Greenwich Üniversitesi öğretim üyesi, iktisatçı Dr. Cem Oyvat, bugün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı Kamuda Tasarruf Paketi’ni değerlendirdi.
Oyvat’a göre paket iki boyuttan oluşuyor. İlki kamu çalışanlarının yaşam koşullarını dolayısıyla eğitim ve sağlık hizmeti alacak olanları etkileyecek olması. İkincisi ise tasarrufta Cumhurbaşkanlığının göz ardı edilmesi. Oyvat bu nedenle paketin olumlu görünümün yanında yanlış ve eksik olduğu görüşünde:
Tasarruf paketi yeni kamu personel alımını sınırlandırıyor. Yeni atamalara izin vermiyor. Destek personeli sayısının azaltılmasını öngörüyor. Ayrıca lojman kiralarının artırılmasını, servislerin kaldırılmasını beraberinde getiriyor.
Yani dolayısıyla memurun, öğretmenlerin, doktorların hayatını etkileyecek düzenlemeleri içeriyor. Etki bununla da sınırlı kalmıyor. Eğitim ve sağlık hizmeti alanlarını da potaya sokuyor. Öğretmenler ve doktorlar kamu personelinin çok önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Türkiye'nin zaten hem eğitim hem de sağlık sorunu var. Artan ve yaşlanan bir nüfus var. Sağlık hizmetleri ihtiyacı büyüyor. Ortada bekleyen çok ciddi bir bakım harcamaları sorunu var.
Bu kalemlerden tasarruf etmeye kalkarsanız, geleceğinizi etkileyecek elzem harcamaları kısmış oluyorsunuz. Yurttaşları daha kötü bir eğitim ve sağlık hizmetine mahkum edersiniz…
Oyvat, bunun yanında araç kiralamalarına, taşıt alımlarına getirilen sınırlamalar, kamu binalarına ilişkin alınan kararlar, enerji verimliğini arttıracak uygulamalar ile eğitim ve toplantı gibi etkinliklerin dışarıda değil de yine kamu tesislerinde yapılmasına yönelik kararların olumlu olduğunu söylüyor. Ancak uygulamanın kapsam büyüklüğüne dikkat çekiyor:
Kamu harcamalarını kısmak daha az bütçe açığına, cari açığa ve kamu borçlanmasına yol açar. Bu noktada olumlu.
Ancak tasarruf paketinin amaçlarından birisi ‘ekonomiyi’ yavaşlatmak. Bunu da büyümeyi sınırlandırarak yapacaklar. Büyümeyi sınırlandırmak istihdama, işsizliğe olumsuz etki edecektir.
Ayrıca tasarruf kalemlerinin ne kadar uygulanacağı başka bir soru. Zaten insanlar buna da şüpheyle yaklaşıyor. Mesela paket üst düzey bürokratları, bakanları, bakan yardımcılarını, cumhurbaşkanını kapsayacak mı?
Üst düzey kamu çalışanlarının, bürokratların makam araçları her zaman Türkiye’nin gündemi oldu ki o araçların hemen hepsi ithal ediliyor.
Ben bu kalemin yanında en azından sembolik de olsa Cumhurbaşkanı'nın 13 uçağından birkaç tanesinin satılmasını da görmeyi isterdim. Çünkü hem bu uçakların kamuya bir maliyeti var hem de diğer yandan bu uçakları elden çıkarmanın halka vereceği bir mesaj olurdu. Herkesin kemer sıktığını gösterirdi. Ama bu tarz bir adım beklendiği gibi atılmamış.
Oyvat, tasarruf tedbirlerinin yanı sıra gelir gruplarını hedefleyen gelir ve servet vergilerini içeren bir değişikliğin de hayata geçirilmesi gerektiğini ekledi. “Halkın refahını etkilemeden tasarruf yapabilmenin önemli bir yolu zenginlerden alınan vergileri artırmak. Üstelik bu tasarruf paketinden çok daha faydalı sonuçlar sağlar" dedi.
Oyrat sözlerini “Kağıt üzerinde adımlar atılmış ama gerçekte ne olacağını göreceğiz” sözleriyle bitirdi.
(HA)