Cep telefonlarını kaydettirmek isteyenlerin cebinden 5 YTL çıkacak. Burası tartışmasız gerçek, yasa da böyle buyuruyor, Telekomünikasyon Üst Kurulu da.
Bu buyruklar karşısında hukuk devletinin yurttaşları olarak bizimde bazı sorular sorma ve itirazda bulunma hakkımız olması icap eder. Soruları sıralayalım, sonra da cevaplarına göz atalım.
* Kayıtlı telefon nedir?
* Kayıt dışı telefon nedir?
* Kaydı kim tutmak zorundadır?
* Sadece benim cebim mi sorumlu olan bitenden?
* Bu cepten cebe naklin yok mudur bir hal çaresi?
Geçelim cevaplara:
Telekomünikasyon Üst Kurulu'nun www.tk.gov.tr adresindeki tanıma göre, kayıtlı telefon: Kurum tarafından yetkilendirilen ithalatçı firmalar tarafından ithal edilen ve üzerine onaylı etiket yapıştırılarak piyasaya arz edilen cihazlardır
Yine aynı kurumun sitesindeki tanıma göre, kayıt dışı telefon: Ülkeye yasal olmayan yollarla kaçak olarak getirilerek piyasa arz edilen cihazlardır.
Sitede verilen bilgiler ile gümrük ve kaçakçılık mevzuatına göre, bir ürünün ülkeye girişinin veya çıkışını devlet yetkili kurumları ile denetlemek ve kaydını tutmak zorunda. Dolayısı ile kaçak cep telefonlarına dair sorumluluk da tamamen devlete aittir.
Devlet, kendisinin hizmet sunumundan kaynaklanan zararlardan sorumlu olup, denetim görevini ihmal ederek sebep olduğu zararlara kendisi katlanmak zorundadır. Bunun doğal sonucu da, telefonun yasal ya da yasa dışı ithalat ürünün olup olmadığını denetlemek görevi olmayan, kaldı ki böyle bir görev de kendisine yüklenemeyecek olan, görev yüklense de bu görevi yerine getirmesi olanaksız olan tüketici/kullanıcılara, hizmet kusurundan kaynaklanan zararın yüklenemeyeceğidir. Oysa, yasa ile hukuk terminolojisinde kusursuz sorumluluk denen bir durum yaratılmış, devletin hizmet kusurundan kaynaklanan bir zarar tüketiciye yüklenmiştir.
Bence bu yasanın uygulanmasına karşı tüketiciler şu yollarla itiraz edebilirler:
* 4926 sayılı Kaçakçılık Kanunu ile gümrük ve ithalat mevzuatı uyarınca, gerekli denetimi gerektiği şekilde yapmayarak ülkeye kaçak ürün girmesine yol açan sorumluların bulunup cezalandırılması için suç duyurusunda bulunmalılar. Bu sorumluları tespit etmek kolaydır. Zira bu ürünler ülkeye partiler halinde getirilmekte olup, üretilen ülkeler bellidir. Çıkış yapılan ülke ile işbirliği sorumluları ortaya çıkarır. Giriş kapıları da bu yolla tespit edilir ve sorumlu kamu görevlileri belirlenir.
* İkincisi, bu yasa anayasanın hukuk devleti ilkesi ile devletin eylem ve işlemleri ile verdiği zararlardan sorumlu olduğu ilkesine aykırıdır. Bu nedenle, bir mahkeme aracılığı ile Anayasa Mahkemesi'ne götürülürse iptali mümkündür.
* Üçüncü yol, idare mahkemelerinde tam yargı davası açarak, açık hizmet kusuru nedeniyle ödenen 5 YTL'lik para ile bir miktar manevi tazminat Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Telekomünikasyon Üst Kurumundan geri alınabilir.
* Dördüncü yol, iç hukukta gerekli girişimlerde bulunduktan sonra AİHS'nin 1 no'lu ek protokolünün 1. maddesinin ihlali nedeniyle AİHM'ye başvurmaktır.
Hadi tüketiciler ve örgütleri iş başına. (AK/TK)