Arkadaşları, yakınları 24 Ocak'ta belgesel sinemacı Çayan Demirel'in doğumgününü kutladı. Nam-ı diğer Çayko'nun...
Dört yıldır sağlık sorunu yaşayan ve yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu olan yönetmen Demirel hakkındaki 19 dakikalık "Arkadaşımız Çayan" filminin de gösterimi yapıldı.
Çayan Demirel'in kalbi 18 Mart 2015'te aniden bir süreliğine durmuştu. Aylarca hastanede kalan Demirel'in tedavi süreci halen devam ediyor. Bu süreçte Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu'na, yönetmeni oldukları "Bakur" (Kuzey, 2015) belgeseli nedeniyle, Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18 Temmuz 2019'da 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Malülen emeklilik davası
Gündelik hayatına odaklanan film, Demirel'in "Çiçek Abbas"ın sesli betimlemesini dinleyerek açılıyor. Eşi Ayşe Çetinbaş, annesi Medine Demirel, dayısı Ali Haydar Urus, arkadaşı/görüntü yönetmeni Koray Kesik'in Çayko ile birlikte geçirdiği zamanı, fizyoterapi ve tedavi sürecinin nasıl geçtiğini izliyoruz.
Cezayir Salonu'ndaki kutlamada konuşan Çayan'ın Arkadaşları'ndan Enis Köstepen, Çayan Demirel hakkında kısa bir belgesel yapma fikrinin esasında 18 Temmuz'daki ceza kararı sonrası çıktığını belirtti.
"Çayan'ın sağlık durumunu herkes merak ediyordu. Biz de onu sevenler ve kamuoyu daha fazla bilgi sahibi olsun istedik. Ayrıca mahkemenin kale almadığı Çayan'ın engellilik raporunun ne anlama geldiğini görsün istedik... Bu bizim için bir tür iletişim aracı da oldu aynı zamanda."
Belgesel sinemacı Güliz Sağlam da "Çayan hediye değil, haklarını istiyor. Çayan bir belgeselci. O aynı zamanda emeklilik hakkını elde etmek için de mücadele veriyor. Şubat ayında Çağlayan'da malulen emeklilik hakkı için bir duruşma olacak" hatırlatmasında bulundu.
Çayan Demirel'in malulen emeklilik hakkı için açılan davanın duruşması 27 Şubat'ta.
Çayan'ın Arkadaşları Çayan Demirel'in sağlık ve dava süreci ile ilgili olarak şöyle bir özet geçiyor:
7 Soruda Çayan Demirel ve Bakur Davası
"Belgesel sinemacı Çayan Demirel de yönetmenliğini Ertuğrul Mavioğlu'yla birlikte üstlendiği Bakur (Kuzey, 2015) filmi nedeniyle terör propagandası yapmakla suçlandı. 18 Temmuz 2019'da sonuçlanan davada her ikisine de 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Karara istinaf mahkemesinde itiraz edildi, sonuç bekleniyor. Bu süreçte geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bugün Yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu sahibi olan Çayan Demirel haklarından mahrum ediliyor.
1. Nasıl başladı?
Her şey bu toprakların hikâyesiyle, tarihin yüzleşilmeden duran karanlık parçalarıyla başladı. "Ben neden annemle aynı dili konuşamıyorum?", "Bunlar nasıl yaşanabildi?" diye sormanın, anlatmanın, paylaşmanın sorumluluğuna inanan bir belgesel yönetmeni olarak hakikatin peşine düştü Çayan Demirel. Dersim Katliamı'nı konu alan 38'i, Dr. Şivan'ı ve Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan işkenceyi tanıklar ağzından kayda geçiren 5 No'lu Cezaevi: 1980-84 belgesellerini çekti.
2. Sonra ne oldu?
Türkiye, 2013'te otuz yılı aşkın süredir çok cana ve acıya mal olmuş "Kürt sorununu" çözme yolunda bir adım attı. Yönetmen Çayan Demirel ile gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, işlerinin gerektirdiğini yaparak, Barış Süreci'ni kayıt altına almayı hedefleyen Bakur adlı belgeseli çektiler. Filmin kurgusunun tamamlandığı 2015'te siyasi iklim birden değişmiş, barış masası dağılmıştı. Bakur'un 34. Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında yapılacak ilk gösterimi son dakikada iptal edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, İstanbul Kültür Sanat Vakfi'na yerli yapımlar için Kayıt Tescil Belgesi gerekliliğini "hatırlatma" gereği duymuştu.
3. Bu neye yol açtı?
Öncelikle büyük tepkiye, sonra dayanışmaya... Gösteriminin iptal edildiği Atlas Sineması'ndaki seans, sinemacıların, sinema yazarlarının ve sinemaseverlerin bir araya gelerek sinemaya yönelik sansür mekanizmalarına dair fikirlerini paylaştığı bir foruma vesile oldu. Ulusal ve belgesel yarışmalarındaki yönetmen ve yapımcıların neredeyse tamamı, Bakur'a uygulanan sansürü protesto ederek filmlerini programdan çekti; aynı gerekçeyle jüri çekildi. Sinemacılar, festivaller, alanda örgütlenmiş sendika, dernek ve meslek birlikleri ortak bildiri yayınladı. Bakur'un 26. Ankara Film Festivalindeki gösteriminin de benzer gerekçelerle engellenmesi üzerine Sansüre Karşı Özgür Sinema yürüyüşü yapıldı. Bakur, gösterimi engellenen ilk film değildi, son olmayacağı da kesindi.
4. Film gösterilebildi mi?
Bakur, Almanya'da DOKLeipzig, İsviçre'de Visions du Réel ve İsveç'te Stockholm Film Festivali gibi önemli uluslararası belgesel film festivallerinde yer aldı. Türkiye'deki ilk gösterimi ise yine 2015'te, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde İstanbul ve Diyarbakır'da aynı anda yapıldı. Documentarist 8. İstanbul Belgesel Film Günleri kapsamında, 15 Haziran'da, Şişli Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleşen gösterime de katılım çok yüksek oldu.
5. Hukuki süreç nasıl başladı?
Belgeselin Mayıs 2015'te Batman Yılmaz Güney Sineması'nda gösterilmesinden tam iki yıl sonra yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu'na terör propagandası suçlamasıyla dava açıldı. İki yıl sonra, 18 Temmuz 2019'da Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yedinci duruşmada mahkeme heyeti kararını açıkladı. Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu'na gıyaplarında, mazeret bildirmiş avukatlarının savunma hakkı hiçe sayılarak, yani son savunmalar dahi alınmadan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
6. O esnada ne olmuştu?
18 Mart 2015'te, Bakur'un montajının bitmesinin hemen ertesi günü Çayan Demirel'in kalbi durdu, on beş dakika boyunca da çalışmadı. Yoldan geçen bir ambulans sayesinde hayatta kaldı, hastanede aylar geçirdi. Yaşamak için direndiği sırada Bakur'un gösterimlerine yönelik engellemeler ve daha sonra da dava süreci başlamıştı. Mahkemede karar verilirken Demirel'in Yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu heyet tarafından dikkate alınmadı. Yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu, yaşadıklarının ardından Demirel'in görme ve konuşma becerisinin ne derece düştüğünü, yürümekte zorlandığını ve hiçbir kişisel ihtiyacını tek başına gideremeyecek oluşunu tescilliyor. Bu özel durumu yargılanırken dikkate alınmadığı gibi, "engel durumunun zihinsel işitsel ve görsel olmaması, huzurdaki savunmasında kendisini açıkça ve anlaşılır şekilde ifade etmesi ile irade yeteneğinin olmadığı veya azaldığı yönünde mahkememizce şüphe oluşmadığı" gibi bir ifade mahkeme kayıtlarına geçti. "Yeniden suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat oluşmaması", "infazdan kaçma ihtimalleri" şeklindeki gerekçelerle Mavioğlu'yla birlikte ikisine de yurtdışı yasağı kondu. Şu an avukatların istinaf mahkemesine yaptığı itirazın sonucu bekleniyor.
7. Çayan Demirel ne istiyor?
Demirel'in o gün duruşma salonundaki savunması birkaç cümleden ibaretti: "Mesleğimi yaptım. Ertuğrul Mavioğlu'nun beyanlarına aynen katılıyorum. Suçlu olduğuma inanmıyorum. Suç işlediğime inanmıyorum. Burada niye bulunduğumu anlamıyorum". Çayan Demirel, yargılanan tüm diğer yönetmenler gibi bir yurttaş olarak anayasa ile güvence altına alınmış ifade özgürlüğü hakkını kullanmayı, mesleğini yapabilmeyi talep ediyor. Belgesel sinemanın gerçeğin peşinde gittiğini, suç olmadığını savunuyor. Bu ülkenin bütün engelli yurttaşları gibi haklarından faydalanmak istiyor. Yüzde 99 Sürekli Engelli Raporu'nun gereğinin yapılmasını, yıllardır yakınlarının verdiği büyük uğraşa rağmen emeklilik hakkının önüne konulan engellerin kaldırılmasını talep ediyor."
(AÖ)