Bir nar aldım yemeye.
Meramım nar yemek değil,
Gittim yari görmeğe.
Yara bir çift sözüm vardır,
Utanıram demeğe "
Diyarbekirli Celal Güzelses'in ölümünün üzerinden tam 45 yıl geçmiş.
1900'da Diyarbakır'da başlayan hayatı 2 Şubat 1959'da son bulmuş. Kimi kaynaklar ölüm tarihi olarak 1 Şubat'ı da telaffuz ediyorlar.
59 yıllık yaşamında bir dolu türküye, şarkıya, gazele, hoyrata Diyarbakır kültürü adına ev sahipliği etmiş, Celal Güzelses.
Ölümünden sonra da ünü kendisinden sonra süregelen musikişinaslar arasında hep bir ekol olarak anılagelmiş ve genel kabul görmüş.
Eserlerin dillerde
Musikide bir tarz olmuş. Adil Efendi, Ağlama Yar Ağlama, Arpa Orağa Geldi, Bahçada Yeşil Hıyar, Bülbülün Kanadı Sarı, Dağlar Dağımdır Benim, İki Dağın Arasında Kalmışam, Mardin Kapı Şen Olur, Narê, Silmedin Gözyaşımı, Yaş Destanı ve daha nice bugün Diyarbakır musikisi adına dillerden düşmeyen parçalar; Celal beyle birlikte anılanlardır.
İstedim ki bu musiki insanı ve kentin onur adamını ölüm yıl dönümünde anımsayalım kendi kavlimizce: Diyarbekir deyince Celâl'i düşünür celallenirim.
Size mevam olamam
Bir güzel ses olurum kimi kez, Adil Efendice, gel kıyma bana derim.
Ya da Abdo olur, mezarımın kayadan oyulmasını isterim. Hani o bazalt kaya kütlesinden.
Üzerine de bir mermer taş konulması, unutulmasın isterim.
Dibi nergis, üzeri buz bağlayan; çayın öte yüzünde oturur, halime ağlarım hüzünle...
Cümle âlem bilsin isterim. Beni bir gelin vurur, yaramı da bir kız bağlar.
Ne zamanki o kızın geldiğini birileri muştulasa, çifte kurbanlar kesmek yalnız bana düşer.
Ama illa ki illa, o kız görsün diye bir çaket isterem.
Bir şartla isterem o çaketi, bêli dar ola!
Hangi terzi dikerse diksin önemi yok. Çubuğunun biri yeşil, al ola...
Ama, hiç biri olmaz!
Neyliyeyim ki;
Ben şehidi badeyem,
Size mêvan olamam.
Mendilimde karê, yüreğimde yare var.
Ol nedenden ötürü, elele verip gidemem pırotxanaya.
Dinsiz, imansız ve de mürvetsiz yar engeldir.
Çünki, felek gayet dönek.
Dünya hayın, celladım.
Ve bu baptan Celâl'ım. (ŞD/NM)