Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Mustafa Köz, Sincan Cezaevi'nde yatan Halil Gündoğan'ın basılmamış kitabına el koyan cezaevi yönetiminin tavrına "Düşünceyi eyleme geçmeden yargılamak da demokrasinin değil, faşizmin yöntemidir" sözleriyle tepki gösterdi. "Çocuklarımızı annelerinin karnında tekmeleye tekmeleye öldüren siyasal iktidar ve onun taşeronları, yargı kurumlarını, cezaevi yönetimlerini de birer tetikçi olarak kullanıyor."
evrensel.net'te yer alan habere göre, yapılanın açıkça düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu vurgulayan Köz, yaşananların Ahmet Şık'ın kitabına verilen cezadan farkı olmadığını söyledi: "Yapıtla, yaratıyla birlikte belki ondan da çok, düşünce yargılanmak isteniyor. Düşünceyi eyleme geçmeden yargılamak da demokrasinin değil, faşizmin yöntemidir. 'Düşünme, arzu et sadece. / Bak böcekler de öyle yapıyor' diyor Orhan Veli. Toplumu kendine yabancılaştırarak Kafka'nın Gregor Samsa'sına çevirmek istiyorlar ancak yazarlar, aklın cesareti düşüncelerini biricik savunma ve üretme araçları olarak kullanmayı sürdüreceklerdir tüm baskılara karşın."
Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde yatan Yazar Halil Gündoğan'ın 2005'te, "Metris'ten Munzur'a Bir Firarinin Öyküsü" adlı bir kitabı yayınlanmıştı. Gündoğan bu eserin ikinci cildini cezaevinde yazdı ve ziyaretçilerine verilmesi için cezaevi yönetimine verdi. Ancak cezaevi yönetimi inceleme gerekçesiyle kitaba el koydu. Metris'ten Munzur'a Bir Firarinin Öyküsü'nün ikinci cildi hiçbir zaman yazarın yakınlarına ulaşmadı.
Halil Gündoğan kitabıyla ilgili olarak geçenlerde, 5 Ağustos'ta haber aldı. Yönetim kitabı hakkındaki Disiplin Kurulu kararını tebliğ ediyordu: "Tamamı terör örgütü ve üyelerinin yasadışı faaliyetlerini övücü nitelikte sakıncalı ifadeler bulunması sebebiyle el konulmasına karar verildi." Yıllarca incelenen kitap hakkındaki karara itiraz için Gündoğan'ın 15 gün süresi bulunuyor.
Kitabın basılmadan el konulmasına karar veren Disiplin Kurulu üyeleri arasında öğretmen, sosyolog ve psikologlar da var.
Halil Gündoğan'ın kardeşi Kazım Gündoğan da ilk kitabın ikinci baskısının yapıldığını ve hiçbir soruşturmaya uğramadığını belirterek Sincan Cezaevi yönetimini keyfi uygulama yapmakla eleştirdi. (YY)