Beşiktaş ile Galatasaray arasında haftasonu oynanan ve seyircilerin sahaya girmesi üstüne tatil edilen maçta yaşananlar hakkında senarist-yazar Emrah Serbes ve Birgün gazetesi ile ntvspor.net yazarı Adnan Bostancığlu’yla konuştuk.
Bostancıoğlu da Serbes de olayların başta çArşı olmak üzere Beşiktaş taraftarlarını kriminalize ve marjinalize etmek için planlanan bir “tezgah” olduğu düşüncesinde.
Hatalı hakem kararları Beşiktaş lehine olsa bile tribünlerin hakeme “eyyamcı” diye bağırdığını hatırlatan Serbes, haksızlığa karşı durmayı benimsemiş bir taraftarın bir kırmızı kart yüzünden sahaya inmesinin mantıki izahı olmadığı görüşünde.
Bostancıoğlu da beş kırmızı kart gösterilen Beşiktaş Samsunspor maçını hatırlatıyor ve “O maçta bile taraftar böyle bir harekette bulunmadı. Rakip oyuncu kırmızı kart görünce mi çArşı sahaya inecek? Bu açık bir provokasyon” dedi.
Bostancıoğlu: çArşı yalnız kalmaz
“Gezi direnişi üzerinden tüm Beşiktaş taraftarları hedef haline getirilmişti. Hükümetin de bu taraftar grubunu itibarsızlaştırmak, hatta mümkün olduğu ölçüde marjinalize etmek, kriminalize etmek çabası gözle görülür bir biçimde ortadaydı.
“Bu maçta da çArşı'ya rakip olarak oluşturulmaya çalışılan ‘1453 Kartalları’ isimli bindirilmiş kıtaların provokasyonu olduğunu düşünüyorum. Amaç çArşı'yı susturmak, Beşiktaş taraftarını susturmak, kamuoyunda itibarsızlaştırmak.
“Ben seyircinin sahaya indiği maçlar daha önce de seyrettim. Böyle şeyler yaşanabiliyor. Her ne kadar bunların hiçbirine anlayış göstermesem de "anlaşılabilir" yanları olabilir. Genellikle hakemin takıma ağır şekilde haksızlık yaptığı duygusu bu gibi şuursuz hareketlere neden olur. Burada ortada sebep de yok. Dolayısıyla başından sonuna birileri tarafından planlandığı kanaatindeyim.
“Ben Cem Papilla'nın Beşiktaş'a beş kırmızı kart gösterdiği maçta da tribündeydim. O gün bile kimsenin aklına sahaya inmek gelmemişti. Burada bir kırmızı kartın ardından sahaya iniliyor ama kırmızı kart gören rakip futbolcu. Böyle saçma bir şey görmedim. Hiç bir aklı başında Beşiktaş taraftarının yapacağı iş değil.
“İktidarın baskıları karşısında bir duruş söz konusuysa çArşı burada yalnız kalmaz. Başka demokratik çevreler ve başka taraftar grupları çArşı'ya destek verecektir. Bu mahallede yaşayan biri olarak mahalle böyle şeylere pek pabuç bırakmaz. Bu tür badireler daha fazla birleştirir, daha fazla dayanışma duygusu yaratır Beşiktaş'ta.”
Serbes: Meydan kapatan polis devleti stat kapısını mı tutamadı?
Yaşananları Beşiktaş taraftarını kriminalize etme girişimi olarak görüyorum. Kendi lehine yanlış karar verildiğinde dahi bunu protesto eden, hakeme ‘eyyamcı’ diye seslenen bir taraftar, haksızlığa karşı durmayı benimsemiş bir taraftar, bir kırmızı kart için niçin sahaya insin. Bunun mantıki izahı yok.
“Sahaya ilk inenler kimlerdi, niçin indiler, buna niçin müsaade edildi yahut güvenlik önlemleri o aşamada niçin gevşek tutuldu. Bunların araştırılması lazım, bağlantılarının ortaya çıkarılması lazım. İlk etaptaki provokasyon önlenseydi hadiseler büyümez ve maç tatil edilmezdi.
“Polisin istediği zaman sokakları, meydanları kapattığı bir dönemden geçiyoruz. Sokaklardaki direnişi balkonundan seyreden insanlara bile müdahalede bulunan bir polis teşkilatı, canı istediğinde meydanları kapatan bir polis devleti, iki tane stat kapısını tutmaktan aciz mi?
“Bu tezgah Beşiktaş'ın ceza alması için yapılmıştır. Böyle bir güvenlik zafiyetinin içinde çok daha üzücü şeyler olabilirdi, daha büyük provokasyonlara girişebilirlerdi. Beşiktaş taraftarının sağduyusu daha üzücü hadiselerin yaşanmasını önlemiştir.
“Gözaltına alınan kişileri tanımıyorum. Ama eğer bu kişiler hadiseleri ilk başlatanlarsa, tamamının derhal serbest bırakılması davayı çözümsüzlüğe sevk edecek bir hamledir. Davayı çözümsüzlüğe sevk etmek ise Beşiktaş taraftarını zan altında bırakma gayretidir.
“Beşiktaşlılar sadece iyi gün dostları değildir. Kötü günde de hep omuz omuzadır. Beşiktaş'a kötü günler yaşatmak isteyenler varsa şunu bilsinler ki, biz kötü günlerde çok daha büyük bir dayanışma ve birlik içinde oluruz.” (EKN)