78’liler Girişimi sözcüsü, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi üyesi Celalettin Can’ın tutukluluğunun beşinci ayında, serbest bırakılması talebiyle basın toplantısı düzenlendi.
Can’ın yargılandığı davanın ilk grup duruşmaları 26-27-28 Haziran’da Silivri Cezaevi Adliyesi’nde görülecek. İlk duruşma saat 09.00’da.
78’liler Girişimi’nin düzenlediği basın açıklamasına hak savunucusu Nimet Tanrıkulu, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, gazeteci Mehveş Evin, Tarihçi-yazar Erdoğan Aydın, Barış Vakfı’ndan Hakan Tahmaz katıldı.
“Uydurma, içi boş iddialarla iddianame hazırlandı”
Açıklamada ilk olarak söz alan hak savunucusu Nimet Tanrıkulu, Can’ın hukuki durumuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Celalettin Can 5 aya yakın bir süredir tutuklu. Aylar sonra, gizlilik kararı koydukları dosyalardan çıkan ‘uydurma, içi boş iddialarla’ hazırlanan iddianame tamamlandı.
“İddianamade 39 görüşme kaydının üzerine eklenmiş tapeler dışında herhangi bir delil yok. Temel delil iddiası ile iddianameye konan görüşme kayıtlarında herhangi bir şiddet unsuru, kışkırtma, yurttaşların yaşam alanlarına müdahale unsuru, nefret söylemi, suça çağrı, yasa dışı örgüt, gizli eylem yok. Hepsi yasal ve meşru. Her şey gün ışığında yapılmış, gizlisi saklısı yok.”
“Asker gözetiminde muayene ediliyor”
Tanrıkulu, Can’ın sağlık sorunlarından da bahsetti:
“Tutukluluk sürecinde çok uzun uğraşlarla ilaçlarını aldırabildik. Kampüs hastanesinde çok kısa sürelerde, asker gözetiminde muayene ediliyor. Mart ayında yapılması gereken biyopsi Haziran ayında yapıldı.
“Biyopsiyi, yani ameliyat masasında yapılacak bir operasyonu komutan izlemek istedi ve hekimlerle komutan arasında bu yüzden ciddi tartışma çıktı. Sonucunda komutan dışarı çıkartılabildi. Biyopsi bitince cam kafeste kelepçeli halde dönmek zorunda bırakıldı.”
Celalettin Can: Suçlamaları reddediyorum |
Basın açıklamasında, Can’ın gönderdiği mektuptan şu satırlar da kamuoyuyla paylaşıldı: “Düşündüğüm gibi yaşamaya çalışıyorum. İnsan onurunu korumaktır amacım. “Yaşantım, dünya görüşüm suçlanıyor. Ancak ben bu düşüncelerin katbekat fazlasını hükümet ve devlet yetkililerinin, bakanların, tüm devlet yöneticilerinin ve dönemin başbakanı Sayın Erdoğan önünde söyledim. Daha da önemlisi halkın huzurunda söyledim. “Kimi zaman bu sözlerim sebebiyle ifadeye çağrıldım. Orada da aynı görüşlerimi tekrarladım. Söylediklerimde kendilerince bir suç bulunamadı ki herhangi bir dava konusu olmadı. Tüm bu düşünceler çerçevesinde yaşamımı sürdüren biri olarak 7 Şubat gününden bu yana tutukluyum. “Dün bu ideallerimle yaşadığım ve herkesin bilinen görüşümden, duruşumdan dolayı Kürt meselesinin çözümünde tarafların önermesiyle katıldığım ve bu meselenin çözümünde bu çabayla beni ortak edenler, bugün aynı görüşe sahip olduğum halde özgürlüğümü elimden almaları, yaşam hakkımı ihlal etmelerine dair var olan çelişkiyi açıklamakla mükelleftirler. Suçlamaları ve iddianamenin suç icadını reddediyorum.” |
Aydınlardan “dayanışma” çağrısı
Açıklamada söz alan diğer isimler de Can’ın maruz kaldığı hukuki muameleden, hapishane koşullarından ve medyanın tavrından bahsetti:
Kaboğlu: Delille değil, niyet sorgulamasıyla tutuklu
“Hukukçu olarak bu noktada söylenecek bir şey var mı sorusunu kendime sormadan edemiyorum. Anayasa şu an askıda bulunuyor. Yapılanların OHAL ile bile açıklanması imkanı yoktur. Hukuk dışı bir alanda bulunuyoruz. Bu yüzden dayanışma ve fikri takip çok önemli. Bu süreçte hukuki mücadele ile beraber dayanışma olmalı.
“1982 Anayasası’nın tanıdığı hakları bari çiğnemeyin deme durumunda kaldık. Bahsettiğimiz tüm siyasal tutuklular açısından Anayasanın 19. maddesine aykırı bir durum var. Celalettin Bey açıkladığı görüşleri sebebiyle değil, aslında bir niyet sorgulamasıyla tutuklu. Yorum yapılarak suç isnat edilmesi söz konusu.”
Fidancı: ‘80 cuntası rehin almıştı, şimdi tekrar rehin alındı
“Bir düşman hukuku işletiliyor. Celalettin Can bir 78’li olarak benim yoldaşım ve hastalığı da göz önünde bulundurulduğunda, içerde olması çok acı.
“240 binden fazla insan hapishanelerde mahkum. 30 binin üzerinde insanın yatacak yeri yok. Bu kadar kalabalık bir ortamda sağlık sorunlarının yaşayacağı aşikar. Celalettin Can ise 1980 cuntası tarafından 19 yıl rehin alındıktan sonra şimdi tekrar rehin alındı. Koşullar hem Celalettin hem de diğer hasta mahpuslar için çok kaygı verici.”
Yeşildere: Çözüm sürecini bilimsel olarak ele aldı
“Celalettin çözüm sürecini bilimsel olarak ele alır ve bu yüzden akademisyenlerle çalışırdı. Biz 78liler girişimiyle bu anlamda çok güzel çalışmalar yaptık. Celalettin bu çalışmalara önderlik etti. Bizleri baskı altına almak için Celalettin gibileri hapse atıyorlar, bu yüzden sesimiz daha gür çıkarmalıyız.”
Evin: Basın mensupları, STK temsilcileri davayı takip etsin
“Diyarbakır’da, İstanbul’da yaptığı insan hakları mücadelesini gördüm ve çok etkilendim. Medyada kendisiyle ilgili suçlama, ‘PKK üyeliği’ olarak yer aldı fakat sonrasında hangi koşullarda tutulduğuna, iddianame içeriğine dair hiçbir şey yazılmadı. Ana akımda hiç haber yapılmadı. Bunlara alışmamalıyız, medyanın bu haline alışamayız. Lütfen bütün basın mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri davayı takip etsin.”
Kaya: Akil insan olarak yaptıkları için tutuklu
“Ülkemizde yaklaşık 20 yıldır demokratik yollarla siyasetle mücadele eden bir insan, akil insan olarak devlet bünyesinde çalışan da bir insan. Akil insan olarak yaptıkları için örgüt üyeliğinden tutuklu. 26 Haziran’da umuyorum onu alacağız.”
Tahmaz: Binlerce insan barış mücadelesi nedeniyle tutuklandı
“Barış mücadelesinde Celalettin’le birlikteydik. Barış mücadelesi, hukuk mücadelesi insanın varolma mücadelesidir, en temel mücadeledir. Konuşmaları montajlanarak yargılanıyor. Türkiye bir kanun devleti değil, keyfiyet, haydut devleti haline geldi. Onlarca, binlerce insan barış mücadelesi nedeniyle tutuklandı. Akil insanlar olarak dediklerini başka zeminlerde söylediği için tutuklu. Pazar günü bu aymazlıklarının karşılığını alacaklarına inanıyorum.”
Türkdoğan: Türkiye 30 yıl öncesine dönmüş durumda
“Celalettin Can gibi bir insanın hapiste olması çok büyük bir hatadır. İnsan hakları çerçevesinden baktığımızda Türkiye 30 yıl öncesine dönmüş durumdadır. Seçimlerle ilgili, demokrasi ve barışa inancımız tam. Korkarım, kötü bir sonuç bu açık cezaevinden kapalı cezaevine geçişimizin yolunu açacak.”
Aydın: Celalettin’in baskıyı nasıl göğüsleyebildiğini biliyoruz
“Tüm cezaevleri açısında durum çok vahimdir. 70’li yıllardan Celalettin’in üstündeki baskıyı nasıl göğüsleyebildiğini biliyoruz. Fakat bu olanları asla mazur göstermez. Celalettin’in şahsında yaşanan süreç bu ülkenin bin yıllardır yaşadığının bir benzeridir…”
Ne olmuştu? |
Celalettin Can, 7 Şubat 2018’de sabaha karşı evine yapılan baskınla gözaltına alındı, 14 gün gözaltında kaldı. Gözaltı sürecinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde küçük ve havasız bir alanda tutuldu. Bu süreçte rahatsızlığı dolayısıyla alması gereken ilaçları dahi alamadı. Çok ciddi sağlık sorunları yaşadı. HDP/HDK yöneticisi 16 kişiyle birlikte 20 Şubat’ta tutuklandı. TIKLAYIN - Celalettin Can Silivri’den Yazdı: Aydınlık Sabahlara Uyanacağız Tutulduğu Silivri 9 No’lu cezaevinde de sağlık durumuyla ilgili yaptığı başvurular çoğu kez cevapsız kalırken, zaman zaman götürüldüğü cezaevi içindeki kampüs hastanesinde ve Silivri devlet hastanesinde askerler eşliğinde elleri kelepçeli olarak muayene edildi. |
Celalettin Can hakkında |
78'liler Girişimi Sözcüsü, HDP Parti Meclis Üyesi ve HDP 27. Dönem Milletvekili adayı. 59 yaşında. Dersim’de doğdu. 1975'te eğitim için İstanbul'a taşındı. Devrimci mücadele içinde yer alan Can, Dev-Genç'in başkanı oldu. 59 yaşında. Şişli Siyasal öğrencisiyken 12 Eylül’den bir süre önce, 1979’da tutuklandı. Toplam 19 yıl 9 ay cezaevinde kaldı. 1999 yılının sonlarına doğru tahliye oldu. 78'liler Vakfını kurdu. 2013'te İç Anadolu Bölgesinden 63 kişilik Akil İnsanlar grubunda yer aldı. “78’liler Sorguluyor” ve “Merhaba Başkaldırı” isimli iki kitabı bulunuyor. |
(YT/AS)