Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çamlıca Tepesi'ne İstanbul'un her yerinden görülen cami yapılacağını açıklamasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar planlarını hazırladı ve askıya çıkarttı.
1. derece sit alanı olan Çamlıca Tepesi'ne cami yapılmasıyla ilgili görüştüğümüz Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, projenin şehircilik açısından kabul edilemez olduğunu söyledi.
Araştırmacı yazar İhsan Eliaçık ise göstermek için cami yapılmasının saray geleneği olduğunu belirterek, "Eğer Allah'ın büyüklüğünü görmek istiyorsanız, camilerin gösterişli binalarına bakmaya gerek yok; tabiata bakın, Allah'ın büyüklüğünü anlarsınız" dedi.
Askıya çıkan 250 bin metrekarelik proje beş bölümden oluşuyor. İlki en yüksek noktada yapılması planlanan 15 bin metrekarelik dini alan bölümü. Caminin de yer alması düşünülen bu bölüm dışında, turizm alanı, rekreasyon alanı, park ve TRT bölümü olacak.
Eliaçık: Türkiye'de camiye ihtiyaç yok
Araştırmacı yazar İhsan Eliaçık bianet'e halihazırda Türkiye'de 110 bin cami ve mescit olduğunu, dolayısıyla cami ihtiyacı olmadığını söylüyor.
* Salahat, Kuran'da sadece yatıp kalkıp namaz kılmak demek değildir. Kuran'da 130 yerde salahat kelimesi geçer, 120'si yardımlaşmak, dayanışmak, 10 kadarı namaz anlamındadır.
* Mevcut camilerde sadece tapınma yapılıyor. Halbuki camiler peygamber zamanındaki gibi yardımlaşma ve dayanışma merkezleri olsalardı, mevcut camiler birer sivil toplum merkezlerine dönüşürdü. Böylece vatandaşın 27 bin "yardımlaşma-dayanışma derneği" kurmasına gerek kalmazdı.
* Çamlıca'ya cami projesi muhafazakar sağcı politikalara örnektir. Cami yaptırmayı bırakıp, o parayla mevcut camilerin arkalarındaki açları ve yoksulların çilesine, derdine yardımcı olsunlar.
"Bırakın Çamlıca yeşil kalsın"
Eliaçık cemaat olmayan Çamlıca'ya cami yapmanın gereksiz olduğunu, İstanbul'daki imparatorluk camilerinin her birinde namazlarda üç dört saf anca oluştuğunu söylüyor.
"Bırakın Çamlıca yeşil kalsın ve insanlar gezsin tozsun; her yer cami dolu nasıl olsa. Bütün İstanbul'dan görünecek deyip birinci derecede sit alanı olan bir yere cami yapılması gösteriş ve riyakarlıktır.
''Gösteriş için cami yapılması bir saray geleneğidir. Osmanlı padişahlarının da çoğu gösteriş için cami yapıyorlardı ve binlerce işçiyi, köleyi çalıştırdılar. Bu camilerin temelinde binlerce gariban işçinin alın teri var; kim bilir kaç kişi o camilerin yapımı sırasında ölmüştür.
"Osmanlı'dan beri bu camiler Allah'ın büyüklüğünü göstermek için değil, padişahın ve imparatorluğun büyüklüğünü göstermek için yapılmıştır. Muhafazakar kafa aynı zihniyeti sürdürüyor."
Kahraman: Çamlıca'da yapılaşma yasak
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman ise Çamlıca Tepesi'nin 1. derece sit alanı olduğunu ve bu alanlarda 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Kanunu'na göre yapılaşmanın yasak olduğunu söyledi.
Kahraman, 648 sayılı kanun hükmünde kararnameyle birlikte tabiat varlıklarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçtiğini ve Bakanlık bünyesinde tabiat varlıkları komisyonları kurulduğunu hatırlatıyor, ''komisyon dayanak olmadan sit derecesini düşürüp projeyi onaylarsa yapılaşmaya gidilebilir,'' diyor.
"Çamlıca'da cemaat de yok. Burada cami yapmak sadece simgesel bir anlam taşıyor; yoksa bilimsel ve şehircilik ilkeleri açısından geçerliliği yoktur." (EKN)