Cenevre II görüşmelerinin Montrö bölümü bugün resmen başlıyor. Suriye hükümeti ve muhalefeti de bugün bir araya geliyor.
Irak Kürdistan Özerk Yönetimi, ABD, Suudi Arabistan ve İngiltere basınından analistler, ilk günü geride kalan müzakerelerin en fazla bir “başlangıç” niteliği taşıyabileceğini düşünüyor.
Rusya ve İran denklemi
Washington Post’un başyazısında, Kerry’nin diplomatik hamleleri ve Suriye denkleminde İran ile Rusya’nın konumu değerlendirildi:
“Kerry, Esad’ın devrileceği ve bir geçiş hükümetinin oluştuğu bir planda ısrarcı. Ancak Suriye delagasyonu bunu açıkça reddediyor. Ve müttefikleri Rusya ve İran’ın da aksi yönde düşündüğüne dair bir ibare yok.”
Umutsuzluk hissi
BBC News’dan Imogen Foulkes bugün yayınlanan analizinde, muhalefet ile rejimin ilk kez aynı odada bulunduğunu ancak konuşmak yerine karşılıklı suçlamalar yönelttiklerini yazdı.
“Dünyanın en kıdemli diplomatları Ban Ki-moon, John Kerry ve Sergei Lavrov, Suriyeli siyasilere, savaşı başlatan karşılıklı suçlamaları tekrarlamak yerine, çatışmayı sonlandırmanın yolunu bulmayı denemelerini hatırlatıyor.”
“Ancak bir umutsuzluk hissi hakim. BM ve Arap Birliği Suriye Özel Elçisi Lakhdar Brahimi, planlandığı gibi iki tarafın da Cuma günü yüz yüze konuşabileceğinden emin değil. Önce iki tarafla da ayrı ayrı görüşmeyi düşünüyor.”
“Bir yol bulunabilir”
Guardian’dan Ian Black ise konferans ile yapıcı adımlar atılabileceğini düşünüyor:
“Suriye krizi, Cenova II barış konferansı ile çözüm yoluna girdi. Ancak Şam yönetimi ‘Batı destekli teröristler’ ve ‘hainler’ nitelemelerinden geri adım atmıyor. Ancak resmi ve uzun konuşmalarla geçen ilk günün sonunda Ban Ki-moon da çatışma dışında bir yolun bulunabileceğini düşünüyor.”
“ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Esad’ın mutlaka gitmesi gerektiğini belirtti. Diplomatların en büyük beklentisi ise müzakerelerin başlar başlamaz kesintiye uğramamasına dair.”
Muhalefetin şartı kesin
Independent’dan Richard Spencer, “Suriyelileri görüşmeler için bir araya getirmek üç yıl sürdü ancak konferansta birbirlerini aşağılamaları ve kavga etmeleri bir saatten az zaman aldı” diyor.
“Görüşmelerin ilerleme sağlayacağına çok az kişi inanıyor. Suriye muhalefeti, Esad’ın çekilmediği takdirde hiçbir gelişme kaydedilemeyeceğini söylüyor.”
“Terörle mücadele” desteği
El Cezire’den Basma Atassi, Suriye’nin görüşmelerdeki amacının, “terörle mücadele konusunda uluslararası destek bulmak” olduğunu yazdı:
“Suriye bunun karşılığında insani koridorların açılmasını kabul edebilir. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, bundan sonraki barış görüşmelerinin Suriye toprakları içinde yapılması gerektiğinin de altını çizdi.”
“Kürtler için 2. Lozan”
Irak Kürdistan Özerk Yönetimi’nden yayın yapan Rudaw’a yazan David Romano ise görüşmeleri “2. Lozan” olarak değerlendirdi.
“Konferansta önemli bir taraf eksik. Suriyeli Kürtlerin barış görüşmelerine katılmasına izin verilmedi. Suriye Ulusal Koalisyonu Kürtleri temsil ettiklerini iddia ediyorlar ancak bunun, 1923’te Lozan’da Kürtleri de temsil ettiklerini söyleyen Kemalistlerin durumundan farkı yok.”
“Görüşmelere katılmak isteyen Kürtlere sunulan şart, Suriye’deki savaşta otoritesi şaibeli olan Müslüman Kardeşler’in komutası altına girmek. Koalisyon ise Kürtlerin varlığını kabul etmeyi hala reddediyor.” (AS)