*Fotoğraf galerisi için tıklayınız.
Türkiye'nin farklı illerinden Ankara'ya gelen binlerce Çerkes kültürlerini ve dillerini yaşatmak için anadilde eğitim, yirmi dört saat televizyon ve radyo yayını istediler.
Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin düzenlediği eylem Toros sokaktan Abdi İpekçi Parkı'na gerçekleştirilen yürüyüşle başladı. Yürüyüş esnasında "Çerkesce Eğitim İstiyoruz", "Her Zaman Her Yerde Anadilim Çerkesce", "Eğitim Sistemi Eritme Kazanı" şeklinde sloganlar atan kortejde geleneksel kıyafetleri içinde siyah kalpak ve yamçılarıyla Çerkes gençleri ve at üstündeki bir Çerkes savaşçısını simgeleyen yürüyüşçüler büyük ilgi gördü.
"Yaşasın Çerkes Kalma Mücadelemiz", "Dayatılmış Kimliklere Hayır", "Abızşua Zçıdzız Zegi Yıçıdzid" (Dilini Kaybeden Herşeyini Kaybeder), "Yıbzazaayd Hıkultur" (Dil Kültürdür), "Biz Bu Topraklar İçin Ölürken Türkçe Bilmiyorduk", "Eğitimi Olmayan Dil Yaşayamaz" şeklinde pankartlar taşıyan Çerkesler, Abdi İpekçi Parkı'nda bir miting gerçekleştirdi.
"Bir bedende iki kalp taşıyoruz"
Sürgünde ve Çanakkale ile Sarıkamış'ta yaşamını yitiren Çerkesler anısına saygı duruşuyla başlayan mitingin açılış konuşmasını sanatçı İshak Akbay yaptı. Dillerini koruyabilmek için gerekli politikaların oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Akbay, "Bir bedende iki kalp taşıyoruz, biri Türkiye diğeri Kafkasya için atıyor, atmaya da devam edecektir." dedi.
Ardından Çerkes Hakları İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kaplan ise "Tarihimizin, kültürümüzün ve dilimizin, yaşadığımız ülkenin kitaplarında da yer almasını, anadilimizde kitaplar okuyabileceğimiz, ana dilimizde radyo ve televizyon yayınları izleyebileceğimiz günlerin gelmesini bekledik" diyerek, 2009 yılında hükümetin "Demokratik Açılım" vaadleriyle ümitlendiklerini ama hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti.
"Sessizliğimizdeki çığlığın duyulmasını istiyoruz"
"Bu ülkede sadece sesi çok çıkanların değil, diğer unsurların da haklarının olduğunun fark edilmesini" beklediklerini ifade eden Kaplan, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın bir gün de 'Çerkes kimliğini tanıyoruz, Çerkesler'in sorunlarına sahip çıkıyoruz. Onların yok olmasına göz yumamayız. Onlar bizim zenginliğimizdir' demesini bekliyoruz" diye konuştu.
"Dilimizi, kültürümüzü, kimliğimizi kaybetmek istemiyoruz"
Çerkesler'in Kürtler'den sonra Türkiye'deki en kalabalık etnik nüfusu oluşturduğuna dikkat çeken Kaplan, "Çerkes halkının artık görmezden gelinmeye, yok sayılmaya tahammülü kalmamıştır." dedi.
Toplumsal barışı zedelemeden, demokratikleşme sürecine azami katkıda bulunmayı arzu ettiklerini vurgulayan Kaplan, "En önemlisi yok olmamak, varlığımızı geleceğe taşımak istiyoruz. Yani, artık bizim renklerimizin de bu ülkeye yansımasını istiyoruz. Dilimizi, kültürümüzü, kimliğimizi kaybetmek istemiyoruz. Çocuklarımız da anadilini konuşabilsin istiyoruz. Anadilde radyo ve televizyon yayını yapabilme imkanının devlet tarafından biz Çerkesler'e de sağlanmasını istiyoruz." dedi.
Basın açıklamasının Abhazca, Adigece ve Osetçe de okunmasının ardından Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'nden gelen sanatçı Olga Sokur ve Nurhan Fidan'ın seslendirdiği ezgiler ve geleneksel danslarla miting sona erdi. (BB/EÖ)