Çelik: Boğaziçi’nde demokratik protesto hakkı kullanıldı

Fotoğraf: Mustafa Murat Kaynak / AA

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Prof. Dr. Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne ataması sonrası düzenlenen protestolara değinen Çelik, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde demokratik protesto hakkının kullanıldığını ama sonrasında yaşananların demokratik protesto kavramı içine girmediğini savundu.

“Boğaziçi Üniversitesi, hepimizin göz bebeği” diyen Çelik, bundan sonra eğitim-öğretim hayatının orada sağlıklı bir şekilde işlemesine odaklanmak gerektiğini söyledi.

Çelik’in konuya ilişkin açıklamaları şöyle:

“Çeşitli devletlerin açıklamalarını kabul etmiyoruz”

"Çeşitli devletlerin açıklamalarını yakından takip ediyoruz. Bu açıklamalarda, Türkiye'nin egemenlik hakkına dönük olarak hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz birtakım yaklaşımlar, birtakım cümleler söz konusu oluyor. Bunların hiç birini kabul etmediğimizi bir kere daha ifade ediyoruz.

“Genelde kendi ülkelerindeki olaylarla ilgili detaylı anlayış bekleyenler maalesef bizim ülkemizdeki olaylarla ilgili olarak son derece kaba saba standart açıklamaları yapmakla yetiniyorlar. Türkiye'de bu açıklamaların ifade ettiği gibisinden bir durum söz konusu değil.

“Demokratik protesto hakkı kullanıldı”

“Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde demokratik protesto hakkı kullanıldı. Hatta sivil itaatsizlik hakkı kullanıldı fakat bir müddet sonra anayasanın, yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde 'atanmış bir yöneticiyi biz yönetici olarak kabul etmiyoruz' ifadesinin ötesinde demokratik protesto hakkı ve sivil itaatsizlik hakkını da aşan bir biçimde fiziki engelleme, rektörlük binasını muhafaza altına alma ve üniversite yönetimini çalıştırmama gibi bir noktaya gelince eylemler, doğal olarak buna güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu olacaktır.

“Daha önceki üniversitelerde hangi metotla rektör atanmışsa bu üniversiteye de aynı metotla rektör atandı. Daha önceki üniversitelerle ilgili eleştirileri olanların bunu karar mekanizmalarını iletmek için yapabilecekleri pek çok şey varken daha önceki konularda herhangi bir şekilde bunu bu şekilde bir eylem dizisi ile ortaya çıkmayanların bu sefer bu atama yasaldır ama meşru değildir gibi argüman üretmesi doğru bir şey değil.

“Boğaziçi hepimizin göz bebeği”

“(…) Herkes demokratik protesto hakkını kullandı. Ondan sonra engelleme, işte kampüsün şu bölümünü işgal etme, rektörü dışarı çıkarmayız, rektöre hesap sorarız gibisinden yaklaşımlar demokratik protesto kavramı içine girmiyor.

“Boğaziçi Üniversitesi, hepimizin göz bebeği bir üniversite, Türkiye'nin en büyük kazanımlardan bir tanesi. Dolayısıyla bundan sonrasında artık eğitim-öğretim hayatının orada sağlıklı bir şekilde işlemesine odaklanmak gerektiği herkesin en önemli hassasiyeti olmalıdır.” (EKN)