Tekirdağ F Tipi ve Sincan cezaevlerindeki mahkumlara süreli yayınların posta yoluyla gönderilmesi ya da ziyaretçi aracılığıyla getirilmesi yasağına karşı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenlendi.
Atılım Gazetesi’nden Semiha Şahin, Kızılbayrak’tan Mehmet Ali Karabulut, İHD Cezaevi Komisyonu’ndan Neriman Çelik, mahkum yakınlarından Gülşah Tağaç’ın konuşmacı olduğu toplantıda Avukat Sezin Uçar ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Örgütlenme Sekreteri Arzu Demir de söz aldı.
Dokuz yayın kuruluşunun ortak açıklamasının okunduğu toplantıda yasak protesto edilirken 28 Kasım Cuma günü Bakırköy Kadın ve Çocuk Hapishanesi önünde saat 12.00’de yapılacak basın açıklamasına çağrı yapıldı.
Genelge yok
Konuşmacılar yasakla Kasım ayı başından itibaren karşılaşıldığını anlattı. Mahkumların gönderdiği mektuplar ve görüş sırasında öğrendikleri bilgilere göre yasağın gerekçesi olarak Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 10 Kasım 2014 tarihli 172740 sayı numaralı emri gösterildiğini söyledi. Konuyla ilgili genelgeye ulaşamadıklarını ekledi.
Atılım, Halkın Günlüğü, Kızıl Bayrak, Mücadele Birliği, Özgür Gelecek, Siyaset, Türkiye Gerçeği , Barikat Dergisi ve Yarın adına yapılan açıklamayı Karabulut okudu.
Tekirdağ F Tipi Hapishanesi'ndeki mahkumlara "Düzenin sağlanmasına katkı sağlanması amacıyla, ücreti önceden hükümlü ve tutuklularca ödenmeyen ve/veya ücretsiz gönderilen hiçbir bülten, broşür, gazete, dergi vb. gibi yayınların ceza infaz kurumlarına alınmaması..." şeklinde gösterilen gerekçenin Sincan Hapishanesi'nde, "tüm iyileştirme programlarına rağmen örgütlerden kopuşların sağlanamaması, iletişimin kesilmeyişi" olarak açıklandığını anlattı.
Açıklamada yasağın “devrimci tutsakların muhalif yayınlara ulaşmasının engellenmesi” amacında olduğunu ve “devrimci, sosyalist, muhalif basını hedef aldığı” belirtildi.
“Neden bu yasak?”
Konuşmacılar yasakla ilgili genelgeye ulaşamadıklarını, ulaştıklarında yasağın iptaline ilişkin başvuru yapacaklarını söyledi. Yayınların yasaklı olmadığını ve "yasağın keyfi" olduğunu vurguladılar.
Avukat Sezin Uçar geçtiğimiz yıl yaşanan kitap kısıtlamalarına karşı mahkumların karşı çıktığını ve geri adıma tıldığını hatırlatan Uçar, mahkumların bu yasağa da tepkili olduğunu aktardı.
TGS’den Arzu Demir ise yasağın bilgi edinme ve haber alma hakkına yönelik olduğunu ve TGS olarak konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
Mahkum yakınlarından Gülşah Tağaç “Bu şeyler beni 12 Eylül’e götürüyor” dediği konuşmasında “Neden bu yasak?” diye sordu.
“Zaten dört duvar arkasına koymuşsun, okuduğu belli kitaplar yayınlar var, onları da elinden almakla çözüm olmaz. Yasaklarla hiçbir yere varamayız.” (BK)