Cem Vakfı ilk ve ortaöğretim sınıflarının din kültürü ve ahlak bilgisi ders müfredatına dair önerilerini İstanbul’da, The Marmara Hotel’de bir basın toplantısıyla duyurdu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hazırladığı, 2017-2018 eğitim öğretim yılında uygulamaya başlanacağı belirtilen yeni müfredat taslağı kurumsal ve bireysel görüşlere açılmıştı. Ancak bakanlığın açıkladığı müfredat taslağı içinde din kültürü dersine ilişkin bilgi yer almıyordu.
Toplantıya Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner, Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Eşref Doğan, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Remzi Akbulut, İlahiyatçı yazar Mustafa Cemil Kılıç, avukat Ulaş Çam ve tarihçi, yazar Ali Kaya katıldı.
AİHM kararı
Cem Vakfı’nın verdiği bilgilere göre, MEB sivil toplum kuruluşlarından ve yurttaşlardan din dersine ilişkin öneri ve düşüncelerini iletmelerini istedi. Cem Vakfı da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları çerçevesinde hazırladığı metni bugün bakanlığa ileteceğini bildirdi.
AİHM 16 Eylül 2014’te, Türkiye’deki uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1 No’lu protokolünün 2. maddesini (Eğitim hakkı) ihlal ettiğine karar verdi.
AİHM kararını üç ilkeye dayandırdı.
* Devletin dinlere karşı tarafsızlık yükümlülüğü olması
* Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin çoğulcu ve nesnel bilgilerle öğretilmesi
* Dersin ebeveynlerin inançlarını dikkate alarak o inançlara saygı gösterilecek biçimde verilmesi.
AİHM bu çerçevede din kültürü dersinin Türkiye’deki inanç çeşitliliğini yansıtacak ve ebeveynlerin felsefi görüşlerini dikkate alacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve dersin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğine hükmetti.
TIKLAYIN - AİHM'DEN UYARI: DİN DERSLERİ ALEVİLERİ YOK SAYAMAZ
Döner: AİHM kararları itiraza açık değil
Toplantıda, Erdoğan Döner AİHM kararlarının yargısal olarak itiraza açık olmadığını hatırlattı ve AİHM kararlarının uygulanmasını istedi.
“Bu kararlara göre...
“Devlet Alevilere ayrımcılık yapmaktadır.
“Alevi inanç önderlerinin (Dede) yaptıkları hizmetler kamu hizmeti olarak kabul edilmelidir.
“İnançlarını gelecek kuşaklara (çocuklarına) aktarabilmesi için Sünni İslam’a genel bütçeden ayrılan paralar Alevilere de ayrılmalıdır.
“Cemevleri Alevilerin ibadethaneleridir. Diğer ibadethanelere (camiler) tanınan imkanlar (imtiyazlar) cemevlerine de tanınmalıdır.
“Alevilerin içinde farklı görüşler olması, devleti Alevilere karşı sorumluluklarını yerine getirmekten alıkoyamaz. Aleviliğin inanç boyutu ve İslamiyet’teki yerine ilişkin kararı ancak Alevi inanç önderleri verir.”
Öneriler
Hazırlanan metindeki önerilerden bazıları şöyle...
* Bismillah kavramıyla birlikte Bismişah kavramı da açıklanmalı.
* Camiyi tanıyalım konusuna cemevini tanıyalım konusu da eklenmeli.
* Namaz kavramının yanında cem kavramı da anlatılmalı.
* Dualara Ehlibeyt’ten dualar da eklenmeli.
* Dini bayramlar kısmına Gadir Hum Bayramı da eklenmeli.
Uluç: Dil problemi var
Cemil Uluç Aleviliğin önceki müfredatta yer aldığını ama yeterli olmadığını ve ciddi bir dil problemi olduğunu söyledi. Sünni ritüellerin farz, alevi ritüellerinin gelenek, düşünce diye geçmesini örnek olarak verdi.
Ayrıca çocukların okulda ilkokul yediden itibaren bu bilgiyle tanıştığını, hazırladıkları metinde Alevilikle ilgili bilgilerin ilkokul 4’ten başlayıp lise bitene kadar sürmesini öngördüklerini belirtti.
Alevilikle ilgili bilgilerin ayrı bir ünitede değil, ayrımcılık olmasın diye aynı ünitede yer alması gerektiğini ifade etti. “Namaz anlatılırken cem ibadetini de anlattık. Ramazan orucunu anlatırken Muharrem orucunu da anlattık.”
Çam: Avrupa Konseyi’nin yaptırımları olur
Avukat Ulaş Çam da AİHM kararlarını uygulamanın zorunluluğundan bahsetti. Uygulamayanlara yönelik yaptırım olarak Avrupa Konseyi’ndeki hakların askıya alınabileceğini ve bunun Avrupa Konseyi’nden ihraca kadar gidebileceğini söyledi.
Laiklik ilkesinin aşındırılmasının, devletin bir mezhebin temsilcisi haline gelmesinin sorun olduğunu belirtti.
Kılıç: Seçmeli dersler de düzenlenmeli
İlahiyatçı yazar Mustafa Cemil Kılıç da zorunlu din dersinin dışında okutulan peygamberin hayatı ve temel dini bilgiler derslerinin seçmeli dersler arasında yer aldığına, ancak bunun devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığına dikkat çekti.
“Bu derslerin de aynı mantıkla düzenlenmeli. Sünni bir bakış açısı var, oysa Alevilerin, Caferilerin de görüşleri olmalı.”
Doğan: Alevi önderleri yetişmeli
Eşref Doğan MEB’in önerilerini kabul etmek zorunda olduğunu vurguladı.
Alevi inanç önderlerinin yetişmesi için ciddi, çağdaş kurumlar olmasının gerekliliğini dile getirdi.
Kaya: Barış dili kullanılmalı
Tarihçi, yazar Ali Kaya da genel olarak ders kitaplarında Alevileri aşağılayan ifadelerin kaldırılması gerektiğini ifade etti.
“Barış dili kullanılmalı.” (YY)