çArşı üyelerinin, Gezi direnişinde sokağa çıkarak “Başbakanlık ofisini ele geçirmeye çalıştığı ve darbe yapmaya teşebbüs ettiği” iddiasıyla hazırlanan iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 11 Eylül 2014’te kabul edildi. Dava 16 Aralık 2014’te görülmeye başladı.
Savcı Adem Meral’in hazırladığı 38 sayfalık iddianamede sanıklar, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312/1, 265/1, 220/2, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/1, 5/1, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28/1, 28/4, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13/1 maddeleri uyarınca şu suçlamalarla itham edildi:
- Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme,
- Terör örgütü kurmak veya yönetmek,
- Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma,
- Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma,
- Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma,
- Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma
- Görevi yaptırmamak için direnme
- Kamu malına zarar verme
Davada şu 35 sanık yargılandı: Koray Yalnız, Rüştü Aytan, Arda Mutludoğan, Sezgin Gülnar, Kaan Kabaş, Cem Yakışkan, Sarp Dağ, Barış Karaca, Atay Kesik, Mahmut İli, Numan Bülent Ergenç, Erdener Karataş, Volkan Eroğlu, Ant Erbirsin, Yusuf Demirci, Burak Bulut, Hüseyin Fidan, Ayhan Güner, Tuncer Gençer, Erdem Işık, Hakan Bora, Halil İbrahim Erol, Emre Işık, Engin Sarar, Serkan Sevim, Savaş Yeşiltepe, Akyan Uyanıktürk, Murat Eroğlu, Erol Özdil, İbrahim Aydın, Musa Fırat, Güray Sözmen, Mustafa Uysal, İbrahim Halilullah Turan, Hakan Tezel.
Deliller
İddianamede suç tarihi olarak görünen 16 Haziran ve öncesinde, çArşı üyelerinin telefonlarının halihazırda ne sebeple dinleniyor olduğu belirtilmedi.
Savcı Meral, Gezi direnişini “ilk başlarda demokratik tavır koymaya yönelik iyiniyetli gösteriler” olarak tanımladı.
Sanıklardan Yakışkan ve Ergenç, kitleyi Gezi Parkı’na yönlendirerek eyleme katılmalarını sağlamakla suçlandı. Sanıklar ayrıca, “ülkede otorite zaafı oluştuğu görünümünü yaratmak için Beşiktaş Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ni işgal etmeye çalışmakla” itham edildi.
Savunmalarında polisle çatıştıklarını kabul etmeyen sanıklar, aksine polise yardımcı olmaya çalıştıklarını, telefon konuşmalarının birçoğunun şaka mahiyetinde olduğunu, bazı konuşmaların da yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları reddetmişti.
Tüm sanıklar, 29 Aralık 2015’teki duruşmada beraat etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci, çArşı davasındaki beraat kararına itiraz etti, sanıkların “Hükümeti kanundışı olarak devirmeyi amaçladıklarını ve bu çerçevede kaos oluşturulduğunu” ileri sürdü.
Dosya itirazlar üzerine Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerini oy birliğiyle bozdu.
Sanıklar 12 Temmuz 2021’de yeniden yargılanmaya başladı. İlk duruşmanın ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala dahil 17 kişinin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı Gezi davası dosyasının kendi mahkemelerinde birleştirilmesine muvafakat (onay) verdi.
Şubat 2022’de görülen duruşmada mahkeme bu kez çArşı ve Gezi dosyalarının ayrılmasına hükmetti. 23 Aralık 2024'te görülen son duruşmada yargılanan 35 Beşiktaş taraftarı beraat etti.
(HA)