Bianet'in sorularını yanıtlayan yetkililer, görüşmelerin sonucundan memnun değil, önemli bir fırsatın kaçırıldığında hemfikir. Ancak sorumluluğu üstlenen yok.
Günlerce süren görüşmeler
Saadet Partisi (SP) ile seçim ittifakı konusunda anlaşamayan HADEP, ÖDP ve SHP'nin günlerce süren görüşmelerinden olumlu sonuç çıkmadı. HADEP, 5 Eylül'de EMEP ve SDP ile Demokratik Halk Partisi'nin (DEHAP) çatısı altında seçime girmek konusunda uzlaşmaya vardı.
ÖDP ve SHP'nin de dahil olacağı bir ittifak için, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile çok sayıda sivil toplum örgütü ve aydın çaba harcadı.
Sorumluluğu üstlenen yok
Siyasi parti temsilcileri de arabulucular da görüşmeler boyunca ittifakın "tarihi önemde olduğunu" vurguladı. İttifak görüşmeleri aday listelerinin teslim edileceği 11 Eylül'e kadar sürdü, önce ÖDP sonra da SHP ittifaktan çekildiklerini açıkladı. Açıklama, sol çevrede hayal kırıklığı yarattı.
Görüşmeleri yürüten HADEP Genel Başkanı Bozlak, SHP Genel Başkan Yardımcısı Gülcegün, EMEP Genel Başkanı Tüzel ve SDP MYK Üyesi Sarısözen; "ÖDP ve SHP'nin ittifaka katılamamasının nedenlerini, sonuçlarını" Bianet'e değerlendirdi.
Bozlak: Teferruata takıldık
Demokratik Halk Partisi'nden (DEHAP) Diyarbakır milletvekili adayı olan Murat Bozlak, yapmak istedikleri seçim işbirliğinin bir çok kesim tarafından olumlu karşılandığı halde partilerin hem birbirini yeterince anlayamamalarının, hem de sürenin kısalığının etkili olduğunu söyledi. partilerin prensipte anlaştıkları halde teferruatlara çok fazla takıldıklarını belirten Bozlak, sonunda da bu teferruat sorununun ittifakı engellediğini söyledi.
HADEP olarak İttifak ile amaçladıklarının Türkiye'nin temel meseleleri üzerinde asgari bir ortaklaşmanın yaşanması, toplumsal barış ve demokratikleşmenin sağlanması olduğunu söyleyen Bozlak, "ittifakın 5 partiden oluşmasını istedik, fakat üç partiyle anlaşabildik" dedi.
Bozlak, şu anki işbirliğine çok önem verdiklerini söyleyerek, seçimde bu ittifakla iddialı olduklarını sözlerine ekledi.
SHP: Sonuçtan HADEP sorumlu
SHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gülcegün ise ittifakta SHP ve ÖDP'nin eksik olmasında HADEP'in sorumlu olduğunu öne sürerek önemli bir fırsatın kaçırıldığını söyledi. SHP'nin bu ittifakla HADEP'i etnik köken partisi görünümünden kurtararak ülke partisi yapmayı amaçladığını söyleyen Gülcegün, özellikle HADEP ve ÖDP arasındaki anlaşmazlığın sonuçta etkili olduğunu belirtti.
HADEP'li yöneticileri "işi yokuşa sürmekle" eleştiren Gülcegün, HADEP'in SHP ve ÖDP'ye marjinal partilermiş gibi yaklaştığını söyleyerek "nasıl olsa gelirler gibi bir havanın içine girdiler" dedi.
"Bir kısım HADEP'li..."
"ÖDP ile olan sorunlar aşıldığı halde bir kısım HADEP yöneticisi sanki HADEP'in barajı aşmasını istemiyormuş gibi bir tavır takındılar" diyen Gülcegün, uzlaşmaya dönük görüşmelerde bile hep bu kesimin görüşmeleri sabote ettiğini iddia etti. Gülcegün, Çatı partisi ,milletvekili dağılımı, seçim bildirgesi ve genel başkan gibi konularda uzlaşmaya vardıkları halde, bu uzlaşmanın " bilinmeyen nedenlerle" birkaç saat sonra bozulduğunu söyledi.
HADEP, ÖDP ve SHP üçlüsüyle başlayan görüşmelere bir anda EMEP ve SDP'nin katıldığını söyleyen Gülcegün "üçlü ittifak gerçekleşmeden bunun yapılması yanlıştı, önemli bir fırsatı kaçırdık, bu ittifakın en az yüzde 17 oy potansiyeli vardı, ama maalesef bu fırsatı değerlendiremedik" dedi.
Çatı yaparken kolonları yıktılar
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, ittifakta ÖDP ve SHP'nin de yer almasını istediklerini, fakat bu partilerin teknik konularda sorun çıkarmasının ittifakı engellediğini söyledi. Tüzel, HADEP, ÖDP ve SHP'nin prensipte anlaştığı halde bu partilerin teknik meseleleri anlaşmazlık nedeni yaparak "çatı yaparken kolonları yıktığını" söyledi.
SHP'nin ittifak ile özellikle Kürt oylarını almayı amaçladığını söyleyen Tüzel, SHP'nin bu nedenle doğudan seçilebilecek yerlerden aday istemesinin HADEP için sıkıntı yarattığını belirtti. İstenilen birlikteliğin oluşmamasının "sol yine ittifak yapmakta beceriksiz oldu" yorumlarına neden olmaması gerektiğini savunan Tüzel, şu an gerçekleşen HADEP, SDP, EMEP birlikteliğinin önemine dikkat çekti.
SDP: Sonuçlarda bizim ilgimiz yok
İttifaka 5 Eylül'de katılan Akın Birdal'ın Genel Başkanlığını yaptığı SDP MYK üyesi Veysi Sarısözen ise EMEP ve SDP'nin görüşmelere herhangi bir şekilde katılmadığını hatırlatarak, "bu nedenle sonuçlar üzerinde bizim direkt bir ilgimiz yok" dedi. Sol'un çok önemli bir fırsatı kaçırdığını söyleyen Sarısözen, "ittifakın gerçekleşmemesinin tıkanmış gibi görünen Sol'un tarihsel bakımdan ters yönde bir sıçrama yapmasını engellediğini" belirtti. İttifaka katılan sol partilerin özellikle Kürt oylarıyla meclise girme imkanı yakalayabileceğini de söyleyen Sarısözen, bu yönde bir fırsatın kaçırıldığı konusunda Gülcegün ve Bozlak ile aynı fikirde.
Sarısözen, SHP ve ÖDP'nin ittifaka katılmasının da Türkiye'deki solu bir araya getirmeye yetmeyeceğini söyleyerek "Bu son olay Türkiye'deki solun tümünün birliğinin sağlanamaması değil, bir kısmının birliğinin sağlanmamasıdır" dedi. (HA/BB)