Geçen hafta gözaltına alınan Mor Çatı ve KADER'in kurucularından kadın hakları aktivisti avukat Canan Arın, bugün yaptığı bir basın toplantısında yaşadıklarının bir yasa ihlali olduğunu söyledi.
Arın'ın 23 Haziran'da gözaltına alınmasına aylar önce Antalya Barosu'nun kadın hakları birimi kuruluşu sırasında erken ve zorla evlendirmelere karşı olduğunu açıkladığı konuşma gerekçe olarak gösterilmişti.
Arın ceza usul kanununa göre resmî bildirim (tebligat) yapılmadan biri hakkında işlem yapılamayacağının altını çizerken, gözaltı sürecini şöyle anlattı:
"Bana herhangi bir resmi bildirim yapılmadığı halde 'çeşitli ve sudan bahanelerle' sorguya gitmediğim söylendi. Sudan bahane olarak kabul edilen, benim avukat olduğum Adalet Bakanlığı'nın 13 numaralı genelgesi uyarınca hakkımda soruşturma açılması için Bakanlık'tan izin alınması gerektiği yolundaki yazılı itirazıydı. Benimle ilgili böyle bir izin alınmadı. Yasa bilerek ve isteyerek ihlal edildi.
"Ayrıca hakkımda yakalama kararını çıkartan yargıç 'adresimin bilinmediğini' iddia etti. Baro Levhaları diye bir levha vardır ve orda o Baro'ya kayıtlı bütün avukatların isim ve adresleri mevcuttur. Böyle bir gerekçe yargıcın da ne kadar taraflı olduğunu gösterir."
Antalya'da konuşma yaptığı sırada görevli olduğunu vurgulayan Arın, gözaltı sebebi olarak gösterilen bu konuşmada suç unsuru olmadığının dosyada bulunan bilirkişi raporunda belirtildiğini söyledi.
Antep'te bir gezide olduğu sırada saat 05:00'da gözaltına alınan Arın, nöbetçi savcının 11:30'a kadar gelmediğini ve telefonlara cevap vermediğini dile getirdi.
Kadın kuruluşlarından Arın'a destek
Kadın kuruluşları adına konuşan Mor Çatı üyesi Gülsüm Kanat, konu ile ilgili "Türkiye'de kadın hareketinin güçlenmesinde, kadın haklarının yasalarca uygulanmasında, genç kız ve çocukların beden bütünlüğüne yönelik suçlarla mücadelede, kadın erkek eşitliği ile ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yürütmüş olan bir kadının bu şekilde baskı, sindirme ve susturma politikalarına maruz bırakılmış olması bizler için kabul edilebilir değildir" dedi.
Çocuk Gelinler ve Çocuğun Cinsel İstismarı Türk Ceza Kanunu'nca suç olarak tespit edilmekte olduğunu vurgulayan Kanat "Türkiye'nin temel sorunlarından birisi olan böylesine bir olguyu konuşurken kırmızı çizgiler çizilmesini, tabu, yasak ve baskı altında tartışılmaya zorlanmamızı kabul etmiyoruz" dedi. (EA/ÇT)
Açıklamayı destekleyen kurumlar: İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Kader, Mor Çatı, Kadının İnsan Hakları ve Yeni Çözümler Derneği, Sosyalist Feminist Kollektif, Şiddete Son Platformundan Kadın Örgütleri, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, İstanbul Feminist Kollektif