Erkan Orakçı beş yıl önce tutuklandığında, geçirdiği trafik kazası nedeniyle kolu kırıktı ve tedavi aşamasındaydı.
Gönderildiği Maltepe 1 Nolu L Tipi Cezaevi'nde 27 ay boyunca ameliyat olamadı ve şimdi sağ kolu sakat.
Avukatı Fazıl Ahmet Tamer, Adalet ve Sağlık bakanlıklarına açtığı davada, tedavinin geç yapılması ve sonucunda oluşan ileri derecede sakatlık nedeniyle 25 bin maddi 25 bin manevi tazminat talep ediyor.
"Yazı yazamıyor, yemek yiyemiyor"
Orakçı, hırsızlık suçlamasıyla 2 Mart 2007'de tutuklandı ve önce Maltepe 1 Nolu L Tipi Cezaevi'nde, ardından Ümraniye E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
Tutuklandığında geçirdiği kaza nedeniyle kolu kırıktı. Alçıda olan kolu tutuklanmasının ardından yanlış kaynadı ve koluna takılmış olan platin yerinden çıktı.
Orakçı bu nedenle defalarca cezaevi yönetimine başvurarak hastaneye gidip tedavi olmak istediğini belirtti.
Ancak 24 Haziran 2009'da, cezaevine girdikten 27 ay sonra, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ikinci ameliyatını olabildi. Sakatlık kısmen düzelse de kolu kısa kaldı. Şimdi yazı yazamıyor ve sağ eliyle yemek yiyemiyor.
Avukat Tamer, "Ameliyat sonrasında da aylarca hastaneye götürülmedi, fizik tedaisi yapılamadı" diyor.
Tamer, "tedavinin geciktirilmesi ve bunun sonucunda oluşan sakatlık" nedenleriyle, Adalet ve Sağlık bakanlıklarına yazdığı dilekçede, 25 bin maddi, 25 bin manevi tazminat talebinde bulundu.
Sağlık Bakanlığı 23 Mart 2010'da, Adalet Bakanlığı da "kusurumuz ve sorumluluğumuz yok" diyerek 26 Mart 2010'da talebi reddedince konu mahkemeye taşındı.
"Garantili tedavi sunamıyoruz"
10 Kasım 2010'da İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nde tazminat davası açıldı.
Adalet Bakanlığı, mahkemeye sunduğu savunmada, "tazminat sebepsiz zenginleşmeye neden olmamalı" dedi.
Sağlık Bakanlığı ise mahkemeye verdiği yanıtta tedavinin geciktiğini kabul etmiş oldu: "Hasta kontrollere geç geldi, ameliyatı gereken tarihte olmadı. Bunun sorumluluğu bakanlığımızda değildir."
Yanıtta, "Tıbbi müdahalede yüzde 100 garantili hizmet sunulamıyor" ifadesi kullanıldı.
Mahkeme, 27 Nisan 2011'de "özürlülük durumunun tespitini içeren hastane raporu" talep etti. Avukat Tamer, mahkemeye verdiği yanıtta, cezaevi idaresinin ya da Adalet Bakanlığının bu yönde bir talebi olmadığından Orakçı'nın hastaneye götürülemediğini, dolayısıyla bir rapor olmadığını belirtti. (AS)