2016 yılında yapılan bir yüzey araştırması sırasında bulunan İnkaya Mağarası, Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Madencilik A.Ş.’nin kazıya sponsor olmasıyla dün (2 Temmuz) yeniden gündeme geldi.
Çanakkale’nin Çan ilçesindeki Bahadırlı Köyü’nde bulunan İnkaya Mağarası'nda gerçekleştirilecek kazı çalışmasına Truva Bakır Madencilik A.Ş. sponsor oldu.
Sponsorluğa tepki gösteren Kazdağları Ekoloji Platformu, Cengiz Holding’in “yeşil aklama” yaptığını belirterek holdinge “Geçmişimizden de geleceğimizden de elini çek,” dedi.
“Defol git Cengiz”
Platform, Cengiz Holding’in bölgedeki yıkıcı faaliyetlerine dikkat çekerek şöyle dedi:
“Belli ki Truva Bakır bu kazıya sponsor olarak yeşil aklama yapmaya çalışıyor! Peki Çanakkale halkı ve Çanakkale Belediyesi bu aklamayı görmezden mi gelecek, yoksa Cengiz Holding’in Kazdağları’nda katliam hazırlığı yaptığı bu projesini durdurmak için mücadeleyi mi büyütecek?
“Kazdağlarına getireceğin kötülüğün farkındayız. Bilirkişilerin de söylediği üzere, hiçbir kamu yararı taşımayan madenini de, sponsorluğunu da al defol git Cengiz! Bu kadim toprakların geçmişini de geleceğini de senin ellerine teslim etmeyeceğiz!”
İnkaya Mağarası hakkında
İnkaya Mağarası, 2016 yılında Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığında yapılan “Muğla ve Çanakkale İlleri Yüzey Araştırması” sırasında bulundu. Mağaranın hem dış hem de iç dolgularında binlerce yontma taş kalıntısı ve çevreye yüzlerce metre boyunca yayılmış yontma taş aletler görüldü. Mağarada, 2017-2020 yılları arasında Çanakkale Troya Müzesi Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. İsmail Özer’in bilimsel koordinatörlüğündeki uluslararası bir ekip tarafından kazılar yapıldı.
Kazı çalışmaları, 2021 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsünde sürdürülüyor.
Cengiz Holding, bölgede hâlâ davaları süren Halilağa Bakır Madeni projesinin de sahibi.
Bakır madeni projesinin bulunduğu alan, korunması gereken 1. derece SİT alanında bulunuyor ve holdingin başka bir tarihi alanı korumak için inisiyatif alması tepkiye yol açtı. Truva Bakır’a karşı ÇED iptali için dava açıldı. Davada arkeolojik SİT alanına dair kanıtlar da sunuldu. Bilirkişi raporu, 18 yıl sürmesi planlanan ve patlatmalı açık ocak olarak çalışması planlanan madenin bölgedeki arkeolojik alanlara zarar vereceğini belirtti.
Projenin zararları arkeolojik alanlarla sınırlı değil. Aynı zamanda 55 köyün içme suyu kaynağı olan Kocabaş Çayı ve bu çaydan gelen suyu kullanan köylüler zarar görecek. Yılda beş metreküp su kullanan proje, su kaynakları üzerinde büyük bir baskı yaratacak.
Diğer yandan, cevherin çıkarılması ile oluşacak pasa dağları ve kimyasal atık havuzları, madenin çevresinde yaşayan canlılara zarar verecek. Köylülerin geçim kaynakları da maden faaliyetlerinden olumsuz etkilenecek. 580 hektarlık proje alanının 513 hektarını oluşturan ormanlar yok edilecek. Maden sınırlarında bulunduğu için Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar Köyü haritadan silinecek. (TY)