Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) madenlere, ormana, suya, çevreye, doğaya, yaşam hakkına sahip çıkmak için "maden yasası"na karşı Meclis'e yürüyor. 23 Kasım’da başlayan yürüyüşler, güzergah boyunca yerleşim yerlerinde yerel halkla, buluşularak 27 Kasım’da saat 09.00 da Ankara’da son bulacak. TÜRÇEP bileşenleri Çevre ve Orman Bakanlığı'nda yapılacak bir toplantıyla talepleri ve yasa önerilerini içeren dosyayı ilgili bakanlıklara sunacak.
Marmara'da sayıları 100'ü aşan maden ve taş ocakları çevreyi tahrip ediyor
TÜRÇEP bileşeni olarak Marmara Çevre Platformu da (MARÇEP) Bursa'dan başlattığı yürüyüşle Marmara Bölgesi'nin sorunlarını TBMM'ye taşıyıyor.
MARÇEP'in dikkat çektiği acilen önlem alınması gerekilen kritik durumlar şöyle:
- Cargill İznik Gölü’nden günde beş bin ton su çekerek çalışıyor, tüm yasal mücadeleye karşın hala kapatılamadı.
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı George W. Bush'la görüşmesine konu olan Uludağ 1. ve 2. Yerleşim Bölgesi’nde kazanılmış davalara karşın hala oteller yükseliyor.
- Bursa çevresinde sayıları 100’ü geçen maden ve taş ocakları çevreyi tahrip ediyor. Kozaağacı köyünde yapılmak istenen termik santral ile Bursa ve Marmara kirletilmek isteniyor.
- İznik, Uluabat ve Kuş Gölü sanayinin baskısı altında kar ve çıkar hırsı ile kirletiliyor.
- Nilüfer Çayı kirli akıyor, 38 km'lik yol boyunca toprakları zehirleyerek Marmara Denizi’ne dökülüyor. Marmara Denizi’nde kirlilik yaşamın yok olması seviyesine kadar geldi. Şimdi Bandırma’da mermer ve taş ocağı izni altında yeni bir fosfat zenginleştirme tesisi de yapılmak isteniyor.
"İhanet yasaları"
MARÇEP'e göre tüm bunların nedeni son 10 yılda meclisten geçirilen “ihanet yasaları”.
"Bunlar içinden en yakıcı olan Maden Yasası’nın değiştirilmesi için, 2/B olarak tanımlanan orman vasfını yitirmiş arazilerin satışını engellemek için, su kaynaklarımızın satışını engellemek için Ankara'ya yürüyoruz." (EZÖ/NZ)