Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı Ağustos ayı ödemeler dengesi verilerine göre ödemeler dengesi ağustos ayında 2 milyar 592 milyon dolar fazla verirken, 12 aylık cari açık ise 51 milyar 125 milyon dolar oldu.
Böylece 2015 Eylül ayından bu yana ilk kez cari fazla verildi.
Bloomberg’ün aktardığına göre, cari işlemler hesabının fazla vermesinde, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 3.065 milyon dolar azalarak 1.284 milyon dolara gerilemesi ve hizmetler dengesinden kaynaklanan net girişlerin 741 milyon dolar artarak 4.627 milyon dolara yükselmesi etkili oldu.
Peki, cari açığın alışılanın aksine fazla vermesi ne anlama geliyor? Ekonominin iyiye gitmesi mi, yoksa daralmaya mı işaret?
Sayek-Böke: Ekonomik krizde olduğumuz gözüküyor
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili iktisatçı Selin Sayek Böke’ye göre cari açığın ekonomik kriz sonucu küçülmesine sevinmek anlamlı değil.
“Bugün açıklanan gerçeklerin her satırında ekonomimizin krizde olduğu gözüküyor” diyen Sayek-Böke, şu değerlendirmede bulundu:
“İhracatımız bu yıl ayda ortalama 14 milyar dolarken Ağustos’ta 13 milyar dolar. Yani gidişat, cari açığı, ihracatı arttırarak düşüremediğimizi gösteriyor. Oysa hedefimiz katma değerli ve ithalata dayanmayan üretimi arttırarak cari açığı yok etme olmalı.
“İthalattaki gelişmeler de bir kritik duruma işaret: İlk 7 ayda ortalama 20 milyar dolar olan ithalat 14 milyar dolara düşmüş. İthalata dayalı üretim yapımızda bu derece daralan ithalat, üretimin durması, ekonomik aktivitede daralma demek. Küçülmeyle birlikte enflasyon demek.
“TL değer kaybedince Türkiye yabancılar için ucuz tatil yerine dönüştü. Ama değer kaybı üreticimiz için maliyetlerin artması, tüketici için enflasyon demek... Eş zamanlı küçülen ekonomi ve artan enflasyon demek... Yani geliyor dediğimiz stagflasyon geldi demek.
“Sıcak para kaçışı çok belirgin. Borçluyuz, yeni borç bulmak zorlaşıyor. Geçen yılın ilk 8 ayında kaynak girişi 29,6 milyar dolarken, bu yıl aynı dönemde bu rakam 1,9 milyar dolara düştü…”
Akçay: Mevcut yapıda cari fazla ancak krizde görülür
İktisatçı Ümit Akçay ise şu değerlendirmede bulundu:
“Son açıklanan veriye göre Ağustos’ta Türkiye ekonomisi cari fazla verdi. Yazıda değinmiştim, mevcut üretim yapısı altında cari fazla, ancak kriz yıllarında görülür. Ekonomik daralma resmen başlamıştır.
Sönmez: Krizde böyle olur
Ekonomist Mustafa Sönmez’in yorumu ise şöyle:
“Ağustos ta cari açık yok 2,6 milyar dolar cari fazla var. Nasıl oldu? Dolar 6-7 TL’yi görünce ithalat bıçak gibi kesildi, dış açık 1,2 milyara geriledi. Krizde böyle olur. Turizm geliri de artınca cari açık değil, fazla ortaya çıktı. Yine de yıllık cari açık 51 milyar dolar.
Yılmaz: Çünkü ithalat yapamıyoruz
Kassel Üniversitesi’nden iktisatçı-araştırmacı Dr. Gaye Yılmaz da 4 Ekim Perşembe günü bianet’e verdiği röportajda cari açığın düşmesinden olumlu bir gelişmeymiş gibi bahsedildiğini belirterek şunları söylemişti:
“Evet, cari açığımız düşüyor, çünkü artık üretmiyoruz. Üretmemekten kastım şu: Bizim üretimimiz ithalata dayalı. Ya ara mal ya ham madde olarak bir şekilde ithalat yapmak zorundayız.
“Döviz fiyatları ve dış borçlarımızın yüksekliği dolayısıyla biz artık ithalat yapamıyoruz. İthalatta çok ciddi bir düşüş var. İthalat yapamazken girdi de sağlayamadığımız için üretemiyoruz. İthalat yapmak için ortada girdi yok.
“Tam da bu nedenle cari açığımız düşüyor. Bu sevinilecek mi üzülecek bir durum mu, ona okuyucu karar versin.” (EKN)
* Fotoğraf: AA