Van Barosu'ndan avukat Hesin Dursun, Adli Tıp Kurumu'nun hasta tutuklu ve hükümlülerin taleplerini karşılayamadığını söyledi.
bianet'e konuşan Dursun'a göre, kurum içinde sadece bu konuyla ilgilenecek ayrı bir birim oluşturulmalı. Dursun, "Kararın çıkması neredeyse 1 yılı buluyor. Bürokrasinin ağır işlemesi cezaevindeki hastaların yaşamını tehlikeye atıyor" dedi.
Dursun bu duruma örnek olarak, rapor bekleyen Aras ve Akdağ'ı gösterdi. Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki hükümlü Mehmet Aras, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmişti. Kanser hastası 60 yaşındaki Aras'ın avukatı Şaziye Önder, "Adli Tıp raporu için İstanbul'a ring aracıyla götürüldü. Bu yolculuğun ardından durumu kötüleşti" dedi.
Tutuklu Mehmet Emin Akdağ da felçli olduğunu söyleyerek tahliye talep ediyor. Akdağ, kurumdan aldığı raporun ardından serbest bırakılmış, 2009'da tekrar tutuklanmıştı. Akdağ, "örgüte yardım etmek" iddiasıyla Van Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor.
Avukat Dursun, Muş Cezaevi'nden akciğeri alınmış olan Görgin Oktar, Rize Kalkandere Cezaevi'nden başında şarapnel parçası bulunan Hekim Eşiyok ve Trabzon Cezaevi'nden kanser hastası Veysi Bulut'un da tahliye beklediğini açıkladı.
130 civarında hasta var
İnsan Hakları Derneği'nden Necla Şengül, cezaevindeki ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin yaklaşık 130 civarında olduğunu söyledi. Bu tutuklu ve hükümlülerin arasında, 60 yaş üzerindekiler ve bulaşıcı Hepatit B hastası olanlar da var. Şengül, Adalet Bakanlığı'nın Adli Tıp Raporu'nda da yazdığı gibi kurumda değişikliğe gidilmesi gereken noktalar olduğunu ifade etti.
Eski Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da Adli Tıp Kurumu'nun ciddi sorunları olduğunu söyledi. Gürsoy'a göre kurumun iş yükü çok fazla ve bu kadroyla ihtiyacı karşılayamaz. Gürsoy, üniversitelerin kurumla ortaklaşa çalışmaya giderek soruna çözüm bulunabileceğini ifade etti.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, kurumun tek merkez olarak çalışmasının sorun yarattığını söyledi. Fincancı, üniversitelerin tıp fakültelerinin pratik uygulamaya dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Yargıtay'ın diğer bilimsel kurumlara danışması gerektiğinin altını çizdi. (AS/EÖ)