Kadından sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun 54 kadın örgütüyle yaptığı toplantıdan sonra bianet'in sorularını yanıtlayan Tokman, toplantıda Kadının Statüsü Genel Müdürü (KSGM) Esengül Civelek'e "Ne yazan çevireceksiniz" diye sorduğunu ve bir yanıt alamadığını söylüyor.
BM CEDAW tavsiye kararlarında neler var?
BM, CEDAW tavsiye kararlarının 2005'in Şubat ayında çıktığına vurgu yapan Tokman aradan geçen iki yıllık sürenin kadınlar açısından önemine değiniyor. Tokman tavsiye kararlarında devletten istenenlerin çok önemli olduğu düşüncesinde.
"Tavsiye kararları her konuda devletten bir şey istiyor. Mesela kota konusunda, pozitif ayrımcılık dediğimiz geçici özel önlem istiyor. Siyasi partilerde karar almada kadın mutlaka olsun, diyor. Kadınların seçilmesini istiyor. 'geçici özel önlem alın' diyor. Bu siyasi partiler yasasında, seçim yasasında kota olsun demek. Bu önemli."
Tokman: Eğitimde pozitif ayrımcılık isteniyor
Tokman CEDAW yürütme kurulunun devlete tavsiye ettiği ikinci kararında eğitimle ilgili olduğuna dikkat çekiyor.
"Bu karar kızlarla erkeklerin okuma yazma öğrenmesiyle sınırlı, kısıtlı değil. Eğitim olanaklarına erişimde ve meslek seçmede de devlete sorumluluk yüklüyor. 'siz bunu sağlayın' diyor. Yani kız öğrenciler ilkokulu bitirdi ama bununla kalmasın, demek istiyor. Üniversitede eşit sayıda kız-erkek öğrenci olsun; Kız öğrenciler kadın mesleği olarak yönlendirilen yerlere gitmesin, meslek seçiminde de eşit olsunlar diyor."
Türkiye'ye özel CEDAW tavsiye kararlarının devlete önerdikleri arasında özel-kamusal alan eşitliğinde "Zihniyet değişikliği" yer alıyor. Tokman "bizim açımızdan bu çok önemli" diye konuşuyor.
"Özel alanda da eşitlik sağlansın demek ev içinde kadın erkek eşitliği sağlansın ve erkek egemen zihniyet değişsin, demektir. Zihniyet değişikliği en önemlisi. Bütün ayrımcılık alanlarında eğer zihniyeti değiştirirseniz eşitliği sağlamış oluyorsunuz."
"Zihniyet değişikliğini kim yapacak?"
Tokman Başbakan R.Tayyip Erdoğan'ın genelgesinde zihniyet değişikliğinden çok uzun vadede gerçekleştirilecek bir konu olarak söz edildiğinin altını çiziyor.
"Ama siz bir yerden başlamazsanız değişmez. Nasıl değiştireceksiniz. Adam namus diyor öldürüyor. Şiddet konusunda ne kadar üstten önlem alırsanız alın, kafayı değiştirmedikçe olmuyor. Kafa değişikliği de bir devlet politikası gerektiriyor. Onun için bu tavsiye kararlarının çoğaltılması, yaygınlaştırılması çok önemli."
Tokman Türkiye CEDAW yürütme komitesinin kendi olanaklarıyla, gayri resmi bir çeviri yaparak kitaplaştırdığını ve dağıttığını söylüyor.
"Resmi çeviri yapılması gerekiyor. Bunu bir mektupla bakana yollayacağız. Kadının İnsan Hakları (KİH) Yeni Çözümler Vakfı'yla ortak bir mektup hazırlamıştık zaten. Olumlu bir yanıt alamadığımız için şimdi o mektubu yollayacağız. Bize eleman yok, siz yaptıysanız verin dendi. Yıllarca bürokraside çalışmış bir yöneticilik yapmış birisi olarak biliyorum ki bu denmez. Bizim istediğimiz resmi çevirisinin yapılıp dağıtılması."
"Bilgi saklayarak bir yere varılmaz"
Tokman "Tavsiye kararları görünür hale getirilmek mi istenmiyor" yönünde ki sorumuzu "Bilmiyorum. Ama öyle bile olsa bilgi saklayarak bir yere gidilemez ti" diye yanıtlıyor.
"Bu Türkiye ilişkin çok önemli bilgidir. CEDAW komitesi devletten istiyor ve herkesle paylaşılması gerek. Hoşunuza gitmeyen şeyler olabilir. Onu yerine getirip getirmemek ayrı bir konu. Genelgede de benzer şeyler yazıyor ama resmi gazeteyi kaç kişi okuyor. Bilgiyi dağıtmayıp yaygınlaştırmadığınız sürece bu göstermeliktir. İnandıramazsınız insanları. Genelgeyle hiçbir şey olmaz."
Tokman yine de genelgenin çok önemli olduğu kanısında: "Başbakan altına imza attı ve bu resmi gazetede yayınlandı. Kadın örgütleri bunun gerekçesi ne olursa olsun izlemeli. Zihniyet değişikliği diyor ne yaptın sen, diye sormalı. Mesela temel eğitim 11 yıl olsun yazıyor. Bunu kadın örgütleri yapmayacak. Bu bir yasa konusu. Çerçeve eşitlik yasası diyor. Yasayı kim çıkarır? TBMM. Tüm bunları adım adım, takip etmek lazım. Baskı grubu oluşturmak gerekiyor" diye konuşuyor. (AD/EÖ)