Haberin Kürtçesi için tıklayın
UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), silahlı çatışmalardan ya da afetlerden etkilenen ülkelerde yaşayan ve yaşları 15 ile 24 arasında değişen her 10 çocuk ve gençten üçünün (59 milyon genç) okuma yazma bilmediğini açıkladı. Bu durum küresel ölçekteki oranın üç katına işaret ediyor.
31 Ocak’ta yapılan açıklamaya göre analiz olağanüstü durum yaşayan 27 ülkede UNICEF okuma yazma oranları kullanılarak hesaplandı.
Nijer, Çad, Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti gençler arasında okuma yazma bilmeyenlerin sayısının en yüksek düzeylere ulaştığı ülkeler. Buralarda okuyup yazamayan 15-24 arası çocuk ve gençlerin oranı sırasıyla yüzde 76, yüzde 69, yüzde 68 ve yüzde 64.
Kız ve oğlan çocukları arasındaki ayrım
UNICEF açıklamasında öne çıkan noktalar şöyle:
* Okuma yazma söz konusu olduğunda özellikle kız çocuklarla genç kadınlar dezavantajlı konumda. Olağanüstü durumların yaşandığı ülkelerde kız çocukların ve genç kadınların yüzde 33’ü bu alanda en temel becerilerden bile yoksun kalırken oğlan çocuklar arasında bu oran yüzde 24 olarak gözleniyor.
* Bugünkü durumda insani yardımların yalnızca yüzde 3,6’sı olağanüstü durumlarda yaşayan çocukların eğitimi için harcanıyor ve bu da eğitimi insani yardım başvurularında en az kaynak sağlanan sektör durumuna getiriyor.
Ne yapmalı?
UNICEF olağanüstü ortamlardaki çocukları ve gençleri etkileyen eğitim krizinin alt edilmesi için hükümetlere ve diğer ortaklara yeni adımlar atılması çağrısında bulunuyor:
* Gelişimlerini desteklemek ve çocukluk dönemi boyunca eğitimi sürekli kılmak üzere küçük yaşlardaki çocukların kaliteli erken eğitim programlarına erişimlerinin sağlanması;
* Okuma yazma bilmeyen gençlere okuma yazma öğrenme, özel olarak tasarlanmış alternatif ve hızlandırılmış eğitim programlarıyla eğitimlerini sürdürme fırsatları sağlanması;
* Özellikle en dezavantajlı konumdaki çocuklar ve gençler için eğitim yatırımların artırılması.
Fore: En erken dönemde en kaliteli eğitim
UNICEF Genel Direktörü Henrietta H. Fore şöyle diyor:
“Eldeki bu rakamlar, yaşanan krizlerin çocukların eğitimi, geleceği, ekonomilerinin ve toplumlarının istikrarı ve gelişmesi üzerindeki trajik etkilerini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Çatışmaların paramparça ettiği ya da afetlerin yıkımına uğramış bir ülkede eğitimsiz, gençlik dönemine okuma yazma bilmeden giren bir çocuğun şansı da fazla olmayacak.
“Eğitim, bir çocuk için ya bir gelecek kurar ya da bu geleceği karartır. Eğitimin yararlarının tüm çocuklara ulaşabilmesi için yapılması gereken; mümkün olan en kaliteli eğitimin mümkün olan en erken dönemde sağlanmasıdır.” (BK)