Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi üyesi, 78'liler Vakfı Başkanı Celalettin Can ile yine aralarında HDP yöneticilerinin de bulunduğu 31 kişinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde ifadeleri alınıyor.
Avukat Züleyha Gülüm bianet’e yaptığı açıklamada, ifadelerin bugün tamamlanacağını, ancak savcılığa sevkle ilgili işlemlerin Salı günü yapılacağını söyledi. Gülüm, sorgu sırasında müvekkillerine parti etkinlikleri ile katıldıkları basın açıklamalarına dair sorular sorulduğunu söyledi.
31 kişi, 7 Şubat’ta gözaltına alınmıştı, gözaltı süresi olan 14 gün Salı günü doluyor.
Can’ın avukatlarından Hülya Gülbahar da Celalettin Can’a 47 sayfalık soru sorulduğunu, Emniyet Müdürlüğündeki sorgunun beş saat sürdüğünü, bunun da Can’ı fiziken yorgun düşürdüğünü belirtti.
Celalettin Can’ın ciddi sağlık sorunları olduğu bilgisini veren hak savunucusu Nimet Tanrıkulu sağlık raporlarına dair bilgilerin savcılığa sunulacağını ifade etti ve Can’ın 10 gündür sağlıksız koşullarda tutulduğunun altını çizdi.
“BBC muhabiriyle yaptığı telefon görüşmesini soruldu”
Can’ın sorgusunda bulunan avukatlarından Gülbahar, Celalettin Can’a Emniyet sorgusunda telefon dinlemeleri üzerinden soru yöneltildiğini anlattı:
“47 sayfalık soru hazırlanmış, sorular son derece sübjektif ve yönlendiriciydi. Çoğunlukla telefon dinlemesi kayıtları ve katıldığı yasal gösterilerle ilgili sorular soruldu.
“Örneğin, Cumhuriyet gazetesine baskıları protesto etmiş olması, Diyarbakır için Amed kelimesini kullanması, BBC muhabiriyle telefonda yaptığı görüşme üzerinden sorularla örgütsel bağlantı icat edilmeye çalışılıyor.
“Ev aramasında el konulan 130 CD’de de herhangi bir suç unsuru bulunmadığı için CD’ler dün avukatlarına teslim edildi. Yine evinden alınan kitaplarla ilgili, kitaplar yıllar önce satın alındığı halde 2018’de getirilen yasak kararına dayanarak soru üretilmişti.”
“Akil insan olarak özellikle Kürt sorununun çözümü konusundaki faaliyetleri ve söylemleri nedeniyle yargılanamayacağı, 2014 tarihli 6551 sayılı ‘Terörün Sona Erdirilmesi Ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun’ çerçevesinde belirtilmişken, bu kanun hiçe sayıldı.”
İfade 5 saat sürdü, Can’ın cümleleri tutanağa geçmedi
Avukat Gülbahar, sorgu sırasındaki hukuksuzlukları da şöyle sıraladı:
“Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147 ve 148 maddelerine uygun olarak soruların Can’a yazılı olarak verilmesi gerekirdi ancak ekranda soruları okuması bile engellendi, sadece polislerin soruları sözlü özetlediği haliyle öğrenmesine izin verildi ve cevaplarını bu özetlere göre vermesi istendi. Bu nedenle Celalettin Can’ın ifadeleri de eksik kaydedildi.
“Avukatları olarak itirazlarımız da hiçbir şekilde kayıt altına alınmadı. Can da ifadesini keserek bütün sorulara sonunda toplu yanıt vereceğini söylemek zorunda kaldı. Ancak topluca cevap vermek istediği bölümde de acele ettirilerek kendi cümleleri yerine memurların formüle ettiği cümleler yazılınca Can, toplu yanıtını da kısa kesmek zorunda kaldı.”
Gülbahar, “Beş saate yakın süren ifade alma işlemin Can’ın moralini bozmadı ancak fiziken yorduğu görülüyordu” dedi.
Ne olmuştu?
HDP’nin 11 Şubat’taki 3. Olağan Büyük Kongresi öncesi 7 Şubat’ta İstanbul’da yapılan ev baskınlarında toplam 31 HDP ve HDK’li gözaltına alındı.
Can’ın yanı sıra İsmail Adalmış, Şamil Altan (HDK Genel Meclisi üyesi), Gülsen Biter, Can Memiş (HDP MYK üyesi), Gonca Yangöz (HDK Genel Meclisi üyesi), Elif Bulut, Çiğdem Kılıçgün Uçar (HDK Yürütme Kurulu), Filiz Yılmaz, Beşir Aydemir de gözaltında.
İki gün sonra da bu kez Ankara merkezli ikinci bir operasyon daha yapıldı. Bu operasyonda da HDP’nin önceki Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ile HDK Eşsözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda kişi evlerine düzenlenen baskınlarla gözaltına alındı.
Ankara’da gözaltına alınanlar bugün Ankara Adliyesine, savcılığa sevk edildi. (AS)