Çok sayıda hukukçu ve bilim insanının katıldığı "Cemaatler ve Cemaatlerin Hukuki Sorunları" başlıklı toplantıda, 2002 ve 2003 yıllarında çıkarılan 4771, 4778 ve 4928 sayılı yasalara rağmen Cemaat Vakıfları'nın statüsünün henüz insan haklarına uygun ve demokratik biçimde düzenlenmediği belirtildi.
TESEV'den avukat Cem Murat Sofuoğlu'nun yönettiği toplantıya, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Mutafyan-Ermeni Patriği Mesrob II temsilcileri yanında İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı da katıldı.
Dr. Manfred Ziemek-Friedrich Naumann Vakfı'nın desteklediği toplantıda, "Hukukçu Gözüyle Azınlık Vakıfları" ve "Lozan'dan bugüne Cemaatler" diye iki ana başlık atında panel düzenlendi.
Vakıfların taşınmaz edinme ve tasarruf sorunları
Toplantıda sunum yapan hukukçu ve öğretim üyeleri tarafından Cemaat Vakıflarını düzenleyen yasların ayrımcı nitelikler taşıdığını vurgulandı ve şu sorunlara dikkat çekildi:
* Cemaat vakıflarının tüzel kişiliği olmaması,
* Vakıfların bulunduğu bölgede azınlık nüfusunun giderek azalmasından dolayı "ihtiyacı karşılayamıyor" diye Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yönetimlerine el konması (mazbataya alınmaları),
* Cemaat Vakıfları'nın yönetimlerine seçilecek kişilerin o bölgede ikamet etme zorunluluğu bulunmasından dolayı demografik hareketlerden dolayı yönetimlerin seçilememesi,
* 1974'den sonra el konulmuş vakıf mallarının çeşitli yasal ve bürokratik engellerle geriye alınamaması,
* Taşınmazların onarımı için yasada konulmuş para miktarının 4 milyara çıkarılmasına rağmen, tarihi vakıf binaları için bu miktarın düşük olması,
* Cemaat Vakıfları'nın diğer vakıflar gibi Medeni Kanun çerçevesine alınmamasından doğan ayrımcılık,
* Son yasal düzenlemelere karşın mülkiyetine ve tasarrufuna el konulmuş cemaat vakıflarının yeniden tescilinde ortaya çıkan zorluklar.
Toplantıda "Gayrımüslim Vakıfların Günümüzdeki Sorunları" başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Baskın Oran, son yasal değişikliklerden sonra, 2003 yılı Kasım ayından bu yana Rum ve Ermeni Cemaatleri Vakıfları'nın taşınmazlarını tescil için yaptıkları başvurular sonucunda net olarak yalnızca % 15,79 oranında taşınmazın tescil edildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Baskın Oran, herşeyden önce çıkartılan yönetmeliğin başlığında "mal edinme" ve "tasarruf" sözcüklerinin geçmesine karşın "tescil" sözcüğünün geçmediğine dikkat çekti.
Toplantıda, kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyetine geçen taşınmazların yeniden vakıflara iadesinde sorunlar olduğu, hemen tüm katılımcılar tarafından dile getirildi.
Söz konusu olan taşınmazlar Cemaat Vakıflarının gayrımenkul edinememeleri nedeniyle, nam-ı müstear veya nam-ı mevhum olarak tapuda kayıtlı olan, yani bağış veya vasiyetname bırakmak yoluyla vakıfların tasarrufuna hatta mülkiyetine geçen; ancak daha sonra açılan davalarla, tapu kayıtları iptal edilerek kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyetine ve tasarrufuna geçen taşınmazlar hakkında çözüm getirilememesi üzerinde çok durulan konulardan biri oldu.
Sorun yalnızca cemaat vakıfları değil
"Cemaatler ve Cemaatlerin Hukuki Sorunları" başlıklı toplantıda, azınlıkların Lozan Antlaşmasında gayrımüslim olarak belirlenmesine rağmen, uygulamada yalnızca Rum, Ermeni ve Yahudilerin azınlık olarak kabul edildiğine, etnik kökeni farklı diğer gayrımüslimler açısından durumun bir ayrımcılık yarattığına dikkat çekildi.
Azınlık okullarında Türk müdür yardımcısı zorunluluğu, taşınmazların kültürel amaçlarla kiralanmasında karşılaşılan zorluklar toplantıda dile getirilen çok sayıda sorundan birkaçını oluşturdu. (YS/BB)