Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile İnsan Hakları Derneği (İHD) 1992 ve 1994'te kaybedilen Ali ve Ayhan Efeoğlu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Gözaltında öldürüldükleri gerçeği zamanaşımı iddiasıyla gizlenmek isteniyor" dendi.
Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın, 6 Ekim 1992'de gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan üniversite öğrencisi Ayhan Efeoğlu'nun gözaltında öldürüldüğünü, "onu kendi elleriyle gömdüğünü" söylemişti. Kardeşi Ali de 5 Ocak 1994'te gözaltına alındıktan sonra kaybedilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, iki kardeş için yaptığı iki ayrı soruşturmanın sonucunda aynı kararı aldı:
"İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerine isnat edilen suçun, o dönem yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 102/2 maddesi uyarınca 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan kovuşturmaya yer olmadığı" kararını aldı.
Efeoğlu ailesinin avukatı, İHD Bursa Şube Başkanı Mustafa Yağcı, savcılığın kararına, 22 Aralık'ta itiraz etti. TİHV ile İHD, savcılığın kararı ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Susurluk raporunda da var"
* 90'lı yılların başında, "terörle mücadele" adı altında ağır insan hakları ihlalleri yaşandı. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın kamuoyunda "Susurluk Raporu" olarak bilinen raporunda, "(...) söz konusu baskıların OHAL bölgesinde yoğunlaştığı, baskı ve öldürme olaylarının 1992'den itibaren tırmanışa geçtiği, 1994, 1995, 1996 yıllarında dikkati çekecek düzeyde arttığı..." ifade edilmişti. (1)
* Meclis Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapora göre de 1980-1990 arasında toplam 18 faili meçhul cinayet gerçekleşti, 1991'de bu sayı birden 24'e çıktı, ardından 1992'de 316'ya, 1993'te ise 314'e sıçradı. (2)
Kayıplara zamanaşımı riski
* Çarkın'ın açıklamalarının savcılar ve mahkemeler tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Efeoğlu kardeşler hakkında eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "kasten insan öldürme" suçunu düzenleyen 450. maddesi kapsamında yürütülen ve 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olan soruşturma, savcılığın zamanaşımının 15 yıl olduğuna karar vermesi sonucu henüz 20 yıl dolmadan kapatıldı.
* Gözaltına alıp öldürme fiilleri insanlığa karşı suç. Savcılığın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 7. maddesini* işletmesi ve zamanaşımı bulunmadığını tespit etmesi gerekir. (AS)
(1) Başbakanlık Teftiş Kurulu Susurluk Raporu Sayfa 20.
(2) TBMM "Ülkemizin Çeşitli Yörelerinde İşlenmiş Faili Meçhul Cinayetler Konusunda Araştırma Komisyonu Raporu"[2] Esas No 10/90, Tarih 12.10.1995 Sayfa 162.
* AİHS 7. maddesi;
1. Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuka göre bir suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
2. Bu madde, işlendiği zaman uygar uluslar tarafından tanınan genel hukuk ilkelerine göre suç sayılan bir fiil veya ihmal ile suçlanan bir kimsenin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel değildir.