Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Zonguldak'ta tutuklu bulunduğu Beycuma Cezaevi'nde, basket potasında asılı bulunan 15 yaşındaki Kudret Koçaklı'nın ölümüyle ilgili, "Çocuk, haklarını bilip kullansa ve istediği kişilerle görüşebilse belki intihar etmezdi" dedi. Çocuğa haklarını anlatmayanların cezaevi yöneticileri olduğu belirtildi.
Zafer Üskül Başkanlığındaki Meclis İnsan Hakları Komisyonu Koçaklı'nın, 14 Ağustos 2010'da, cezaevinde ölümüyle ilgili raporunu açıkladı.
Cezaevinde inceleme yapan müfettişler soruşturmayı yürüten savcı, Beycuma Cezaevi Müdürü, ikinci müdür, infaz koruma memuru, çocuğun tutulduğu A/6 koğuşundaki beş tutuklu çocuk ile çocuklarının intihar etmediğini, öldürüldüğünü öne süren baba ve anneyle görüştü.
İpi kantinden satın almış
Raporda "ceset üzerinde darp ve cebir izine rastlanmadığı" belirtiliyor, kantinden temin ettiği çamaşır ipini" basket potasına geçirerek intihar ettiği anlatılıyor.
Rapora göre; 330 kapasiteli cezaevinde o tarihte 10'u çocuk olmak üzere 463 tutuklu ve hükümlü bulunuyordu. Olayla ilgili kurum yöneticileri hakkında açılmış bir idari soruşturma da yok.
Müdürle görüştürülmedi
* Çocuk müdürlüğe, 2 Ağustos'ta, "Sorunlarım olduğundan müdür beyle görüşmek istiyorum" şeklinde dilekçe vermiş; başmemur ile görüşmesinde ise üç kişilik görüş hakkını kullanmak istediğini belirtmiş ancak talepleriyle ilgili müdürle görüştürülmemiştir.
* Koçaklı (görüşle ilgili yasalardaki) hakkını bilemediği için yasal süre içinde bildirimde bulunamamış, bu haktan yararlanamamıştır. Çocuğun ilkokulu bitiremediğinden okumasının da yeterli olmadığı öğrenilmiştir.
* Haklarını bilip kullanması ve istediği kişiler ile görüş yapabilmasi onun psikolojik olarak daha rahat olmasını sağlayacak belki de bu tür bir eylem gerçekleştirmeyecekti.
* Koçaklı'nın kendi yaşadığı bir buhran, iç dünyasındaki bir sebeple intihar ettiği görülmektedir.
* Kudret'in infaz koruma memurlarının kendisine kötü muamelede bulunduğuna dair resmi başvurusu bulunmamaktadır.
Çocuğa hakları anlatılmadı
* Benzer olayların olmaması için infaz kurumu savcısı ve müdürü başta olmak üzere yönetimin, tutuklu ve hükümlülerin içinde bulundukları özel durumları daha yakından takip etmeleri, özellikle çocuk yaştakiler ile daha sık görüşmelerinde yarar görülmektedir. İnceleme yapılan kurumda bunun çok uygulanmadığı müşahede edilmiştir.
* Tutuklular ile infaz koruma memurlarının beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekir. Tutuklular çocuğu infaz koruma memurlarının talimatları doğrultusunda asılı olan yerden indirdiklerini; infaz koruma memurları ise çocuğu koğuşta kalan çocukların indirdiğini belirtmektedirler. Gerçek açığa çıkarılmalıdır.
* İnfaz kurumuna girişte yapılan işlemler usulen değil, amacına uygun yapılmalıdır. Okuma yazması tam olmayan kişilere attırılan imza ile usul gerçekleşmiş olmakla birlikte amaç yerine gelmemektedir. İnfaz kurumuna girişte tutuklu ve hükümlülere hak ve yükümlülükleri yeterince belirtilmeli ve anlatılmalıdır. (SP)