Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) yaptıkları açıklamalarla tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu yaptığı açıklamada “Yargı yetkililerini, adaletsizlikler üstüne, koronavirüsün aileleriyle birlikte daha savunmasız bıraktığı tutuklu gazetecileri adli kontrol altında da olsa tahliye etmeye çağırıyoruz. Tutuklamanın ‘tedbir’ niteliği daha fazla kötüye kullanılamaz!” ifadelerine yer verdi.
RSF temsilcisi Erol Önderoğlu: Yargı yetkililerini, adaletsizlikler üstüne, #koronavirüs ün aileleriyle birlikte daha savunmasız bıraktığı tutuklu gazetecileri adli kontrol altında da olsa tahliye etmeye çağırıyoruz. Tutuklamanın “tedbir” niteliği daha fazla kötüye kullanılamaz! pic.twitter.com/Y1NUjTQlm5
— RSF Türkçe (@RSF_tr) March 17, 2020
TGC: Yargı Reformu yok sayılıyor
TGC Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada ise son dönemdeki tutuklamalar eleştirilerek, internet sitelerine yönelik erişim engellemeler kınandı. Yargı Reformu’nun yok sayıldığı belirtilen açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Gazeteci tutuklamaları ve erişim engellemeleriyle Anayasa’ya aykırı biçimde basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü engelleniyor. İstisna olması gereken tutuklamalarla gazeteciler cezalandırılmaya devam ediliyor.
“Anayasa’nın “Basın Hürriyeti” başlıklı 28. maddesindeki, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ maddesine rağmen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kararıyla Oda TV’ye erişim engellendi, iktidar eliyle sansürlendi.
“Anayasa Mahkemesi’nin erişim engellemeleri için daha önce aldığı “internet sitelerine veya internet sitelerinde yer alan haberlere erişimin engellenmesi biçiminde getirilen her türlü kısıtlama, bilgi alma ve verme özgürlüğüne müdahale niteliğindedir” kararları dikkate alınmadı.
“Halkın haber alma, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkı için görevlerini yapan gazetecilerin artık hangi haberi yaptıklarında gözaltına alınıp tutuklanacakları bilinmiyor.
“Cenaze, koronavirüsü, Dubai şeyhinin yatı gibi birçok haber nedeniyle meslektaşlarımız gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Otosansür iklimi güçlendiriliyor. Basın İlan Kurumu, iktidarın hoşuna gitmeyen haber yapan gazetelere resmi ilan kesme cezasını sürdürüyor.
“Gazetecilik suç değildir. BİK resmi ilanı sansür ve cezalandırma amaçlı kullanmaktan vazgeçmelidir. Kamu çıkarını doğrudan ilgilendiren konuların özgürce, bağımsız bir şekilde haberleştirilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
“Olağanüstü koşullar halkın haber alma hakkını engellemek için kullanılmamalıdır. Baskı altındaki ve tutuklu tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu duyuruyoruz.
“Cezaevindeki tüm gazetecilerin serbest bırakılması için çağrımızı yineliyoruz.”
Mart ayı içerisinde içerisinde tutuklanan gazeteciler şöyle: Türkiye'nin Libya'da yürüttüğü operasyon sırasında bir MİT personelinin hayatını kaybetmesini haberleştiren şu gazeteciler
İdlib çevresinde süren savaşla ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle Yakın Doğu Haber Ajansı Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu ve Edirne'de haber takip ettiği sırada gözaltına alınan Rudaw muhabiri Rawin Sterk. Dursunoğlu, 16 Mart'ta İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada "suçu ve suçluyu övdüğü" gerekçesiyle 50 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dursunoğlu'nun cezası 1000 TL adli para cezasına çevrilerek tahliye edildi. |
(HA)