* Fotoğraf: Onur Çoban – İstanbul / AA
Kaşıkçı'ya konsolosluğa ilk başvuru yaptığı 28 Eylül'de “Evrakların hazır değil” denmiş, 2 Ekim’de gelmesi istenmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili yürüttüğü soruşturmada, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün görev yapan personelden oluşan özel ekip görev alıyor.
TIKLAYIN – Cemal Kaşıkçı’nın Son Görüntüsü Yayınlandı
Kaşıkçı’nın konsolosluğa giriş görüntüleri de Washington Post gazetesince bugün yayınlandı.
Öldürüldüğü iddialarının doğru olması durumunda, Türkiye’nin Suudi Arabistan büyükelçisini çekerek cevap verebileceği konuşuluyor. Elçilik binası ve çalışanları, diplomatik dokunulmazlığa sahip.
Başkonsoloslukta inceleme yapılacak
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Suudi Arabistan vatandaşı Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın durumuna ilişkin gazetecilere bugün açıklama yaptı.
Aksoy, Suudi Arabistan’dan yetkililerin, soruşturma kapsamında elçilikte inceleme yapılması talebini kabul ettiğini açıkladı:
“Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi uyarınca konsolosluk binalarının dokunulmazlığı bulunmakla birlikte, diplomatik misyon şefinin muvafakatiyle konsolosluk binasında evsahibi ülke makamlarınca inceleme yapılabilmektedir.
“Suudi makamları işbirliğine açık olduklarını ve Başkonsolosluk binasında inceleme yapılabileceğini bildirmişlerdir. Soruşturma çerçevesinde konsolosluk binasında inceleme yapılacaktır.”
“Burada yok” dediler
İstanbul’daki başkonsolosluk yetkilileri, binaya girmesine izin verdikleri Reuters’tan gazetecilere binadaki çeşitli noktaları göstererek, Kaşıkçı’nın binada olmadığını ileri sürdü.
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Muhammed al Otaibi binanın içini muhabirlere gezdirip “Kaşıkçı burada değil” dedi.
Suudi Arabistan’tan yapılan tüm resmi açıklamalarda da, Kaşıkçı’nın konsolosluk binasına girdiği 2 Ekim’de işlemlerini bitirip çıktığı iddia ediliyor.
Suudi yetkililer ayrıca, konsolosluk binasındaki kameraların çalışmadığını, o güne ait kamera kaydı olmadığını açıkladı.
Türkiye ise Kaşıkçı’nın konsolosluktan ayrıldığı iddiasının görüntülerle kanıtlanmasını talep ediyor.
Öldürüldüğü iddia edildi
İlk olarak Reuters, gazeteci Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü yazdı.
Habertürk yazarı Nagehan Alçı bugünkü yazısında, “Farklı kaynaklardan teyit ederek edindiğim bilgilerle tabloyu size özetleyeyim: Kaşıkçı konsoloslukta öldürüldü. Ancak bedeninin nerede olduğu henüz bilinmiyor. Konsoloslukta olmadığı değerlendiriliyor” iddiasında bulundu.
Ardından başka Türkiyeli gazeteciler de Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü iddia ederken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da öldürülmüş olabileceği iddialarına şu açıklamasıyla destek verdi:
“Konsolosluğun iki kapısı var, hangi kapıdan çıktı? Tüm kameraları inceledik, kapıdan girdiği gözüküyor ama çıktığı görülmüyor. Arabalarla bir çıkış olmuş olabilir, ölü müdür diri midir bilemiyoruz, öldürüldükten sonra cesedini daha kolay taşımak için bir şeyler yapmışlar mıdır bilmiyoruz. Hayatta kalmış olma ihtimali binde bir bile olsa ona sarılmaya çalışıyorum.”
“Cesedi siyah minibüste” iddiası
Türkiyeli yetkililerin, 2 Ekim’de konsolosluktan çıkan siyah bir minibüsle ilgili inceleme yaptığı iddiasını, Guardian gazetesi yazdı.
Habere göre soruşturma kapsamında, Kaşıkçı başkonsolosluğa giriş yaptığı 13.00’ten iki saat sonra konsolosluktan 6 araç çıktı. Biri, siyah ve camları filmle kaplı bir minibüstü.
Guardian, yetkililerden aldığı bilgiye göre minibüste, Kaşıkçı’nın cesedi taşınıyordu. Araçlardan bir diğerinde ise Suudi Arabistanlı suikast timi bulunuyordu.
Araçlarda dokunulmazlık içeren konsolosluk amblemi olduğundan, konsolosluk binasında olduğu gibi bu araçlarda da arama yapılamıyor.
Son konuşmasında iktidarı eleştirmişti
Kaybolmasından üç gün önce BBC’ye konuşan Kaşıkçı,
BBC konuşmanın kayıtdışı yapıldığını ancak durumu gözönüne alarak yayınlamaya karar verdiklerini açıkladı.
Britanya’nın başkenti Londra'da katıldığı konferansta BBC’ye konuşan şunları söylemişti:
“Suudi Arabistan'da büyük bir değişim yaşanıyor. Bu daha önce hiç görmediğimiz bir şey. Eleştiri yapan gazeteciler tutuklanıyor. Tutuklananlar muhalif bile değil. Bu olaylar insanları korkutuyor.
“Birçok arkadaşımın sebepsiz tutuklandığını duydum, bu nedenle Suudi Arabistan'a dönmedim. Ben sadece bir gazeteciyim. Konuşma, yazma özgürlüğüne sahip bir gazeteciyim. Washington Post gazetesi bana bir alan verdi ve ben de orada düşüncelerimi özgürce yazıyorum. Keşke bu fırsat bana kendi ülkemde verilseydi.”
Cemal Kaşıkçı hakkında
Gazeteci, yazar. 59 yaşında.
Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman’a karşı muhalif görüşleriyle biliniyor ve Washington Post’ta da bu konuda yazıyordu.
Muhammed bin Selman’ın reform uygulamalarını eleştirip tepki çekmesinin ardından geçen yıl ülkesini terk edip ABD’ye yerleşti.
Daha önce de Al Arab Yayın Grubu'nun genel müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Bir dönem de İngiltere'deki Suudi Büyükelçiliği'nde medya danışmanlığı yaptı. (AS)