Diyarbakır’da bir bulvara ‘Şeyh Said’ isminin verilmesi sonrası başlayan tartışma üzerine Türkiye’de yaşayan Balkan ve Kafkasya kökenlileri "Rusya'nın kılıç artıkları" olarak nitelendiren Şeyh Said ve Dava Arkadaşları Derneği’nin Başkanı Mehmet Kasım Fırat’a tepki geldi.
Çerkesler, aynı zamanda Şeyh Said’in torunu olan Fırat’ı nefret söylemi üretmekle ve ayrımcılık yapmakla suçladı.
Açıklamanın içeriğini ve üslubu kabul edilemez bulan Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) “Nefret söylemi ve ayrımcılık demokratik bir toplumda hiçbir şekilde görmezden gelinmemeli. Bu söylem, sadece Balkanlar ve Kafkasya kökenli halkların mensuplarını hedef almakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal barışı ve insan haklarına dayalı demokratik toplumsal düzeni tehdit ediyor. Toplumun tüm vicdanlı ve demokrat kesimleri bu söylemler karşısında tavır koymalıdır. Adı geçen şahsı ve ırkçılıkla bezenmiş nefret söylemini kınıyoruz. Federasyonumuz bu açıklama ile ilgili yasal süreçlerin takipçisi olacaktır” diyerek Kasım’a tepki gösterdi.
EsKafDer özür dilemeye çağırdı
Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği (EsKafDer) Fırat’ın ifadelerinin Kafkas ve Balkan göçmeni halkların tarihlerine büyük saygısızlık olduğunu savundu.
EsKafDer “Tarihsel meseleleri zavallıca ele alan, Osmanlı'nın yıkılışı Cumhuriyet'in kuruluşu dönemindeki tüm olumsuzlukları çeşitli etnisitelerin varlığına indirgeyen bu çağ dışı zihniyet hiçbir şekilde kabul edilemezdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ihtiyacı olan halklar arası kardeşliğin sağlanarak, bütün halkların kendisini özgürce ifade edebileceği bir Cumhuriyet inşa etmektir” diyerek Fırat'ı yapmış olduğu açıklama karşısında özür dilemeye çağırdı.
Kayseri Kafkas Derneği de “Toplumsal yapının barışçıl bir biçimde devamlılığına, çoğulculuk, farklı etnik kökene mensup azınlıkların birlik içinde yaşaması, demokrasi ve eşitlik gibi hukuki ve sosyal düzenin yapı taşlarına karşı ‘kılıç artıklarıdır’ şeklinde nefret söylemi niteliğindeki sözleri kınıyoruz. Aynı coğrafyada yaşayıp ‘laik, sosyal bir hukuk devleti’ kurulması mücadelesinin her aşamasında birlik içinde, etnisiteler üstü mücadelede bulunan atalarımıza yöneltilen çirkin söylemlere karşı başlatılacak yasal süreçlerin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da bir bulvara ‘Şeyh Said’ isminin verilmesi üzerine başlayan tartışmalar devam ederken Mehmet Kasım Fırat bir açıklama yayımlayarak şunları demişti:
Osmanlının bakiyesinden başımıza bela olan bu güruh, Balkan ve Kafkaslardan sürülen Rusların kılıç artıklarıdır. Aslında bunların Türklükle de alakası yoktur. Bu coğrafyanın yerleşik halkı olan Kürtlere ve onların değerlerine ahlaksızca saldırmaları bizler açısından kabul edilebilecek bir durum değildir.
Şeyh Said Efendi ve Arkadaşları 1925’te başlattıkları başkaldırı tamda bu kadroların İngilizlerle yaptığı işbirliği sonucunda Kürtleri imha ve yok etme politikalarına karşıydı. Ne ilginçtir ki bir Kurtuluş Mücadelesi 1919’da başlayıp bir yıl içerisinde başarıya ulaşmasında bunun bir proje olduğunu bizlere göstermektedir. Şeyh Said Efendi ve Arkadaşlarının canları ve mallarıyla mücadele edip bedel ödedikleri bu dava Kürt halkına büyük bir miras bırakmıştır. Günümüzde Kürt toplumunda Marksist’inden, Liberaline, Müslümanından, gayrimüslimine hatta radikal sayılabilecek bazı ideolojilerin Şeyh Said Efendi ve Arkadaşlarına sahip çıkıp önemli bir duruş sergilemeleri manidardır.
Şunu çok iyi bilin, Ey ittihatçıların torunları! Bu halka ve onun değerlerine yapacağınız bütün saldırı ve edepsizliğe karşı var gücümüzle karşı koyacağımızı unutmayın.
(HA)