bianet'in görüştüğü Prof. Dr. Baskın Oran cumhurbaşkanlığının 12 Eylül darbesinin ürünü 1982 Anayasası'nda tanımlanan yetkilerinin genişliğini anımsatıyor. Ona göre bu yetkiler "neredeyse yarı başkanlık sistemi biçiminde gerçekleşiyor."
Kilit yetkiler kimin olacak
Oran ihtilafın bu etki alanını kimin eline geçireceği üzerine olduğunu belirtiyor: "Şimdiye kadar hiçbir parti bu yetkilerle ilgili bir şey yapmadı."
Mevcut tanıma göre, cumhurbaşkanı yasama, yürütme, yargı alanlarının hepsinde kilit yetkilere sahip. Askeri yargı dahil yüksek yargı üyelerinin, üniversite üst düzey yöneticilerinin atanmasından ordunun kullanılmasına, Genelkurmay Başkanı'nın atanmasına kadar türlü yetkileri var.
"AKP cumhurbaşkanının yetkilerinden memnun
Oran "AKP de bu yetkileri değiştirmeden kendi istediğini cumhurbaşkanı olarak seçtirmek niyetinde. Yetkilerle ilgili bir sıkıntısı yok", diyor. "Tıpkı Seçim Yasası'ndaki yüzde 10 ülke barajından çok memnun olduğu gibi."
CHP ve AKP seçim barajıyla ilgili hiçbir adım atmadıkları gibi, aralarında Oran'ın da olduğu bağımsız adayların birleşik oy pusulasına sıkıştırılmasını da birlikte onaylamışlardı.
Oran AKP'nin cumhurbaşkanının eşinin başı bağlı olmasını kabullenecek bir zihniyet değişikliğine de ihtiyacı olduğunu ekliyor.
Kenen Evren modeliyle devam
Cumhurbaşkanının yetkileri, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığı öngörülerek tanımlanmıştı.
Bu konuda Ümit Kardaş daha önce bianet'e verdiği bir demeçte şöyle demişti:
"Bu yetkiler Kenan Evren'in darbe iktidarını sürdürme formüllerinden biriydi. Güçlü bir cumhurbaşkanlığına ihtiyaç duyuyordu; çünkü 'siviller güvenilmezdi'. 12 Eylül'ün etkisinin yüksek bürokraside devam etmesi isteniyordu."
Oran da Çankaya'da oturanın yetkileri kendi doğrultusunda kullanabildiğine dikkat çekti: "Cumhurbaşkanı Sezer'in ulusalcı çizgisi Türkiye için nasıl çok zararlı olmuşsa, şimdi de AKP'li ve muhafazakâr bir cumhurbaşkanının tam 180 derece zıt rota değişikliği, vahim olabilir. Onun için makamın tarafsız ve ehil bir insan tarafından doldurulmasında sonsuz yarar var."
"Sivil anayasayla cumhurbaşkanlığı yetkilerinin makul düzey indirilmesi gerek"
Sivil bir anayasanın yapılması, cumhurbaşkanı yetkilerinin makul düzeye indirilmesi gerektiğini söyleyen Oran, "Keşke bu Meclis bir kurucu meclis gibi hareket edebilse" diyor.
Oran, mevcut koşullarda, AKP'nin yapmak istediği, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini sağlamayı öngören değişikliğin de sorunlu olduğunu düşünüyor.
"Başkanlık sisteminin zaten Türkiye için yararlı olduğunu düşünmüyorum. 1950'ye kadar süren 'sultan geleneği'yle, kuvvetli bir başkan Türkiye için tatsız olur.
"Cumhurbaşkanının halka seçtirilmesi, bu çatışmaların bir de halka kadar bulaşmasına yol açar. Ve eski elitlerin, Kemalist elitlerin aşırılıklarına karşı gelişen aşırı tepkileri besler." (TK)