi. Bana ait olmayan msn adresi ve ifadeleri hakaretlerle bana mal etmeye çalıştılar. O görüşme dökümanlarında Türkiye'ye hakaretler ve PKK'ye övgüler mevcuttu. Bana ait olmadığı için kabul etmesem de Newroz bayramı öncesi olaylar olmasın diye gözdağı amaçlı tutuklanmama karar verildi. 4.5 ay Bitlis Cezaevi çocuk koğuşunda kaldıktan sonra beni Van F Tipi Cezaevine gönderdiler. 11. sınıf öğrencisiyim, sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldım."
"Polis, gizli tanıklık yapmamı istedi"
Olaylara karıştığı gerekçesiyle gözaltına alınan 11. sınıf öğrencisi Y. E. de evinden alınmış. Gözaltına alınırken hakaretlere maruz kaldığını söylüyor.
"Gözaltı esnasında polisler bana baskı uygulanarak gizli tanık olmam yönünde dayatmalarda bulundular. Baskılara rağmen bu tekliflerini kabul etmedim ve bana yönelttikleri suçları reddettim. Tutuklandığım için eğitimim aksadı. Özellikle Van F Tipi cezaevinde kaldığım süre zarfında psikolojim çok bozuldu. Beni 1 ay boyunca tek kişilik hücreye attılar. 6.5 ay hapiste kaldım. Hapiste kaldığım süre zarfında sağlık sorunları yaşadım. Sırtımda meydana gelen yağ bezeleri nedeniyle cezaevindeyken gittiğim doktor ameliyat edileceğimi söyledi. Ameliyatımdan 1 gün önce beni serbest bıraktılar."
"Cezaevinde YGSve LYS'ye girdim ama..."
F. E. ise kendisinin evde olmadığı bir akşam evlerine yapılan baskını öğrenince, hiçbir suçu olmadığından emin olarak ertesi gün savcılığa gitmiş.
"Olaylara karışıp taş attığımı iddia ederek beni önce gözaltına aldılar. Gözaltı süresince Yüksekova'daki polislerden yoğun hakaretlere maruz kaldım. Sonra tutukladılar beni. 6 ay boyunca Bitlis Cezaevi çocuk koğuşunda kaldım. Lise son sınıf öğrencisiyim. YGS ve LYS sınavlarına cezaevinde girdim. Serbest bırakıldıktan sonra tercih yapmak istedim ancak eğitim gördüğüm Yüksekova Lisesi idarecileri bana sınıfta kaldığım için lise diploması veremeyeceklerini bu nedenle tercih yapmamın bir işe yaramayacağını söylediler. Cezaevinde sınava çalışıp sınavlara girmeme rağmen 1 yıl kaybım oldu. Önümüzdeki yıl tekrar lise son sınıfı okuyup tekrar sınavlara girmem gerekiyor."dedi. (EÇ/EK)