Haberin Kürtçesi için tıklayın
Çatışma dönemlerinde çocuklara yönelik psikososyal destekte sanatın rolünü inceleyen bir rapor Anadolu Kültür'in çocuk çalışmaları kapsamında yayınlandı.
Kürtçe ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayınlanan rapor, son beş yıllık süreçte Batman, Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Van'da yaşanan çatışmalı süreçlerin çocuklar üzerindeki etkilerinin giderilmesine yönelik psikososyal destek çalışmalarında sanatın rolüne odaklanarak herkesin erişimine açık önemli bir kılavuz ortaya koyuyor.
"Taş, Kâğıt, Makas: Çatışma Dönemlerinde Çocuklara Yönelik Psikososyal Destekte Sanatın Rolü" başlıklı araştırma raporunu Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Doktora Programı'nda çalışmalarına devam eden Uzman Psikolog Ebru Ergin ve yine Hacettepe Üniversitesi mezunu, çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanı aktivist- yazar Ezgi Koman kaleme aldı.
5 ilde 33 farklı kurumdan 42 temsilci
Fisa Çocuk Hakları Merkezi'nden Ergin ve Koman'ın yürüttüğü araştırma kapsamında, Temmuz 2020 – Nisan 2021 tarihleri arasında 5 ilde 33 farklı kurumdan 42 temsilci ve bireysel çalışma yürüten 16 kişi olmak üzere toplam 58 kişi ile anketler ve görüşmeler yapıldı.
Çocuklarla sanat çalışmaları yürüten sivil toplum örgütleri, sanat kuruluşları ve kamu kurumu temsilcilerinin yanı sıra, çok sayıda eğitimci ve aktivist de görüşülenler arasında yer aldı.
Araştırmada, çocuklara uygulanan psikososyal destek programlarında sanatı araç olarak kullanan kurumlar ve stratejiler ele alındı, mevcut ve olası ihtiyaçlar tanımlandı, sanatın bu çalışmalarda nasıl ve ne ölçüde kullanıldığı, çocukların iyileşme süreçlerine etkileri, uygulamada yaşanan zorluklar ve bunların nedenleri saptandı.
DiyarbakırDiyarbakır ve ilçelerinde toplam çocuk nüfusu 685.315'tir. Diyarbakır'da 2015 ve sonrasında çatışmalar en fazla Sur ilçesinde gerçekleşmiştir. Sur bu araştırmada çocuklar için yürütülen psikososyal destek programları açısından da öne çıkan ilçelerden biri olmuştur. İlk sokağa çıkma yasağının 6 Eylül 2015 tarihinde ilan edildiği Sur'da, Diyarbakır Barosu tarafından yapılan araştırmaya göre; Bu dönemde çoğu Sur'da olmak üzere Diyarbakır'da en az 26 çocuk yaşamını kaybetmiştir. Sur'da yaşanan çatışmalı süreç sırasında ya da sonucunda çocukların yaklaşık %27'si anne ya da babasından ayrı kalmış, %15'i hem annesinden hem babasından ayrı kalmıştır. ŞırnakŞırnak ve ilçelerinde toplam çocuk nüfusu 230.422'dir. Şırnak ve ilçeleri, araştırmanın kapsadığı tarih aralığında yüksek yoğunluklu çatışmaların yaşandığı bir diğer yerdir. Şırnak merkez ile Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde uzun süreli ve kesintisiz sokağa çıkma yasakları yaşanmıştır. Bu süreçte; Şırnak ve ilçelerinde yaşamını kaybeden çocukların sayısı en az 78'dir. MardinMardin ve ilçelerinde toplam çocuk nüfusu 337.219'dur. Mardin, yüksek yoğunluklu çatışmaların yaşandığı bir diğer şehirdir. Özellikle Dargeçit, Derik, Nusaybin ilçelerinde çatışmalar yoğun olmuş, uzun süreli ve kesintisiz sokağa çıkma yasakları ilan edilmiştir. Bu süreçte; Mardin ve ilçelerinde yaşamını kaybeden çocuk sayısı en az 4'tür. VanVan ve ilçelerinde toplam çocuk nüfusu 462.458'dir. Yüksek yoğunluklu çatışmalar Van'ın merkezinde yaşanmamış, daha çok Edremit ve Başkale ilçelerinde gerçekleşmiştir. r. OHAL döneminde Van'da 288 öğretmen ihraç BatmanBatman ve ilçelerinde toplam çocuk nüfusu 246.411'dir. Kent içinde çatışmaların yaşanmadığı bölgedeki nadir yerlerden biri de Batman'dır. Ancak Batman'da da aynı tarihlerde yerel yönetimlere kayyum atanmıştır. OHAL kapsamında çocuklarla çalışma yürüten kuruluşlar da dahil olmak üzere 11 dernek kapatılmıştır. | |
Raporun yazarlarından Ebru Ergin araştırmadan elde edilen bilgiler ışığında çocukların çatışma süreci sonrasında çok belirgin psikososyal sorunlar yaşadığına ilişkin somut kanıtların olduğunu vurguluyor ve şöyle devam ediyor:
"Bunların başında iletişim sorunları, yoğun içe kapanma, eğitim ve etkinliklerde ortaya çıkan şiddet ve kayıp içeren görseller, çatışma sürecinin çocukların anılarında yoğun bir şekilde var olması, çocukların kendilerini ve duygularını ifade etme becerilerinin gerilemiş olduğunun gözlenmesi, yüksek sese karşı gelişen aşırı duyarlılık ve rahatsız olma durumu, okula ve sosyal etkileşimlere ilgilerinin azalması, oyun ve diğer aktivitelerin konusunun ağırlıklı olarak savaş ve şiddet olması geliyor."
Çocuklar çatışma süreci sonrasında aşağıdaki gibi psikososyal sorunlar yaşıyor:
| |
Yazarlardan Ezgi Koman ise çatışmalı ortamların çocuklar üzerinde yarattığı travmatik etkilerde sanatın gözle görülür bir iyileşme, olumlu bir dönüşüm yarattığını söyleyerek ekliyor; "Çatışmalardan etkilenen çocuklar için yürütülecek psikososyal programların yaygın bir şekilde uygulanmasının ve bu programlarda sanata yer verilmesinin önemini anlatmaya çalıştık. Sanat etkinliklerinin çocuk çalışmaları alanında daha görünür olması ve yaygınlaşması için kişi ve kurumlara fon desteğinin yanı sıra içerik ve yöntemsel açıdan güçlendirici ve kolaylaştırıcı eğitimler verilmelidir."
Çocuk Çalışmaları için Destek Programı'nın koordinatörü Derya Bozarslan ise bu araştırmayla mevcut durumu ve dönüşümleri görmeyi, çocuk hakları ve çocuk çalışmaları alanında kayıpları ve kazanımlarıyla son beş yılı değerlendirmeyi amaçladıklarını vurguluyor.
(AÖ)