Pamukkale Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Türkiye’nin ilk Özel Çevre Koruma bölgesi Dalyan İztuzu Kumsalı’na deniz kaplumbağası hastanesi açmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ön izin aldı.
Gelişmeleri bianet’e değerlendiren İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu’ndan (İKUP) Murat Demirci, İztuzu’na ister tek katlı ister çok katlı, ister küçük ister büyük herhangi bir bina yapılmasının bölgenin ekosistemini olumsuz etkileyeceği görüşünü savunuyor ve ekliyor:
“Şu an projede gözüken 7,5 metre yüksekliğinde 385 metrekare alanda bir bina yapmak istiyorlar. Bunun bina olmayacağını prefabrik olacağını, gerekirse sökülüp götürülebileceğini söylüyorlar. Ancak 7,5 metre yüksekliğinde çelik konstrüksiyondan yapacakları bu yapı bina değil midir? Eğer burası koruma alanıysa buraya hiç bir şekilde bina yapılmaması lazım.”
DEKAMER Başkanı Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yakup Kaska ise bianet’e yaptığı açıklamada kendilerinin beş yıldır İztuzu’nda kaplumbağaları tedavi ettiklerini, bunun için konteynırları ve kaplumbağaları koydukları havuzları olduğunu, hayata geçirmek istedikleri projenin ise bu çalışma alanının üstünü ve çevresini kapatacak bir prefabrik proje olduğunu, doğaya herhangi bir zararları olmayacağını dile getirdi.
Demirci: Ekosistem için küçük büyük inşaat farketmez
“Bundan 25 yıl önce burada bir otel yapılması söz konusuydu. O zaman burada yaşayan Dalyanlılar, çevre aktivistleri buna karşı çıktı ve deniz kaplumbağalarının ve diğer canlıların varlıklarını sürdürebilmesi için inşaat projesi iptal edildi ve Türkiye'nin ilk Özel Çevre Koruma Bölgesi Köyceğiz Dalyan olarak belirlendi.
“Bugün yine bir bina yapılmak isteniyor. Bu bina ister otel olsun ister kaplumbağa hastanesi… Burada biri ‘İribaş deniz kaplumbağası’ diğeri ‘Yeşil deniz kaplumbağası’, su samuru ve dünyada sadece bu bölgede olan Göcek kara semenderi yaşıyor. Bu türler için otel inşaatıyla bilimsel çalışma inşaatı arasında fark yok.
“Ekosistemin değişmemesi için burada herhangi bir yapı inşa edilmemesi lazım.
İztuzu'na yapacağınız çok küçük bir şey yıllar sonra İztuzu plajını, arkasındaki sazlık alanlar ve ormanları, Köyceğiz'e kadar uzanan ekosistemin bir yerine çomak sokmak anlamına gelir.
“Her yıl yeni konteynır ekliyorlar”
“DEKAMER beş yıldır İztuzu’ndalar ve çalışma koşullarının iyi olduğunu söyleyemeyiz. Bundan yaklaşık beş yıl önce DEKAMER oraya iki konteynır ve dört beş tank koydu ve bu alanda kaplumbağaları tedavi etmeye başladılar.
“Çok güzel karşıladık bu durumu fakat gördük ki her yıl oraya bir konteynır daha eklendi. Şimdi de diyorlar ki buraya büyük bir bina yapalım ve her şey bir çatı altında toplansın.
“İztuzu cazibe merkezine dönüşür”
“Biz bir şeye karşı çıkarken hiç bir öneri getirmiyor da değiliz. Biz DEKAMER'in çalışmalarını destekliyoruz. Onlara diyoruz ki, koruma alanı olmayan, mesela Dalyan'da bu hastaneyi yapın.
“Şu an DEKAMER’in İztuzu’nda büyük küçük 25 tane tankı var ve oradaki yaralı kaplumbağaları insanlar gelip ziyaret ediyor.
“Bu bina İztuzu'na yapılırsa Dalyan'a günü birlik düzenlenen turist turları bu sefer İztuzu'na da gelmeye başlayacak. Bu insan kalabalığını artırarak doğayı tehdit edeceği gibi, zaman içinde yollar genişleyecek ve bir cazibe merkezi haline dönüştürecekler ve zamanla İztuzu imara açılır.
“Neden İztuzu?”
“Caretta caretta'ların tek doğal yaşam alanı İztuzu Plajı değil. DEKAMER'in neden illa burada hastane yapmak istediğini anlamaya çalışıyoruz ama anlayamıyoruz.
“Türkiye'deki diğer sahiller arasında en iyi korunmuş olan plaj burası. Dolayısıyla caretta'ların diğer plajlara oranla en az destek ihtiyacı duyacakları yer de burası.
“Çok daha fazla koruma çalışmalarına ihtiyaç duyulan pek çok plaj varken neden oralar düşünülmüyor merak ediyorum. Oraların yerleri mi güzel değil, manzarasını mı beğenmediler, maalesef bunları düşünmek zorunda kalıyoruz.
“Yaralı kaplumbağaların çok az kısmı İztuzu'ndan alınıyor. Genellikle Antalya, Fethiye çevresinden nakil araçlarıyla kara yolundan getiriliyor.
“Aynı bölgede Göcek Kara Semenderi de yaşıyor. Kaplumbağa hastanesi kurulduktan sonra birileri de çıkıp ‘Göcek Kara Semenderi araştırma ekibi’ olarak başka bir baraka kurarsa ne olacak?
“Ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ‘Burası güzel bir yermiş, bizim elemanlar da buraya gelsin araştırma yapsın’ diyip Eğitim ve Dinlenme Tesisi açarsa ne yapacağız? Bunun sonu yok.
“Diğer ülkelerde bu gibi alanlarda benzer hastane çalışmaları yapılıyor. Bizim buradaki itirazımız yapılmak istenen hastanenin özel çevre koruma alanına yapılmak istenmesi.
“Amacımız köstek olmak değil”
“17 bine yakın imza topladık ve Dalyan Postanesi'nden bugün bu imzaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na göndereceğiz.
“Bunun yanı sıra niyetimizi açık şekilde ifade etmek sebebiyle ne istediğimizi, neden karşı çıktığımızı anlatan bir bilgi notu da göndereceğiz.
“Bunları ayrıca Prof. Dr. Yakup Kaska'ya ve Pamukkale Üniversitesi'ne de göndereceğiz. Niyetimizin onların çalışmalarına destek olmak, hiçbir şekilde köstek olmamak ama gerçeklerden de uzaklaşmamak...”
Kaska: Üç hedefimiz var
“Biz beş yıldır İztuzu'nda faaliyet gösteriyoruz. Mevcut yapılarımız var. İlave olarak önerdiğimiz şey, kapalı, steril bir ameliyathane ve havuzların kışın soğuktan etkilenmemesi için kapalı alandır.
“Orada kalıcı bir şey yapılmasının mümkün olmadığını biz de biliyoruz. Bu nedenle prefabrik yapı öneriyoruz. Kaplumbağalar su sıcaklığı 10 derecenin altına düşerse şoka giriyor. Bizim amacımız tanklardaki suyu gerekli ısıda tutabilmek.
“Yapının temeli beton olmayacak. Havuzlar da toprağın üstünde duracak. Adeta havuzların etrafına çadır geçirmek gibi bir proje. Temelli betonlu bir inşaat yapmamız söz konusu değil. Tamamen demir iskeletten kaplumbağa şeklinde bir yapıdır.
“İKUP, hastane başka yere yapılsın diyor ama biz beş yıldır İztuzu'ndayız. Bunu yaparken tek bir ağaca dokunmayacağız. Ağaçlık iki alan arasındaki boşluğa sığacak çadır gibi bir yapıdan söz ediyoruz. Yanlış bir şey yaparsak da söker götürürüz.
“Üç hedefimiz var: Kışın kaplumbağaların suyunun ısının düşmesini önlemek, ameliyathane, laboratuarların olduğu kapalı steril bir ortam ve hayvanların görülmemesi gereken yoğun bakım ünitesinin olmasını istiyoruz.” (EKN)