HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede imzası ile açıklama yayınlayan HDP; 1980'de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır dosyasının kapatılmak istendiğini belirtti.
TIKLAYIN - Berfo Anne'ye sözünüzü tutun....
TIKLAYIN - Darbeden Sonra Kaybedildi, Meclis Kabul Etti, 36 Yıldır Adım Atılmadı
“İktidar dosyayı kapatmak istiyor”
Açıklamada şöyle denildi:
“12 Eylül 1980 darbesinden bir gün sonra Ardahan’ın Okçu Köyündeki evinden gözaltına alınan ve gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın yıllar sonra açılan dosyası, zamanaşımı bahane edilerek iktidar tarafından kapatılmak isteniyor.
“2011 yılında dönemin başbakanı Erdoğan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda Barış Anneleri ve Cemil Kırbayır’ın 103 yaşındaki annesi Berfo Anne ile görüşmesinden sonra TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda “gözaltında iken kayboldukları iddia edilen kişilerin akıbetinin araştırması” amacıyla bir alt komisyon oluşturulmuş, bu komisyon Cemil Kırbayır’ın da akıbetini araştırdı.
“Komisyon, Cemil Kırbayır’ın gözaltında gördüğü işkence sonucunda hayatını kaybettiği ve cesedinin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kanaatine ulaşmıştır. Bunun üzerine yeni bir soruşturma başlatılmış ancak Kars Savcılığı tarafından 1986 yılında Cemil Kırbayır’ın gözaltında kaybedilmesine ilişkin başlattığı soruşturma sonucu 2002 yılında takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı.
‘Zorla kaybetme suçunda zamanaşımından söz edilemez’
“Bu takipsizlik kararı Kırbayır’ın ailesine teslim edilmemiş, dosya kapatılmıştır. Bu kararının 2014 yılında Kırbayır’ın ailesine tebliğ edilmesinden sonra yapılan itiraz üzerine takipsizlik kararı kaldırıldı.
“Soruşturmayı sonlandırıp dava açmayan Kars Cumhuriyet Başsavcılığı 2019 yılında “kanun yararına bozma” talebi ile dosyayı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü’ne göndermiş, takipsizlik kararını kaldıran kararın kaldırılmasını istemiştir. Bakanlık da Yargıtay’a başvurarak dosya hakkında zamanaşımı bakımından “kanun yararına bozma” kararı verilmesini talep etmiştir. Yargıtay’ın, Bakanlığın talebini kabul etmesi halinde Cemil Kırbayır’ın yıllardır açılmayan dosyası, zamanaşımı nedeniyle kapatılacak.
“Zorla kaybetme suçunda zamanaşımından söz edilemez. Bu suç, insanlığa karşı suç olması sebebiyle zamanaşımına tabi değildir, olamaz. Zorla kaybetme suçu, kaybedilen kişinin akıbeti ortaya çıkarılana kadar devam etmek durumundadır. Kaybedilen kişinin akıbetine ilişkin belirsizlik devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin her gün yeniden başladığı varsayılır ve zamanaşımı süresinin dolduğu iddia edilemez.
“Cemil Kırbayır’ın akıbetine ilişkin gerçekler 40 yıldır karanlıkta bırakılmış ve gizlendi. Kırbayır ve daha nicelerini katleden kamu görevlilerinin soruşturulmaları ve yargılanmaları engelleniyor. Kamu görevlilerinin işledikleri her suçta her daim devreye giren devletin yıllardır sürdürdüğü “cezasızlık zırhı” politikası devam ediyor. Yargıtay, Cemil Kırbayır dosyasında insan haklarına ve evrensel hukuk değerlerine uygun bir şekilde karar vermeli.
“Baroları, aydınları ve tüm demokratik kamuoyunu Cemil Kırbayır dosyasında 40 yıldır sürdürülen hukuksuzlukların karşısında olmaya, adaletin yerini bulması için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Cemil Kırbayır.. Cemil Kırbayır 13 Eylül 1980'de Kars, Göle'deki evinden gözaltına alındı. 8 Ekim'de işkenceyle öldürülerek bedeni kaybedildi. Bugüne kadar tüm girişimlere rağmen Kırbayır'ın katledilmesiyle ilgili olarak kimse yargı önüne çıkarılmadı, cezalandırılmadı, Kırbayır'ın mezarı için bir girişimde bulunulmadı. Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır kardeşinin akıbetini araştırdığı için tehdit ve idari baskıya maruz kaldı; görev yeri değiştirildi, bu yolla olay yerinden uzaklaştırılarak zorunlu ikametgaha tabi tutuldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu Cemil Kırbayır'la ilgili olarak yürüttüğü soruşturmada "gözaltında işkence gördüğünü, işkence sonucu hayatını kaybettiğini ve cesedinin sorgulamaları yapan kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığını" belirlemişti. Komisyonun incelemeleri sırasında onca yıl boyunca soruşturma açılmadığı ortaya çıktı. Komisyon, resmi makamların Cemil Kırbayır'ın "firar ettiği" yönündeki iddiaları nedeniyle de bir soruşturma açılmadığını tespit etti. TBMM Komisyonu Başbakan'ın Cumartesi Anneleri'yle yaptığı bir toplantıda, Kırbayır'ın annesi Berfo Ana'nın talebinin ardından oluşturulmuştu. Komisyon raporunu 2011 Mayıs ayında yayınladı. Rapora göre, Cemil Kırbayır, darbenin gerçekleşmesinden bir gün sonra evinden alındı, önce 247. Piyade Alayı'na, bir hafta sonra da Kars Askeri Gözetimevi'ne gönderildi. 8 Ekim 1980'de işkencede hayatını kaybetti. Berfo Ana, 30 yıl önce gözaltında kaybolan oğlu Cemil için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. 5 Şubat 2011'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Dolmabahçe'deki ofisine gelen 'Cumartesi Anneleri' arasındaydı. "31 yıldır evimin kapısını kilitlemiyorum. Belki bir gün çıkar gelir, kapıyı kilitli bulmasın diye açık tutuyorum. Oğlumun tek bir kemiğine bile razıyım. Senden oğlumun mezarını istiyorum" demişti. Erdoğan, Berfo Ana'ya oğluna ne olduğunu öğreneceğine dair söz vermişti Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır; 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Göle (Okçu) köyündeki evinden gözaltına alındı. Kars Askeri Gözetim Evi'ne getirilen Cemil'i işkencede koma halinde gören çok sayıda tanık vardı ama ailesine "Firar etti, bir daha bize sormayın" denildi. 2011 yılında dönemin Başbakan'ı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla kurulan TBMM İnsan Hakları Komisyonu hazırladığı raporda; Cemil Kırbayır'ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğü ve bedeninin bilinmeyen bir şekilde yok edildiği tespitini yaparak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen sorumlular hakkında dava açılmadı. İç hukuktan sonuç alamayan Cemil Kırbayır ailesi, İHD avukatları aracılığıyla davayı AİHM'e taşıdı. |
(EMK)