Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayınız
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya savaş gemisi Caesar Kunikov'un İstanbul Boğazı'ndan geçişi sırasında gemideki bir askerin bir füzeyi boğaz geçişi boyunca omzunda taşımasını provokasyon olarak nitelendirdi.
Çavuşoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İster Rus ister başka bir milliyetten olsun geçen gemilerin boğazdan nasıl geçeceği bellidir.
“Bunların geçişine hiçbir tehdit söz konusu değildir. Ancak biz tehdit olarak algıladığımız durumlarda gerekli cevabı veririz.
“Rus savaş gemisi üzerinde Rus askerinin üzerinde füze ya da benzeri bir şeyi göstererek geçmesi provokasyondur. İnşallah münferit olur; doğru bir yaklaşım değildir.”
NATO gemileri de Boğaz’da
Rus Donanması'na ait savaş gemisi İstanbul Boğazı'ndan geçtiği sırada üzerinde füzeli asker görülmesinin yanı sıra NATO’ya ait üç savaş gemisi de İstanbul’a gelerek Sarayburnu’na demirledi.
Ege Denizi yönünden, Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'a gelen İspanyol "Sps Blas De Lezo", Portekiz donanmasına ait "Dom Francisco De Almeida" ile Kanada askeri gemisi "HMCS Winnipeg" Sarayburnu'ndaki limanda Sepetçiler Kasrı önünde demirli bulunuyor.
Gemilerin güvertelerinde askerler nöbet tutarken polis ekipleri de çevredeki önlemlerini sürdürüyor.
Montrö Boğazlar SözleşmesiLozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’nin yerine geçen 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenler. Sözleşmeye göre, (barış zamanında) * Karadeniz'e kıyıdaş Devletler, bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgaha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye'ye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak üzere Boğazlardan geçirme hakkına sahipler. Söz edilen Devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiye'ye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla, bu deniz dışındaki tezgahlarda onarılmak üzere de Boğazlardan geçebilir. Gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlardan tek başlarına geçmeleri gerekiyor. * Savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi için, Türk Hükümetine diplomasi yoluyla bir ön bildirimde bulunulması gerekiyor. Bu ön bildirimin olağan süresi sekiz gündür. Ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletler için bu süre 15 gündür. * Boğazlar'dan geçişte bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15 bin tonu aşmayacaktır. * Herhangi bir anda, Karadeniz'in en güçlü donanmasının (filosunun) tonajı sözleşmenin imzalanması tarihinde bu denizde en güçlü olan donanmanın (filonun) tonajını en az 10 bin ton aşarsa diğer kıyıdaş ülkeler Karadeniz donanmalarının tonajlarını en çok 45 bin tona varıncaya değin arttırabilirler. Bu amaçla, kıyıdaş her Devlet, Türk Hükümetine, her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde, Karadeniz'deki donanmasının (filosunun) toplam tonajını bildirecektir; Türk Hükümeti de, bu bilgiyi, kıyıdaş olmayan diğer devletlerle Milletler Cemiyeti nezdinde paylaşacaktır. * Bununla birlikte, Karadeniz kıyıdaşı olmayan bir ya da birkaç Devlet, bu denize, insancıl bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek isterlerse, bu kuvvetin toplamı hiçbir varsayımda 8 bin tonu aşamaz. * Karadeniz'de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan Devletlerin savaş gemileri bu denizde 21 günden çok kalamayacaklardır. |
(EKN)