Şahin "Çernobil Hakkında Öteki Rapor"u, "Çernobil kazasının üstünden yirmi yıl geçtikten sonra Uluslararası Atom Enerji Kurumu (UAEK) ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Ekim ayında yayınladıkları rapora eleştirel bir bakış açısı getiren, bağımsız, bilimsel bir araştırma" olarak değerlendiriyor.
Raporda Çernobil felaketinin pek çok tehlikeli etkisine değinilmiş. Ancak raporun en çarpıcı sonuçlarından biri; 30 bin ile 60 bin arasında beklenenin üzerinde kanser ölümü öngörülmesi.
Çernobil felaketi 20. yılında
"Çernobil Hakkında Öteki Rapor" Çernobil felaketini şöyle anlatıyor:
"26 nisan 1986 gününün ilk saatlerinde, Çernobil'in 4 numaralı biriminde meydana gelen iki patlama, reaktörü yerle bir etti. Patlamalar, radyoaktif gazlar ve kalıntılardan oluşan büyük bulutların atmosferde 7-9 kilometre öteye saçılmasına neden oldu.
Reaktörün 190 ton yakıtının yaklaşık yüzde 30'u reaktör binasının ve etrafındaki alanın üstüne dağılırken, yüzde 1-2 kadarı da atmosfere fışkırdı. Reaktörün kalbindeki radyoaktif gazlar bu sırada açığa çıktı. Patlamanın ardından 1700 ton grafit yavaşlatıcının tutuşmasıyla çıkan yangın, tam 8 gün sürdü. Bu yangın, Çernobil felaketinin bu derece ağır olmasının başlıca nedeniydi."
Yeşiller'den UAEK-WHO'nun raporuna eleştirel araştırma
"UAEK-WHO'nun Çernobil'in sağlık ve çevre üstündeki etkilerine yönelik son iki çalışması hakkındaki hükmümüz biraz ikircikli" diyen Şahin Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi Harms'ın hazırladığı "Çernobil Hakkında Öteki Rapor"u okudu.
Bir yandan, UAEK-WHO'nun raporlarının Çernobil'in Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya'daki etkilerine dair kapsamlı incelemeler barındırdığını kabul ettiklerini söyleyen Şahin, diğer yandan Çernobil'in bu ülkelerin dışındaki etkilerine gelince, raporların sessiz kaldığını savundu.
"Halbuki Çernobil serpintisinin çok büyük kısmı Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya'nın dışına düştü. Çernobil serpintisinden alınan ortaklaşa dozlar, dünyanın geri kalanında, özellikle de Batı Avrupa'da, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya'daki oranların iki katı. Bu da oralarda yaşayan insanların iki kat fazla beklenenin üzerinde kanser ölümü riski taşıdığını gösterir."
"Çernobil gelecek nesiller için de tehdit"
Yeşillerin alternatif raporunun ana sonuçları şöyle:
* 30 bin ila 60 bin beklenenin üzerinde kanser ölümü öngörülmektedir, bu da UAEK'nin verdiği 4 bin rakamının 7 ila 15 katı.
* Beklenenin üzerinde kanser ölümleriyle ilgili tahminler, kullanılan risk faktörlerine sıkı sıkıya bağlı.
* Yalnızca Beyaz Rusya'daki beklenenin üzerinde tiroit kanserinden ölüm vakası, risk yansıtma modeline göre 18 binle 66 bin arasında değişen oranda öngörülüyor.
* Belirtilerini çok uzun bir süreç içinde sergileyen diğer iç organ tümörleri de kazadan 20 yıl sonra ancak ortaya çıkmaya başlamakta.
* Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya ağır derecede radyoaktif kirliliğe maruz kaldı, ama Çernobil serpintisinin yarısından fazlası bu ülkelerin dışına düşüp oralarda tortu bıraktı.
* Çernobil serpintisi Avrupa yüzölçümünün yaklaşık yüzde 40'ını kirletti.
* Çernobil'in ortaklaşa dozunun yaklaşık üçte ikisi Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya'nın dışındaki yerlere, özellikle de Batı Avrupa'ya yayıldı.
* Çernobil'den saçılan sezyum 137 miktarının resmi rakamların neredeyse üçte bir fazlası olduğu tahmin ediliyor.
"Radyasyonlu çay içen bakan unutulmasın"
Yeşiller Enerji Koordinatörü Saatçioğlu, "Radyasyon ölçüm sonuçlarını halktan saklayan atom enerjisi kurumlarının, bir zararı yok diye çay içen bakanların olduğu ülkemizde de 'öteki gerçekler' hep görmezden gelindi, hafızalardan silindi ve 'gerçek boyutların' hep daha küçük olduğu iddia edildi" dedi.
Saatçioğlu "Öte yandan, aradaki bağlantı bir türlü kurulamasa da, bu ülkenin büyük bir gerçeği olarak Karadeniz'de kanser vakaları artmaya devam ediyor" diyerek Bu gelişmelerin tesadüf mü, yoksa "gerçek boyutlar" mı olduklarının sorgulanması gerektiğini ifade etti.
"Nükleer karşıtı insan zinciri eylemine katılalım"
Şahin Çernobil kazasının etkilerinin sanılandan daha ağır ve uzun süreli olduğunu vurgulayarak özellikle Türkiye gibi nükleer santral kurulmak istenen bir ülkede bu etkilerin insanlara bütün açıklığıyla anlatılmasının gerekli olduğuna değindi.
Şahin ayrıca Çernobil kazasıyla ölen ve mağdur olanların anısına yarın (Çarşamba) yapılacak olan nükleer karşıtı insan zinciri eylemine çağrıda bulundu ve "Güvenmediğimiz teknolojilere, siyasi otoritelere hayatımızı neden teslim etmemeliyiz" dedi.(EZÖ)